İslâm Bilim Adamları ile ilgili olarak bugüne kadar İstanbul'da ve diğer yerlerde bazı seminerlerimiz ve konferanslarımız olmuştur.
Çünkü ilkokuldan itibaren ilimin, bilimin, teknolojinin vb. hep İslâmın ve müslümanların dışındaki bilim adamları tarafından insanlığa kazandırıldığı anlatılmaktadır.
Biz elbette yabancı bilim adamlarını ve onların yaptıklarını yok saymak veya onları kabul etmemek düşüncesinde değiliz.
Ancak bu tarz bir yaklaşım, bizim yetiştirmekte olduğumuz gençlerimize ve geleceğimize; bizden bir şey olmaz, bize her şey dışardan geliyor, biz hazır buluş ve icatları alıp uygulamaya bu sayede devam ediyoruz düşüncesini empoze etmekteyiz.
Bunun böyle olmadığı, dışarıda önemli bir bilim adamları grubumuzun olduğu, hatta Nobel Bilimi ödülü alan bir İslam bilim adamımız Prof. Dr. Aziz Sancar'ın son günlerde anlatımlarına dikkat ettiğiniz zaman, bu milletin, özellikle mensup olduğu İslâm dininin taraftarlarının yetiştirdiği gençliğin; bir çok bilim alanında insanlığa kazandıracakları çok şeylerin var olduğudur.
Ben bugüne kadar 145'e yakın İslam Bilim Adamlarını ve 50 kadar da bunlardan sonra ele aldığımız Bediüzzaman Said Nursi'yi nazara vermeye çalıştım.
Bir kere her zaman yazdığım yazılarda dile getirdiğim, İslâm Bilim Adamları üzerine başlangıçta yaptıklarımızdan bahsetmiştim.
Fakat netice itibari ile ben bir teknik elemanım ve özellikle de makine elemanları üzerinde ihtisasımı devam ettirmişim.
Elbette o alanda rahatlıkla iddialı bir şekilde konuşabilirim . Fakat bu yazı serisinde faydalanmış olduğum kaynaklara dayanarak; bulabildiğim, kavuşabildiğim, elde edebildiğim kadarıyla İslâm Bilim Adamlarını anlatmaya çalıştım.
Bediüzzaman Said Nursi'ye gelince onu da bir bilim adamı olarak anlattım. Çünkü daha önce "Asrın Derdiyle Dertlenen Adam" diye Bediüzzaman Said Nursi'yi bir seri yazımda anlatmıştım. O zaman kendi şahsını elimden geldiği kadar, anladığım kadarıyla nazara vermeye çalıştım.
İslâm Bilim Adamları'nda Bediüzzaman Said Nursi'nin bilim yönüyle insanlığa kazandırdıklarını anlatmaya çalıştım.
Çünkü Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri 130 parça eseri ile yaklaşık 15.000 sayfalık, belki daha fazla; Kur'an'dan ilham da alarak o kadar önemli gerçekleri bizim nazarımıza vermektedir ki; bu hakikatler o kadar çok mana ihtiva etmektedir ki; okuyarak naklettiklerim ve anlattıklarımdan bugün anladığım konuyu yarın okuduğum zaman daha değişik bir şekilde, başka anlamlar ifade ettiğini anlıyorum.
Dolayısıyla ben Bediüzzaman Said Nursi Hazretlerinin bilimsel yönünü, fehmimin ulaşabildiği kadarıyla, eserleri ile nazara vermeye çalıştım.
Tabi ki bitiremedim.
Yani bu yazı serisinin bu tarzda daha çok devam etmesi mümkündü. Şunu ifade edeyim ki Bediüzzaman’ı tanıtmam için her bir yazdığı eser için bu kadar tanıtım yapsam yine yeterli olmazdı.
Ancak biraz da alanın otoritelerine teşvik olsun diye burada bırakmaya çalıştım. Burada şunu söyleyeyim. Yine farklı yönleri yazıya dökülecek duruma geldiğinde, İslâm Bilim Adamları başlığı altında onları da yazmaya çalışacağım.
İçerisinde bulunmuş olduğumuz ay Rebiyülevvel ayıdır. Bu ayda bilim adamlarının şahı, bilim adamlarının padişahı, bilim adamlarının mihmandarı, bilim adamlarının önderi, bilim adamlarının üstadı, bilim adamlarının lideri, ahir zaman Peygamberi Hazreti Muhammed Aleyhissalatu Vesselamı biraz anlatmaya çalışacağım.
Bunu kutlu doğum diye bir yazı serisiyle devam ettiği kadarıyla sürdürmeye çalışacağım. Neticede bu konuyu hazırlarken istifade edebildiğim kaynakları da yazacağım.
Bu yazıda inşaallah beklenen şeyleri takdirlerinize sunabilirim, inşaallah yazdıklarım istifadeli olur.