DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Memiş OKUYUCU
Memiş OKUYUCU
Giriş Tarihi : 06-01-2020 14:15

Hak Temelli Bir Reforma Doğru

Hak Temelli Bir Reforma Doğru

Yeryüzünde uzun tarihi, bu tarihe damga vuran  kimliği, medeniyet geçmişi ve hafızası olan, belli başlı ülkeler var. Bu ülkelerin maarif sistemlerine ahenk ve istikamet veren, perspektiflerini belirleyen, kimlik, dil ve kültürel değerlerine yön verip gelişme aksı çizen, bilgi, sistem temellerini oluşturan  maarif felsefeleri mevcuttur. İşte bu ülkelerin maarif felsefeleri, her biri için  kendileri açısından milli bir karakter arz eder.

Teknik ve teknoloji ağırlıklı Almanya’nın maarif felsefesinin arka planına inersek İmmanuel Kant’ı buluruz. Analitik düşünce sistemi ile  temayüz eden İngiliz maarifine baktığımız zaman John Locke ve tecrübi felsefeyi görürüz. Estetiğin, sanatın ışığında bir gelişme seyri olan Fransız maarifine bakınca kartezyen felsefeye ve Descartes’a ulaşırız. Çağdaş Amerikan felesefesi pragmatizm de, keza Amerikan’ın yaşam biçimine ve eğitim  sisteminin felsefesine kaynaklık eder.  Bu felsefeler, o ülkelerin insan kimliğine mühür vurur, damga vurur. İnsan modelini, insan idealini oluşturur, yetiştirir.

Bize gelince. İki yüz yıla yaklaşan maarif tarihimizde özellikle Tanzimat sonrası dönem, sistem ithal etmeye dayanır.  Bu dönem kabaca ‘Batılılaşma’ hedefi güden, batıdan sistem ve yer yer norm  taklidine dayanan bir dönemi teşkil etmektedir. Batıdan sistem aldığımız bu dönem, felsefesizliğin de başlangıcını oluşturur. Bu dönemde  maarifimizin bir milli felsefesi olmadı. Bu dönemde maarif sistemimizin ‘gizli özne’ felsefesi, giderayak bir ideolojiye dönüşen ‘batıcılık’ oldu. Bugüne kadar kısaca bu minval üzere geldi maarif sistemimiz.

Bu batıcı sistemle 21. asra kadar gelen Türkiye’yi, mevcut maarif sistemi taşıyamaz oldu. 2020’lere geldiiğimizde mevcut sistemin yönü ile Türkiye’nin istikameti gittikçe daha fazla ayrışmaya başladı. Maarifimiz mevcut yapısı ile neslimize yeterli düzeyde dil, kimlik, kültür inşa edemez oldu. Taklit ve tekrara dayalı yapısı ile bilim, bilgi ve kavram da üretemez oldu. Teknoloji ve tüketim düzeni üzerinden gelen İngilizce baskısına  dayalı dil ve değerler işgaline karşı milli kimliği tahkim edip, geliştirici işlev de  göremedi. Bireyi  atomize edip, ‘bireyci’ hale dönüştürdü. Böylelikle  tüketim düzeninin kölesi haline gelen ‘birey’i, küresel düzene karşı bir koruma refleksi de geliştiremedi.

Son söz olarak bu terazi bu sıkleti çekemez duruma düştü.

Netice de bir maaarif reformu elzem hale geldi. Bu reform da ‘hak’ temelli  milli bir felsefeye dayanması gerekmektedir.

Peki neden hak temelli?

Bizim cemiyet anlayışımızın temelinde ‘fert’(birey) vardır. Medeniyetimiz de sorumlu ve muhatab olarak fert alınır. Teklif ferde yapılır. Sorumluluk da ferde yüklenir. Bu nedenle önce fert inşa edilir. Ancak sorumluluk safhasında ferdin sınırları, hak temelli olarak yapılandırılır. Ferdin eşya, diğer insanlar ve dünya ile ilişkisi ‘hak’ temelli olarak tanzim edilir. Bu haklar, çok çeşitli ve oldukça geniş spektrumludur. Görüş ve yaşayış alanı, ufuklar ötesine kadar uzanır.

