Cumhurbaşkanı Erdoğan taraftarları Erdoğan seçilemezse ihtimaline ilk verdiği tepki “Allah Korusun.” olurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan aleyhtarları ise bu ihtimalin Türkiye’yi daha özgür kılacağını savunuyor…
Hakikaten 24 Haziran’da Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak seçilemezse ne olur diye hiç düşündünüz mü?
Diyelim Sayın İnce, Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu veya Sayın Demirtaş’tan herhangi birisinin Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün…
Sayın İnce, Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu veya Sayın Demirtaş’ın seçilirlerse ilk vaatlerine baktığımızda hepsinin ilk hedefinin Cumhurbaşkanlığı Külliyesini kapatmak yada yıkmak olduğunu görüyoruz. Kimisi Cumhurbaşkanlığı Külliyesini yıkmaktan bahsediyor, Kimisi de Külliyeyi, Okul Yada Üniversite yapmaktan bahsediyor. Elbette ki Türkiye’nin daha çok okula ve Üniversiteye ihtiyacı var, Genç nüfusun daha çok okuması ve daha da kendisini geliştirmesi ilk hedef olmalı, Ancak var olanların isimlerini ve yapılarını değiştirmek yerine yeni okul veya yeni Üniversiteler yapmak yerine olanı değiştirmek istemek vizyonsuzluk değil mi? Nedir bu öfke kin?
Sanırsınız ki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsi mülkü! Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin aslında bu ülkenin vatandaşlarının ortak malı olduğunu hala anlayamamışlar! 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Külliye’de olmadığını bile bile vatandaşın nasıl Devletin başı olarak gördüğü Cumhurbaşkanlığı Külliyesi önünde şehitler verdiğini görememişler ve anlayamamışlar…
Allah Akıl fikir versin ne deyim…
Tabii ki Akşener, İnce, Demirtaş ve Karamollaoğlu’nun hedefi seçimi kazanmak ama nedir bu eskiye özlem anlamak mümkün değil. Şöyle ki, hepsi işe ilk önce Cumhurbaşkanlığı Külliyesinden başlayacaklarmış ve daha sonra ise hali hazırda Başbakanlık konutu olarak kullanılan Çankaya Köşkünü devreye sokacaklarmış…
Klasik severlerin en büyük hedeflerinden bir tanesi de, Halkın onay verdiği Cumhurbaşkanlığı Sistemini tekrar rafa kaldırmak ve Eski Parlamenter sistemi yeniden hayata geçirmek. Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemini bırakalım bir dönemde olsa deneyelim bakalım nasıl olacak, Türkiye bu sistem ile daha iyi bir yönetim şekline kavuşacak mı? diye de bir dertleri de yok. Eskiye dönelim de nasıl olursa olsun ilk hedef…
Tabii ki Eskiye dönersek, Cumhurbaşkanını Vatandaşın seçmesi de önlenmiş olacak ve kendileri ve baronlar kimi arzu ediyorsa o Cumhurbaşkanı olacak. Çünkü onlar seçilen olarak seçenlerden çok daha üstün, Bir defa nasıl olsa seçilmişler…
Bu üçlüden hedefleri en uçuk olanı ise bana göre Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu. Sivas-İstanbul hızlı treni yapılırsa Sivas’ta adam kalmaz tezini de ortaya sürdü ya ben artık ne deyim?
Sivas’a gelecek olan hızlı trene karşı çıkmak yerine Sivas’a daha fazla nasıl yatırım yaparım diye kafa yormayanlar, Sivas’a hızlı treni getirmeyeceğim diyerek Sivas’tan oy toplamayı hedefliyor! Güler misiniz? Ağlar mısınız?
