Hamaset ile İngiltere ve İsrail’in dolmuşuna binenler bilmelidir ki İngiltere ve İsrail’in varlığı sadece İslam dünyasına değil, Hristiyan dünyası ve insanlığa tehdittir..
Batı İngiltere’ye operasyon çekmeden önce, Recep Tayyip Erdoğan’ı bitirmek için 3 yıl zıt bileşenleri toparladı başarısız oldu! İngiltere’ye operasyon öncesi Recep Tayyip Erdoğan gardını aldı ve Mayıs,Haziran ayarlarını çekti..
Ve Akabinde malum 15 Temmuz…
Müslümanlar!
Süslümanların! vesairelerinin gazına gelmeyin ve iyi okuyun..
Halid MEŞAL sözü ile başlayalım.
Recep Tayyip Erdoğan olmasa idi yıllar önce Sosyalist Filistin kurulmuş olup, Mescid-i Aksa’yı 1 asır unutacaktık. Filistin Mücadelesinin ismidir o.. Filistin ve Hamas’ı Dini gerekçe görüp, Bize ve Cumhurbaşkanımızı Recep Tayyip Erdoğan’a laf edenlere deyin ki! Filistin, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün ileri karakolu ve teminatıdır.. Muhafazakarlar, Milliyetçiler, Ulusalcılar Filistin ne imiş anladınız mı?
Haydi başlayalım…
İngiltere ve ABD’de ki Neocan ve İngiltere fiilen yenilmiştir!
İsrail’de 2 milyon ikinci sınıf Yahudi ve Arap nüfus, fanatik Musevileri geçmiş durumda, yakın gelecekte Arap nüfus Musevi nüfusu geçecek.. Şunun bunun hamaset dolmuşuna binmeyelim… .400 bin LGBT’li nüfusu olan İsrail büyük bir çıkmazda ve 1967 statüsüne dönmek zorunda… Türkiye’nin attığı Gazze adımının önemli diğer getirisi şu olacak. İngiliz ve Neocan çetesinin İslam dünyasına dayattığı Şii veya Sünni, diğer deyişle ya Vahhabi olacaksınız, ya da Şii dayatması bitecek. Filistin, Suriye, Irak ekseninde hızla çatışmasızlığa gidilecek ve bunlar 2016 yılının Kasım-Aralık aylarında olacak…
Netanyahu, CHP, HDP ve Gazze tüccarlarının gazına gelmeyin ve şu noktayı iyi okuyun!
Ülkemizde milyonlarca mülteci var. Kimi iyi davranıyor, kimi kötü değil mi? İşte bu planların en önemli aşaması Suriye Gazze gibi inşa edilecek ve herkes Vatanına dönecek…
İngiltere ve ABD’li Neocan çetesinin dayatmaya çalıştığı Fethullah Gülen değerleri ile değil, Kendi öz değerlerimizle büyüyeceğiz, Sadece DEAŞ değil PKK, PYD gibi cerahatlerde 2016 sonuna doğru tarih olmaya aday…
Gazze ve mazlum Ülkeler ajitasyonu ile STK’cılık yapıp, Recep Tayyip Erdoğan sayesinde hapse tıkılmayıp, menfaati bitince Allah’tan korkmadan algı yapanları asla dinlemeyin, süreç sonunda utanacaklar. Konuşmaya devam eden olursa, adı O ZAT olarak gönüllerden düşecekler…
3 yıllık büyük mücadelede içte ve dışta diz çöktüklerini unutmayalım... Gazze’ye rağmen Gazze’cilik, Devlete rağmen Devletçilik masalları çöplüğe atılmış olup, Yeni Türkiye’yi hep beraber izleyeceğiz.. Destekleme dahi Devletin Başına saygı göstermeyi öğrenemeyenler sonsuza kadar yok olmaya mahkum olacaklar…
HAMASET DOLMUŞU Kurban Bayramı ile birlikte Suriye’de Malum 7 günlük bir Ateşkes söz konusu…
Peki, Ateşkes sonrası ne olacak?
Türkiye’nin İslâhiye ve Hudut birliklerini sürekli güçlendirmesi özellikle İstanbul’da bulunan birliklerini Doğu ve Güneydoğu’ya kaydırması ve Ankara’da ki Birliklerin şehir dışına kaydırılmasını iki şekilde okuyabiliriz. Birincisi Türkiye’nin bir daha 15 Temmuz’lar yaşamaması için tedbir. İkincisi ise Kurban Bayramı sonrası ÖSO ile birlikte hareket ederek Suriye’de ki harekâtı biraz daha içerilere kadar taşımak…
Peki Suriye’de ki bu harekat daha ne kadar genişleyecek derseniz, Bunun Halep’i de güvenlik çemberine kadar alacak kadar genişleyebileceğini söyleyebiliriz. Zira Cerablus’un DEAŞ’tan temizlenmesi sonrası Cerabluslu Suriyeli Mültecilerin büyük bir kısmının geri döndüğünü gören Türkiye bu hattı daha da genişletecektir.