Cemiyetimiz nazarında, üzerinde mutabakatın en güçlü olduğu kavram da ‘hak’tır.

Annemizin hakkı, babamızın hakkı, çocuğumuzun hakkı, sağlıklı bedenimizin hakkı, cemiyetimizin hakkı, idari görevlerin hakkı, komşuluk hakkı, oturduğumuz makamların hakkı, ülkenin hakkı,  akrabalık hakkı, tek tek insanların hakkı, zekâ haritamızın hakkı, ammenin hakkı gibi.

İlim ve irfana dayalı bir maarif sistemi kurmak ta bu milletin, erbab-ı ilim ve ümera  üzerindeki en başta gelen hakkıdır. Ve nihayetinde medeniyetimizde ‘hak edenin hakkını vermek’  fehvası vardır.

 

Hakk, gerçek adalet ve hak sahibi olan Allah’ın isimlerinden biridir. Doğru, gerçek ve hakikat manaları olan olan bir kavramdır.

Hak, sözlük anlamı, örfi ve sosyolojik anlamı itibari ile çok geniş bir alanı kapsayan, felsefesi ve terminolojisi oldukça kapsamlı bir kavramdır. Tarif ettiği, çerçevelediği alanı ve toplumsal olarak hüküm ve karar alanlarına dair hükümleri ile  nerede ise hayatımızın tümünü içine alan bir kavramdır, hak kavramı. Hakkın çoğulu hukuktur.

İçinde yaşadığımız bu dönemde adında millilik olan iki bakanlığımız var. Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı. Bunlardan savunma alanında millilik oranı % 70’lere çıktı ve bu alandaki artan yerlilik oranı siyasi ve ekonomik bağımsızlığımızın önünü açtı. Yani savunma, millilik ismi ile müsemma olarak büyük Türkiye’ye doğru güçlü bir yol açtı.

Sıra maarif alanındaki yerlileşme ve millileşmeye geldi. Ekonomik ve siyasi bağımsızlığımızın korunması ve devamı maarif alanındaki millileşmeye bağlıdır. Neslimizi batıcılık ideolojisinin haz, ten ve tüketime dayalı tasallutundan kurtarmanın yolu da maarif alanındaki millileşmekten geçmektedir. Bu alandaki felsefesizliği ortadan kaldırıp, milli kimlik değerleri  ile yüklü bir maarif teşkilatı ve sistemi oluşturmak gerekiyor.   Millileştirmeye de maarifimizin  felsefesinden başlamak gerekmektedir. Hak temelli bir maarif sistemi kurup gençliğimizi, geleceğimizi aydınlık yarınlara taşımamız gerekmektedir.  

21. yüzyılın bu yıllarında batı, sistem olarak geçerliliğini korusa da,     ideolojisi ve başta aile olmak üzere bir çok değeri ile  tükenişi yaşamaktadır. Batı, model olma niteliğini yitirdi.

21. Yüzyılın başına geldiğimizde Türkiye, üzerindeki siyasi vesayeti büyük ölçüde kırdı. Sıra  maarif alanındaki vesayeti kırmaya geldi.

Temel perspektifine yön vermek üzere hak temelli bir maarif felsefesi oluşturmak için yollara düşüp, kolları sıvamak gerekiyor.

Hakkı tutacak, hakka taraf olacak, çalışma ve çabanın hakkını verecek, ülkesinini, devletinin ve milletinin hakkını savunacak, bilgi, akıl, fikir ve zekasının hakkını verecek, kavram ve değer üretecek, düşünce aşkının hakkını verecek, akletme ve fikretmeyi bir hak haline getirecek bir nesil yetiştirmek üzere hak temelli bir maarif felsefesi inşa etmeliyiz. Hak, yerli yerine koymak demektir. Kimlik ve kültür değerlerimizi yerli yerine koyacak bir maarif felsefesi kurmalıyız.

