Sizleri biraz önce eskilere götürmek istiyorum…
Mısır’ın gizemli tarihine ve o muazzam Piramitlerine hatta yazıtlarına…
Firavun döneminin yazıtlarına baktığımızda Resimli alfabe kullandıklarını görüyoruz. Dönemine göre anlaşılır ve sade bir Dil. Günümüzde bırakın ülkeleri Afrika’da bile kabileler arasında farklı diller kullanılıyor. Yine aynı keza bazı ülkelerde iki hatta bazı durumlarda üç tane resmi dil kullanılıyor. Bunlara örnek olarak ta Hindistan ve Belçika’yı verebiliriz.
Günümüzde ise dilleri birleştirme ve tek bir dil üzerine çalışılıyor. Nasıl mı? Gelişmiş topluluklar Dünya genelinde yoğunlukla cep telefonu ve sosyal medya kullanıyor, Aynı keza kısa mesajlarımızla yazışmalarla EMOJİ’lerle durumumuzu ifade ediyoruz. Özellikle gençlerimiz kısaltmalar ve EMOJİ dili ile derdini anlatıyor, EMOJİ dili salgını ise sadece Türkiye’de değil, Tüm dünyayı sarmış vaziyette… Tıpkı Mısır Firavunlarının dili gibi…
Bir de malum Sanal paralar ortaya çıktı. Bitcoin ise en popüler sana para. Ancak daha ilk ortaya çıktığında bu paranın herhangi bir gerçek değerinin olmadığını ve bir deneme sürümü olduğunu ayrıca o kadar parlatılmasına rağmen uzak durulması gerektiğini ifade etmiştim. Şifrelerinizin bir başkasının eline geçmesi halinde bu sanal paralarınıza ulaşamayacağınızı ve uzaktan bir elin bu sistemi kontrol ettiğini, netice itibariyle bütün yatırımlarınızın bir anda pul olacağını söylemiştim. Hatta o dönemde 1 Bitcoin 70.000 ABD Doları seviyesindeydi bugün ise 3.786 ABD Doları seviyesinde.
Peki neden böyle bir Sanal Paraya ihtiyaç duyuldu?
Tek cümle!
Şaşırmayın ama ABD Dolarının küresel gücünü yok etmek için…
Şuan hali hazırda üst aklın IMF üzerinden bir sanal para çalışması olduğunu biliyor muyuz? SDR (SPECIAL DRAWING RIGHT.) denilen IMF’nin sanal parası Birleşmiş Milletlerin masasında ve sadece tek bir tuşa basmak için bekliyor…
14 Mart 2018’de Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, devletlerin kripto para birimlerini denetlemek için Blockchain teknolojilerini kullanabileceğini belirterek, "Kripto varlıkları güçlendiren inovasyonlar bize onları denetlemek için de yardım edebilir. Başka bir deyişle, ateşe karşı ateşle savaşabiliriz."
Devletlerin altın rezervleri üzerine daha sonra tahviller karşılığı olan gerçek paranın yok edilmesi en büyük amaçları. ABD’nin ise karşılıksız olarak bastığı paralar da üst aklın en büyük çıkış yolu…
Bir devletin var olabilmesi için dünya genelinde kabul gören bir parasının olması gerekir. Hatta bu konuda Amerikalılar yaptığı bir çalışmada ABD’ye atom bombası mı atılsa daha çok zarar görürüz yoksa ABD Doları yok olursa mı? Sorusuna ABD Doları yok olursa karşılığını vermiştir.