Bence Dünya’yı şoke edecek en büyük harekat ise Musul bölgesinde yaşanacak ve çok hızlı bir harekat olacak…
IKBY Başkanı Mesut Barzani ile birlikte hareket ederek Musul’da bir yandan DEAŞ’a karşı operasyon yapılacak diğer yandan ise ABD destekli PYD ile sürekli çatışmalar olacak…
8 Kasım’a kadar ABD’nin belirsiz olan Ortadoğu politikası Türkiye ile ilişkilerin daha da gerginleşmesine sebep olacak.Zira PYD’yi olası bir Türkiye’nin de içine sokulmak istenen çıkmazda koz olarak kullanan ABD’nin Neocan grubu çok ciddi anlamda hüsrana uğrayacak…
Akvaryum Balığı olan Kürdistan’ı bir şekilde yaşatmak ve serpiştirmekte kararlı olan ABD’nin Hayalleri olan Kurdistanı, Akdeniz’e bağlayamasa bile bir şekilde suni operasyonlarla yaşatma derdi devam edecek…
Peki Ya Türkiye Siyaseti?
Malum dokunulmazlıkları kalkan Milletvekillerinin Mahkeme süreci devam edecek ve ABD’den ve AB’den bir çok defa bu konuyla ilgili “ÖZGÜRLÜK/DEMOKRASİ” söylemleri duyacağımız ve AB’nin sürekli AB Üyeliği ile tehdit etme mevsimi olacak bu sonbahar…
FETÖ’ye yapılan operasyonlar hızla devam edecek ancak Fethullah Gülen’in Türkiye’ye iadesini mümkün görmüyorum. İadesi söz konusu olduğunda ise son anda Kanada’nın yolunu tutacaktır. Zira kendine yakın Müritlerinin hepsi şu ara Kanada’da toplanıyor…
FETÖ’den kaynaklı Siyaset Kurumu oldukça zarar gördü, Haliyle Bayram sonundan itibaren Mahalli ve Genel Seçimlerin daha çok tartışılacağı ve isteneceği bir dönem olacak. Ancak bunun da Dokunulmazlıkları kalkan Milletvekillerinin tutuklanmaları sonrası TBMM’nin salt çoğunluk prensibine bağlanacağını düşünüyorum. Zira Mevcutta Hükümetin ajandasında bir seçim yok gibi görünüyor. Ancak bu hiç bir zaman olmayacak anlamına da gelmiyor. Ve 2017’nin Bahar aylarında Nisan ya da Mayıs gibi bir hem Mahalli Seçimlerin hem de Genel Seçimlerin birleştirilerek bir seçim takvimi uygulanabileceğini öngörüyorum…
Halkın “İDAM” istediği bir ortamda ki bunu Ak Parti Seçmenleri çok fazla dillendiriyor, Hükümetin bu konuda daha fazla adım atmaması ya da gözden gelmemesi halkın tepkisine sebep olacaktır, Bu bağlamda da Hükümet bu konuyu Taca atmak için Genel ve Mahalli seçimler ile iş başına gelecek Yeni Hükümete “İDAM” konusunu bırakacaktır…
Ak Parti’nin kendi tabanında ki FETÖ rahatsızlığını ise bizde “FETÖCÜ YOK” diyerek bertaraf edemeyeceği çok açık. Bu bağlamda da olası Genel ve Mahalli Seçimler ile İl, İlçe Başkanlarından tutunda Milletvekillerine kadar her kademede ki kişinin sorgulanacağı bir dönem yaşayacak. Zira Halk hala çok kızgın…
Her ne kadar kimse olasılık vermese de FETÖ’nün tam anlamıyla Ak Parti’den temizlenmemesi Devlet Bahçeli’li MHP’ye yaracaktır. Ak Parti içerisinde ki Ülkücü tabanın MHP’ye kaymasını engelleyebilmek için Ak Partinin radikal kararlar almaması kendini eritecektir. Kaldı ki Terörist Başı Abdullah Öcalan’ın İmralı’da kardeşi ile yaptığı Bayram görüşmesi bile Ak Parti tabanında ki ülkücü kesimde oldukça rahatsızlık oluşturmuş vaziyette. Ancak bu görüşmenin AİHM Kararları çerçevesinde zorunlu olduğu ve konuda Türkiye’nin başka alternatifi olmadığını görmek istemeyenler şimdiden Ülkücü kimliğini ve MHP kartını oynamaya başladılar…
Doğu ve Güneydoğu’dan HDP’den kayacak olan Ak Parti oylarında her ne kadar önemli bir yer teşkil edeceğini Ak Partili kurmaylar düşünse de Ülkücü tabandan gelen oyları da azımsanmayacak kadar çok fazla. Özellikle büyük şehirlerde ki Ülkücü tabanlı oylar Ak Partiyi oldukça sıkıştıracak…
Görüldüğü üzere; Ortadoğu, Suriye ve İç Siyaset’in oldukça yoğun konuşulacağı ve hareketin olacağı, bazılarının HAMASAT DOLMUŞUNA binerek çokça şirinlik yapacağı bu dönemde Allah, Türkiye’nin ve yöneticilerinin yar ve yardımcısı olsun… Amin.