Maarifimizin idari sistemini hak temeline dayanan bir personel rejimine göre  kurmalı. Müfredatımızı hak temelli olarak yukarıdan aşağıya yapılandırmalıyız. Öğretmen yetiştirme sistemlerimizi her aşamasında ve kademesinde hak esaslı bir felsefeye dayandırmalıyız.

Hak temelli bir reformdur ihtiyacımız olan. Hak  temeline dayanan bir maarif reformu, tüm yeryüzünün ihtiyacı olan huzur ve adalete kapı aralayacaktır.

Sağlıcakla kalın dostlar.

NELER SÖYLENDİ?
@
Memiş OKUYUCU

Memiş OKUYUCU

DİĞER YAZILARI Türkçe Tartışmak Türkçeyi Tartışmak Ölümünün 50. Yılında muallim mahir iz Ölümünün 50. Yılında muallim mahir iz Eğitimde Üç Zarf ve Empatik Bir Müzakere Yeni Müfredat Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? Eğitim ve Maneviyat Maarif Muhiti, Eğitim Modeli Maarifin Türkçesi Millî Eğitim Şûrası Üzerine Hârezmî Eğitim Modeli Ankara’da Bir Eğitim ‘Ada’sı Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil Türkiye'de Şehirli Dindarlık Doğunun Yedinci Adami: Mehmet S. Aydin Istiklal Marşi Ve Akif’in Öğretmenliği Türkiye’de Bir Üniversiteye Rektör Olmak Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil Tarihe İz : Muallim Mahir İz Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil Kalpten Gelen Bir Söz Maarif Televizyonu Muallim Bir Maarif Adami Olarak Mustafa Öcal Boğazköprü’de Yanaşık Düzen Ya Da Bir Fasl-I Cenaze Tıp Dili Bizim Neyimiz Olur? Eğitimin Ele Alinacak Yani Dünyanin Sahili Selameti: Kalkınmış Türkiye Evvel Giden Ahbaba Selam Olsun Üniversiteler Türkiye’ye Ne Zaman Yetişir? Vakar Abidemiz: Ayasofya Camii Türkiye’nin Temel Eğitim Meselesi: Meslekî Eğitim Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye Meslekî Eğitim Üniversitesi Mütehassis Olmayan ‘Eğitim Uzmani’ Olur Mu? Kıran Günlerinde Meşk Ve İçe Yolculuğumuz Yeni Bir Sistem Ve ‘Yenilmişlerin’ Düzeni Bir Dönüştürme Projesi: Köy Enstitüleri – 2 Bir Dönüştürme Projesi Köy Enstitüleri Ederini Tüketen Düzen Ve Biz Akif’in Türkiyesi, Türkiye’nin Akif’i Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz Üreten Nesil Çağı Yönetir Kalbinin Dili Olmayan Şair: Akif Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak Tuba Ağaci, Bambu Ağaci Tarihin Inkilap Etmesi Geleceğin Dünyasi Gelişler Ve Geri Gidişler Söylesem Tesiri Yok, Sussam… Maarif reformu neden şart? Yazmak Ve Yazarak Yaşamak İlim iktidarı, memleketin imarıdır! Maarifin ahlâkı var mı? Maarifin örfü yok Orff’u var! Eğitimde Dezavantajlı Gruplar Ve Maarifin Adaleti Dört çeker, ne kadar çeker! O şehre varmaz isek! Durduramayacaksınız! Türkiye’nin Yurt dışı Öğrenci Perspektifi FETÖ’nün Eğitim Boyutu Maarifimize Çankırı Modeli Utangaç Sunumlu ‘Zoraki Ve İstendik’ İnsan Maarif nedir? Seçimin galibi: eğitim sistemidir! Eğitimi Terbiye Etmek Ecnebi memleketlere öğrenci gönderme meselemiz!
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA