İlk aklımıza gelen elbette ki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a suikast girişimi olabileceği idi. Hatta hepimiz bir yandan bu endişeyi dillendirirken diğer yandan da halk olarak tabiri caizse Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın etrafında etten duvar oluşturmaya çalıştık.
Endişeliydik…
Hala da endişeliyiz…
15-22 Temmuz arasında sosyal medyada sürekli iki konuyu ön plana çıkartmaya çalıştım.Zira 15 Temmuz gecesinden itibaren 18 Temmuz’a kadar ki 3 gün içerisinde yaklaşık 20.000 kişiden fazla gözaltına almalar oldu. Haliyle bu gözaltı kararları ile yeni bir darbe kalkışması yapılması önlendiği gibi FETÖ’nün Darbecilerinin tabiri caizse kolu kanadı kırıldı. Bu gözaltı kararlarında dikkatimizi pekte dikkat çekmeyen bir konu vardı. Gözaltı kararlarının uygulandığı yerler ağırlıklı olarak İstanbul, Ankara, Adana gibi batı ve güney illerinden gerçekleşiyordu. Doğu illerinde ise tabiri caizse parmakla sayılacak kadar azdı…
Yakın dostlarıma ilk hafta sürekli söylediğim ve endişe ettiğim 2 konu vardı. Bunlardan birincisi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a olabilecek bir suikast girişimi, İkincisi ise Tüm Türkiye’nin kenetlenmesi sonrası Doğu ve Güneydoğu’da yeni bir planın ortaya çıkacağıydı…
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yapılmak istenen suikast ile başlayalım ilk önce,
Gündemi takip edenler iyi bilir,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan darbe kalkışmasının bertaraf edilmesi sonrası ilk röportajlarından bir tanesini de El-Cezire Televizyonuna verdi. Ve bu röportajı Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde verdi. Bu röportajdan 3-4 gün sonra da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı lağvedildi. Gerekçe olarak ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın zaten bu konuyu daha önceden de düşündüğü söylendi. Hatta yine o gerekçeler içerisinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaverinin de FETÖ Terör Örgütü üyesi olması ve Muhafız Alayını FETÖ ile talimatlamaları gösterildi…
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı lağvedildikten sonra ise FETÖ’cü Yarbayın Muhafız Alayı ile görüşmeleri vs. basına servis edildi…
Peki, İş bu kadar mıydı?
Maalesef, HAYIR…
El-Cezire’nin canlı yayını 15 Temmuz’dan 4-5 gün sonra oldu hatırladığım kadarı ile.Düşünün El-Cezire CANLI YAYIN yapıyor ve yayın başlarken ilk 5 dakika da hemen “ACİL BİR BAĞLANTI’ var diyor ve dış bağlantı gerçekleştiriyor…
Akabinde bu bağlantı uzadıkça uzuyor!
Tekrar yeniden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile röportaja devam ediliyor, Aradan bir 5 dakika daha geçiyor ve bir bakıyorsunuz El Cezire reklam arası veriyor!
Reklam süresi uzadıkça uzuyor!
Tekrar yeniden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile röportaja devam ediliyor ve bir Müddet sonra yine Reklam, Dış Bağlantı diyerek yayın kesiliyor!
Hiç bir Allah’ın kulu da sormuyor!
Arkadaş! 4-5 gün önce bu Ülke ve bu Ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Darbe girişimini bertaraf etti. Herkes Cumhurbaşkanının peşinde röportaj için koşarken sürekli nedir bu canlı yayını çeşitli bahanelerle kesmek diye!
El-Cezire yayına başlarken beraber Cumhurbaşkanlığı Külliyesinin etrafında “BİLİNMEYEN CİSİMLER” yani “DRONLAR” uçmaya başlıyor. Ve hemen canlı yayın kesilerek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan güvenlik altına alınıyor. Ve bu Dronlar ile ilgili çalışma başlatılıyor. Ancak Canlı Yayın kesilirken beraber Dronlar’da ortadan kayboluyor. Tekrar Canlı Yayına geçiliyor akabinde tekrar dronlar harekete geçiyor. Tekrar canlı yayına ara veriliyor. Üçüncü defa da dronlar hareket edince yine canlı yayını kesiyorlar! Dördüncü defa da dronlar hareket alınca bu defa Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan canlı yayını keselim işaretine “HAYIR” işareti veriyor ve o şekilde canlı yayına devam ediyor.
El Cezirenin Canlı Yayınında canlı canlı izleyicilerine Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a SUİKAST’ı izletmeyi göze almış bir caniler sürüsü ve bu Suikast sonrası oluşmasını umdukları kaotik ortam ile Türkiye’yi ele geçirme planı…
Başarısız Darbe girişimi sonrası Başarısız Suikast girişimi de Hamdolsun atlatıldı. Akabinde de 3-4 gün içerisinde Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı lağvedildi…
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayının Lağvedilmesinin arkasında ki gerçek nedenlerinden bir tanesi de işte budur. Zira DRONLAR kısa mesafe de uçabilen ve uzak mesafeden kontrol edilemeyecek araçlar ve bunların Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayından hareket ettirildiği ortaya çıktı. Ve Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayındaki FETÖ Askerlerinin tamamı tutuklandı…
Çok hassas günlerden geçilirken yeni bir darbe kalkışması beklenmemekle birlikte Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın “NÖBETE DEVAM” demesi ve bir devlet adamına yakışır şekilde renk vermemesi Türkiye’nin bütünlüğü açısından ve kendisine inanan milyonlarca insanın karşısında dik duruşu ile o günlerde neden hala “NÖBETE DEVAM” sorusunun cevabını da böylece vermiş olduk…
10 Ağustos akşamına kadar “NÖBET” tutulmasının en önemli etkenlerinden bir tanesi de yeni bir suikast girişimlerini engelleme amaçlıdır. Herkesin Nöbet bitim tarihini Rusya ziyareti ve Cumhurbaşkanımızın seçilmesinin 2.yıl dönümü ile ilişkilendirse de arka planda ki gerçek budur.
İkinci olarak ta yeni bir darbe kalkışması değil ama yeni planların devreye girdiği döneme girmiş bulunuyoruz…
Doğu ve Güneydoğu’da hala FETÖ operasyonlarının çok fazla ses getirmemesi daha doğrusu FETÖ terör örgütü yandaşlarına çok fazla dokunulmamış olması veya bize yansıyan herhangi bir gelişme olmaması da doğu ve Güneydoğu’da gerek PKK gerekse DEAŞ’ın yeniden hareketlenmelerinde bu kişilerin kilit rol oynayacağı endişesi vermekte…
Özellikle başarısız darbe girişimi sonrası PKK’nın doğu ve Güneydoğu’da yeniden eylemlere başlaması, bombalı araç eylemleri ile halkı tehdit etmesi senaryonun ikinci perdesi…
Peki, bu ne zamana kadar sürecek derseniz?
8 Kasım 2016’ya kadar…
Orhan Sarıkaya