Sadece bir harfin değişmesinin bile bizi çok enteresan yerlere götürdüğünü söylemeden geçemeyeceğim! O yüzden sordum “Reina mı? Râina mı?” diye.
BAKARA suresi 104. ayette “Ey iman edenler! “Râina” demeyin, “unzurna” deyin/”bizi davar gibi güt” diye konuşmayın, “bize bak” diye konuşun ve dinleyin. Kâfîrler için korkunç bir azap vardır.” der.
ReinaReina ise İspanyolcada “Kraliçe” demek.
Reina’nın Mal Sahibinin Yahudi Alarko grubu olduğunu da bu arada terzi yamağından öğrenmiş olduk.
Reina, Türkçe bir anlam içermediği gibi mekan sahibi Tuncelili Mehmet Koçarslan’ın kızının da ismi. Koçarslan’ın kızına Reina ismini Amerikalı bir arkadaşı koymuş. Mehmet Koçarslan’ın kızına Reina ismini veren Amerikalı arkadaşının İspanyol Yahudileri ile bir bağı var mı bilemem ancak, Burada Algının tam pik yaptığını söyleyebiliriz. Bir diğer nokta ise Reina’nın özel olarak seçildiği. Zira Beyaz Türkler olarak tabir edilen kesimin sıkça ziyaret ettiği mekana yapılan saldırı ile Beyaz Türklere de mesaj verilmiş oldu!
Mekan Sahibi Mehmet Koçarslan ilk açıklamasında, “İçeri giren şerefsizler Kalaşnikoflarla taramışlar. Amerikan istihbaratı bunun bilgisini vermişti. 1 hafta 10 gün süreyle buralarda denizden dahil güvenlik önlemleri alındı. Göz göre göre bu saldırı meydana geldi.” dedi. Daha sonra ise yaptığı yazılı açıklamada, “Amerikan istihbaratı bana bilgi vermedi. 29 Ekim’de gazetelere, televizyonlara yansıyan ve kendi vatandaşlarına yönelik yaptıkları uyarıyı anlatmaya çalıştım” dedi.
Gerçekten önceden bilgisi var mıydı, yok muydu bilemem. 02.01.2017 günü ise ABD elçiliği Reina’nın sahibi Mehmet Koçarslan’a bilgilendirme yapılmadığını açıkladı ve iddiaları reddetti.
Ölenlerin uyruklarına baktığımız da ise Türklerin haricinde Suudi Arabistanlı, Faslı, Lübnanlı, Libyalı, Suriyeli, Hindistanlı, İsrailli, Tunuslu, Iraklı, Lübnanlı, Belçikalı gibi vs. kişiler var. Birleşmiş Milletler topluluğu gibi ölen ve yaralananlar. Muhtemelen de bu kişiler girişe yakın olan bölgede bulunuyordu.
Reina mı? Yoksa Râina mı? diye sormuştum!
Sebebi ise birilerinin bunu suistimal edeceğinden adım gibi emindim ve netice itibariyle Hürriyet yazarı Taha Akyol “Reina’da sergilenen terörün özelliği ‘hayat tarzı katliamı’ olmasıdır” diyerek terör örgütünün çirkin algı operasyonuna bilerek ya da bilmeyerek hizmet etti.
Akabinde de 02.01.2017 tarihinde Terör Örgütü DEAŞ saldırıyı üstlendi.
Terör=DEAŞ=İSLAMİ TERÖR Algısı üzerinde çalışıldı.
Saldırı çok enteresan izlerle kaplı!
1-Saldırgan ya daha önce orada keşif yaptı ya da Reina’nın krokisi elindeydi. Kroki elinde ise sadece çalışanlar değil Reina’ya giren çıkan herkesi şüpheli!
2-Reina içerisinde SALDIRGANIN NEDEN NET GÖRÜNTÜSÜ YOK? Servis edilen görüntüler hep flu ve çok anlaşılması pek mümkün olmayan görüntüler? İçeride onlarca kamera varken nasıl saldırganın net görüntüsü olmaz?
3-Saldırgan kesinlikle Asker kökenli bir Profesyonel,
4-DEAŞ’ın bu saldırıyı üstlenmesi saldırıyı DEAŞ‘ın yaptığına delil değil!
5-Reina Terör saldırısı KESİNLİKLE gizli servis ya da servislerin operasyonu,
6-Saldırı bittikten sonra silahını temizlemesi üstünde ki montunu vs. çıkartıp orada bırakması, bir kargaşa çıkacağından emin olduğunu gösteriyor. O kargaşa ile kendini kaybettireceğinden de emin.
7-Bıraktığı cekette 500 TL bulundu. Bu da saldırganın bu terör eyleminden sonra paraya ihtiyacı olmadığını gösteriyor. Zira her şeyi çok ince bir şekilde düşünülmüş bu terör olayında o parayı unutkanlık ile bıraktığı düşünülemez.
8-Nasıl kaçacağının hesabını bile yapan birisinin cebinde parayı unutması düşünülmeyeceği gibi gece kulübünden çıkıştan sonra orayı nasıl terk edeceğinden ziyade ülkeyi nasıl terk edeceğinin de planı elinde hazırdır.
9-Saldırganın Uygur Türkü olduğu iddia ediliyor. Buna göre Kırgızistan veya Özbekistan’da FETÖ bağlantısını araştırmak gerekiyor. Kaldı ki bu iki ülkede FETÖ çok güçlü. FETÖ ile bağlantısını bulduğunuz anda CIA ile işbirliğini de bulmuş olursunuz.
10-Reina katliamcısı ABD Özel Kuvvetleri envanterindeki ‘Flashbang’ isimli şok bombasını kullandığı ortaya çıktı. Bu da saldırganın çok alelade seçilmediğinin ve dış istihbarat birimleri ile birlikte hareket ettiğini gösteriyor.
11-DEAŞ Militanları genellikle İntihar eylemcileri iken bu eylemci ise son derece profesyonel olarak görevini tamamlayıp yine bir o kadar profesyonelce olay mahallini terk etti! Riena’ya Canlı Bomba saldırısı yapmadı! DEAŞ Terör Örgütü üyelerinin pek yapmadığı bir olay mahalli terk ediş şekli!
12-Ortaköy çevresinde onlarca yerde hem polis kameraları hem de iş yerlerinin güvenlik kameraları varken nasıl olur da bir anda bu adam ortaya çıkar daha sonra da aynı şekilde sırra kadem basar?
13-Saldırı anında Boğaz’da ya da Karadeniz’de ABD Donanmasına ait gemi var mı ona da bakmak lazım, Zira bana göre Saldırgan taksiye bindi ve kendisini bekleyen bir tekne ile İstanbul’u o gece çoktan terk etti. Tabii ki bu benim kendi düşüncem Lakin şu ana kadar Saldırganın hala bulunamaması benim söylediklerimi teyit eder vaziyette…
14-Bu kadar bilgi ışığında elbette ki cümlelerimizin başında dediğimiz gibi bu saldırıyı üstlenecek birisi lazımdı bu defa da onun adı DEAŞ oldu.
Önümüzde ki günlerde Reina saldırganı ile daha birçok detay gündemimize girecektir ancak bu kadar detayın içerisinde boğulmadan şu soruyu sormamız gerekiyor!
NEDEN REİNA SALDIRISI YAPILDI?
Sayın Başbakan Binali Yıldırım beyin olaydan hemen sonra “Saldırgan kaçtı!” sözünü sizlere hatırlatmak isterim.
Saldırganın eşi dahi ki gerçekten eşiyse gözaltına alındığında saldırgan için, “DEAŞ üyesi olduğunu bilmiyordum” diyor,
Haftalık basın toplantısında Hükümet sözcüsü Sayın Numan Kurtulmuş ise “ULUSLARARASI CAMİANIN TERÖRE KARŞI DÖKTÜĞÜ GÖZYAŞLARI, TİMSAH GÖZYAŞLARIDIR.” sözlerini dikkate almamız gerekiyor.
Sonuç olarak hedeflenen; Reina mı? Râina mı?
A-Beyaz Türklere ‘Sizlerde güvende değilsiniz!’ mesajı verildi!
B-Halkı galeyana getirerek bir iç savaş provokasyonu sağlamaktı ki burada Hürriyet Yazarı Taha Akyol’un ‘olay İnsanların yaşam tarzına müdahaledir’ sözlerine tekrar hatırlayalım!
C- Halk evlerinin ‘İnsanları yaşam tarzlarından dolayı öldürüyorlar’ propagandasını,
D-Cumhuriyet Gazetesi çalışanının ok meydanında belirli bir gurup ile Kahvehaneleri gezerek ‘İnsanları yaşam tarzlarından dolayı öldürüyorlar’ propagandası ile halkı galeyana getirme çabasını da ayrıca görelim!
E-Olayın Terörist Grup DEAŞ’ın üstlenmesi sağlanılarak İslam’ı Terör ile ilişkilendirip Türkiye Cumhuriyetinin şuan Suriye’de DEAŞ’a karşı yaptığı operasyonları yok sayarak, Hükümetin DEAŞ’a destek verdiği algısını unutmayalım!
F-Halkı galeyana getirerek Türkiye Cumhuriyetinin Meşru Hükümetini ve Cumhurbaşkanını iktidardan indirmek ve AB/ABD yanlısı emir eri pozisyonunda FETÖ unsurlarından oluşan TEKNOKRAT yönetimi iktidar yapmanın en büyük emelleri olduğunu bilelim!
Bu kadar olayların tep bir AMACI var!
O da Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan!
Netice’de her şey hazırdı!
Noel/Yılbaşı kutlayan Beyaz Türkler, Onlara karşı olan Hatta Mekke’nin Fethini 31 Aralık’a sabitleyen Müslümanlar. Sadece ortada duran halkı galeyana getirmeye kalmıştı iş!
Zira Beyaz Türklerin Kraliçesi Reina vurulmuştu…
Halk olarak İkinci Aşamayı yaşamamıza ise belki kötümser bir tahmin olacak ama az bir zaman kaldı. Bu süreç ise bu hafta sonunu da sayarsak eğer 7 Ocak-22 Ocak dönemi olacaktır…
Orhan SARIKAYA