Tabii ki, Sivas’ı ve Sivaslıları bu kadar düşünen Karamollaoğlu, İstanbul’u düşünmez mi? Tabii ki düşünür…
İstanbul için en önemli icraatının ise 3. Havalimanı inşaatını durdurmak olduğunu söylüyor Sayın Karamollaoğlu. Dünyanın en büyük Havalimanları arasına girecek olan ve Avrupa’nın en büyüğü olacak olan, Frankfurt havalimanını devre dışı bırakacak olan, Binlerce kişiye istihdam sağlayacak olan projeyi Karamollaoğlu durduracak. Bunu ben söylemiyorum bu vaadi Sayın Karamollaoğlu söylüyor.
Sayın Akşener’den bu konuda tek farkı Karamollaoğlu’nun, Sayın Akşener Devletin elinde bulunan uçakları da satacağını açıkladı. Tarifeli uçak seferleri ile devleti yönetmeye talip olan Sayın Akşener 1970’li Türkiye’ye oldukça özlem duyuyor anlaşılan.
Sayın Akşener’in bu vaadini muhtemelen Sayın Karamollaoğlu duymadı! Duymadı ki bu konuyu atladı…
Tabii ki Sayın Karamollaoğlu’nun, Sivas ve İstanbul için vaatleri bulunur da Türkiye için vaatleri bulunmaz mı? Türkiye’de hali hazırda ne kadar şuan işleyen ve hazırlanan proje varsa hepsini de askıya alacağını ifade ediyor…
Sayın Karamollaoğlu’nun Cumhurbaşkanı seçilirse Sabiha Gökçen Havalimanını,Marmaray’ı da kapatacağına dair vaatler duydum ama teyit edemedim. Ama düşünün bu vaatlerinde gerçek olduğunu ve Karamollaoğlunun Cumhurbaşkanı olduğunu! 1950’li Nostalji Türkiye’sine hoşgeldiniz…
Mevcut Projeleri durdurma vaadi sadece Sayın Karamollaoğlunun değil, Sayın Akşener ve Sayın İnce’nin de vaatleri arasında. Bu projeler durursa Millet evine nasıl ekmek götürecek diye düşünen olmadığı gibi, Anarşinin hortlayacağını bile göremiyorlar. Sahi, bunlar nasıl Siyasetçi?
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Sayın İnce, yalnız bu üçlüden biraz ayrılıyor.Üçüncü köprüye karşı çıkan CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun aksine, İstanbul’a dördüncü köprüye de kendisinin yaptıracağını söylüyor. Muhtemelen Sayın Kılıçdaroğlu ile bu konuda hiç konuşmamışlar…
Onlarca yatırım ve projenin durdurulması sonrası ekonominin daha da ileri gideceğini beklemiyorsunuz herhalde! Aklıma İsmet İnönü’nün ekmeğin dahi karneyle dağıtıldığı dönemleri geldi nedense…
Tabii ki bu kadar yapılan yatırımları durdurma ve yıkma vaadi olanların en büyük yapacağı hizmette Büst yapmak olacaktır. Büst deyince aklıma geldi. Şimdiye kadar sayın Demirtaş’a hiç değinmedik! Sayın İnce, Sayın Akşener, Sayın Karamollaoğlu Atatürk büstlerine öncelik verirken, Sayın Demirtaş ise İmralı Canisi Abdullah Öcalan büstlerine, heykellerine öncelik verecektir. Ne de olsa Sayın Demirtaş’ın daha önce yapmış olduğu beyanları açık ve net…
FETÖ konusu ise Mevcut bu 4 adayın hepsinin ortak konusu! Şöyle ki Hapishanelerde masumlar yatıyormuş ve Gazeteciler hapis yatamazmış. Onlara göre ByLock kullanımı da suç değil! Sanki ByLock kullananlar insan mı öldürmüşmüş! Bu konuda FETÖ ile aynı şeyleri söyleyenlerin FETÖ Teröristlerine Af çıkartmayacağını beklemekte bana göre hata olur. Hapis cezası kesinleşmiş bir çok FETÖ Teröristinin serbest kalacağını ve itibarlarının artacağını da söylememe gerek yok herhalde…
Hani övündüğümüz ve gurur duyduğumuz Silah sanayi sektörünü de unutmanızı öneririm! Netice de İnsansız hava araçlarının dahi yapımının durdurulacağını söylememe gerek yok herhalde, Atak Helikopteri,Altay Tankı Veya Ejder,Kirpi gibi zırhlı araçlardan da tabii ki vazgeçilecek! Gemi yapmak mı? Ne gerek var, O kadar gemimiz var ya! Roketsanın da Ar-Ge çalışma yapmasına da artık gerek yok! Bunların hepsini yapanlar veya bu projelere destek verenler nasıl olsa YANDAŞ!