Mısır piramitlerine ve oradaki sfenkslere dönecek olursak eğer resimli alfabelerine hatta her mumyanın konulduğu tabutlara baktığımızda ise MAKYAJLI figürler ile karşılaşıyoruz. En yakın tarih olarak Piramitler için M.Ö. 2.500’lü yılları sayarsak aramızda yaklaşık olarak 5.000 yıla yakın bir mesafe var fakat o dönemde ki üst düzey yöneticilerin ve askerlerin makyajlı sembolleri ile günümüz genç nesillerin özellikle idol olarak kabul ettiği kimi şarkıcıların aynı şekilde makyaj yaptığını görüyoruz. Özellikle Uzakdoğu da başlayan makyajlı gençlik kendisiyle birlikte bir çok kişiyi de etkisi altına almış vaziyette. Avrupa ve ABD’de de durum pek farklı değil. Justin Timberlake ya da Lady Gaga gibi pop starlar ile makyajlı ve feminen bir gençlik furyası hızla dünyaya yayılıyor. Türkiye’de ise daha yenilerde 18 yaşına basan bir şarkıcı! Gay barlarda bu işin bilerek yada bilmeyerek öncüsü olmadı mı? Kadın gibi konuşan giyinen ve hareket eden sosyal medya fenomenleri, TV Dizilerinde ki feminen tipler ile de bu dalga hızla Türkiye’ye de yayılıyor…
M.Ö. 2.500’lü yıllar ayrıca Mısırlı Yahudi taş ustalarının yani Masonların çıkış yıllarıdır…
Bu yeni akım ile birlikte Mısır Firavunlarının kendisini tanrı ilan etmesi gibi bu ve bunlara özenen gençlerde kendilerini ulaşılmaz, Üstün bir varlık olarak görüyor. Yoğa ve/veya R2 yap sağlık bul yada kendine sarıl, kendini sev, Kendinden başka hiç kimseye ihtiyacın yok gibi öğretilerle günümüz insanının ruhsal açlığını giderdiğini savunan Uzakdoğu’nun mistik felsefeleri ile avunmaya çalışan, Sınırsız Cinsellik anlayışını kabul eden Anne Babası Müslüman, Yaşadığı toplum Müslüman olan ama kendisi DEİST olan bir gençlik ile karşı karşıyayız…
Dikkatinizi çekerim Hristiyanlaşan demiyorum, DEİZMİ benimseyen bir gençlikten bahsediyorum. Çünkü Avrupa’da ve ABD’de de Hıristiyanlık çoktandır BİTTİ!! Uzakdoğu’nun, İnsanın kendisini tanrı yerine koyduğu Mistik öğretiler onlara daha sıcak geliyor….
Uzakdoğu demişken, Uzakdoğu’da üretilen bir robotu ise Suudi Arabistan resmen kendi vatandaşı olarak kabul etti ve ona kimlik verdi. Bir insanın tüm haklarına sahip ilk Robot ve Müslümanların Kutsal İnancı olan KABE’yi topraklarında bulunduran Suudi Arabistan! Birleşmiş Milletler ise önümüzdeki yıllarda çalışma hayatının her alanında göreceğimiz İnsan benzeri robotların çalışmasından vergi alınmasını ve İnsan neslinin devamının sağlanması için kullanılması yasa tasarısını ret etti. Robotlar demişken Uzakdoğu’da artık İnsanlar robotlarla da evlenmeye başladı!
Dünya’da ki en büyük ilerlemelerden birisi olarak ortaya konan ise İnsanlara CİP TAKMA!!! Hatta bu konuyu Avusturya hükümeti resmen destekliyor. İnsanlara CİP Takılarak o insanların tüm bilgilerinin o ciplerde yer alacağı haliyle birçok kullandığımız gereçlerden kurtulacağımız söyleniyor. Hatta bu ciplerle insanın sağlık sorunlarına önceden müdahale edilebilir hale gelineceği üzerine tanıtımlar yapılıyor…
Ama hiç kimse gelecek zamanlarda bu CİPlerle istedikleri zaman bu insanların kalbini durdurabileceklerini ya da ciplere yüklenecek bir virüs ile insan neslinin tehlikeye atılabilineceğini söylemiyor, Aynı keza bu CİPlerin kişinin tüm verilerini kapsayacağı için ödemelerini harcamalarını CİPlere yüklenen sanal para ile yapacağını söylemiyor. CİPler ile SANAL PARA’nın yolunun açılmak istendiği de anlatılmıyor!