Nükleer Santral mi? Yerli Otomobil mi? Elin Rus’una para mı kazandıracağız? Hem ormanlarımıza yeşilimize yazık! Çok çok akşamları Lüks lambasıyla aydınlanır ve nostalji yaşarız. Ne gerek var böyle şeylere! hem şöyle düşünsenize bir, Cumhuriyetin ilk yıllarını da yad etmiş oluruz ne güzel. Otomobil konusu ise başlı başına bir sorun! O kadar ilerlemiş olan otomobil sektörünü zaten bizim yakalamamız mümkün değil! Devletin parasını boşa harcayıp, İsraf yapmaya da gerek yok! Dışarıdan almaya devam ederiz olur, biter…
Bunları sıralarken biranda aklıma hep rahmetle yad ettiğim Nuri Demirağ geldi. Hani İlk Uçak Fabrikasını Atatürk döneminde kuran ve Hollanda’dan dahi uçak siparişi alan ama İsmet İnönü döneminde her türlü önüne engel konan, Türlü entrikalarla Türkiye’nin İlk Uçak fabrikası kapatılan, yaşamı hem Türkiye için hem de kendisi için hazin bir hayat hikayesine dönen Nuri Demirağ. Fırsat bulanların özellikle Nuri Demirağ’ın gerçek hayat hikayesini okumasını tavsiye ederim…
Zihnimi biraz daha zorluyorum!
Cumhurbaşkanlığı Külliyesini yıktınız, Tüm yatırımları durdunuz, FETÖCÜ Teröristleri serbest bıraktınız, Cumhurbaşkanını halkın seçmesinin de önüne geçtiniz, Bu kadar şeyi yaparken tabii ki ekonominin temel taşlarını da yerinden ettiniz, Bundan sonra ki icraatlarınız neler olur?
Mesela, IMF’yi Türkiye’ye yeniden davet etmekle işe başlayabilirsiniz, Doğu ve Güneydoğu’da başta olmak üzere tüm Türkiye’de yeniden artan terör olayları ile birlikte NATO’yu Türkiye’ye davet ederek terörün son bulması için çabalaya bilirsiniz.
Kudüs, Gazze, Mynmar, Balkanlar, Kosova konusu mu? İlahi siz!!!
Dünyada tek Müslüman ülke biz miyiz? Şimdiye kadar biz gözettik buraları, Bundan sonra da daha varlıklı olan Arap ülkeleri gözetsin! denilirse, Ne diyeceksiniz?!
ABD dünyanın her yerinde Jandarma görevini üstlenmiyor mu? Derdiniz nedir sizin, O bizi de, onları da korur…!!!
Hazır aklımdayken, Bir Türk Dünya’ya bedeldir sözünün vatandaş tarafından daha çok duyulabilmesi için Özel TV ve Radyo kanallarını kapatmayı, Toplumun İnternet erişimini ortadan kaldırmayı da unutmayın. Çünkü sizler Atatürk’ün söylediği “Hedefimiz Muasır Medeniyetler seviyesine ulaşmak.” sözünü yanlış anlamışsınız…
Sahi sizin ki gerçekten Erdoğan düşmanlığı mı? Yoksa başka bir şey mi?
Orhan Sarıkaya