Ayrıca CİP Takılmış bir İnsan olarak akşam yattığınızda normal bir vatandaş olarak uyuyacağınızı ama sabah kalktığınızda ise aranan azılı bir terörist olarak uyanamayacağınızın garantisini size kim verebilir? Yöneticilerinizin! Sizin CİP’inize uzaktan müdahale ile sizi aranan azılı bir terörist yazılımı uyguladığında siz kime, nasıl, ne şekilde derdinizi anlatabilirsiniz? İşlemediğiniz bir Cinayeti ya da Çalmadığınız bir parayı nasıl ispat edebilirsiniz? Netice itibariyle CİP’iniz YAPTI DİYOR!
Peki, tüm bunları kimler kurguluyor ve planlıyor?
Hemen Üst Akıl ya da Siyonistler diyenler olacaktır, Ancak Üst Aklın yada Siyonist dediklerinizin de adını koymamız gerekiyor, Kim bunlar?
Kendilerini üstün Irk olarak gören Siyonistlerin BİR KISMI! Bir Kısmı diyorum çünkü bunlar kendilerini MAVİ KAN olarak adlandırıyorlar ve her Yahudi’nin de bu kesime mensup olmadığını iddia ediyorlar, Mesela Zenci Yahudileri asla kendileri ile aynı sınıfta görmüyorlar, Onlarda Yahudi olmalarına rağmen. Irklarının karışmaması için, Firavunların kendi kardeşleri ile evlenmesi gibi düşünürsek olayı çok sağlam bir soyağacı çetelesi tutuyorlar…
Allah’a savaş açtıkları gibi Allah’ı Kâinatın sonuna zorladıklarına inanıyorlar ve kendilerini özel bir ırk kabul ediyorlar. Şeytan’ın yeryüzüne inerek onlara önderlik yapacağına Tüm İnsanlığın ise kendilerine köle olacağına inanıyorlar.
Amaçları İnsan ırkını tamamen köleleştirmek ve Şeytan’ın yeryüzüne inmesini sağlayarak kendilerine önder olmasını sağlamak…
Dolly diye hatırlanacağı üzerine bir koyun kopyalanmıştı, The Island yani ADA filminde de hatırlarsanız birebir kopyalanan İnsanlar ve o kopyalanan insanlardan alınan organların kopyası alınan insanlara takılması üzerine kurgulanmış bir filmdi. Günümüzde DOLLY adlı koyun gibi insanların kopyalanmadığını ve Yedek parça olarak kullanılan yeni bir tür üzerine çalışılmadığını kim söyleyebilir?
Toparlayacak olursak; Robotlarla evlilik ile birlikte TEKLİ TOPLUM hedefleniyor, Robotlarla evli bu Tek Kişilik toplum yaşadığı her an kontrol altına alınmak isteniyor, Bunun ilk örnekleri de ÇİN’de başlatılıyor. Çünkü Çin şuan dünyanın laboratuvarı olarak çalışıyor. İnsanlara takılan CİP’ler ile yapılan her şey anbean kayıt altına alınıyor, Zararlı! Düşünce ve hareket halinde olanlar anında toplum dışına atılıyor ve bu Yeni insanoğlu istendiği zaman eksik yada kaza geçirmiş bir organı kopyalarla tamamlanıyor, Tüm bu harcamalarını ise Sanal paralar ile yapıyor, İnsanlara tanrılık özellik kattığını ifade eden bu yaklaşımlar aslında Allah’ı İnkar ve İnsanoğlu’na Tanrılık rolü biçiyor…
Tek Dili konuşan, Tek bir Sanal Para ile her ihtiyacını gideren, Sınırlara tabi olmayan bununla birlikte kendisine takılan ciplerle düşüncelerine kadar hükmedilen ve İnanç sistemi ile oynanacak ve tamamen köleleştirilecek İnsanoğlu önümüzdeki yıllarda çetin bir sınav verecek…
Teknoloji ile birlikte Parasal gücü elinde bulunduran MAVİ KAN’a karşı peki biz Müslümanlar hazır mıyız?!
Orhan SARIKAYA