Referandum sonuçları bize oldukça büyük bir kesimin Kaybedenler Kulübü’ne üye olduğunu gösteriyor, Öyle ki kaybedenler kulübünün üyelerine baktığımızda;
§ AKP’liler (Kaybettik ama güç kazandık sanıyorlar!)
§ Ak Partililer (Kazandılar ama oran ve fark onları tatmin etmedi! Kaybettiklerini sanıyorlar!)
§ MHP Yönetimi ve MHP’liler
§ CHP Yönetimi ve CHP’liler
§ FETÖ ve FETÖCÜLER
§ HDP’nin tamamı
§ Adil Gür
§ AB
§ ABD
§ İsrail
Kaybedenler kulübünün bu kadar üyesinin yanında Kazananlar Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve tartışmasız Türkiye.
Her şeyden önce hepimiz şu hesabı iyi yapmalıyız. Cumhurbaşkanı Erdoğan önderliğinde ki Türkiye’nin %51,4 Muhafazakar KEMİKLEŞMİŞ oyu olduğu kesinleşti .%51.4’lük oy oranı SAF,TEMİZ,DURU,NET ve AKP’lilerden ve FETÖ’den arınmış anasının sütü kadar ak, temiz oy oranıdır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Referandum sürecine girildiğinde Türkiye’de Başkanlık sistemine sıcak bakan kesimin %25-%30 civarında olduğunu biliyordu. Haliyle Türkiye aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğini verdi. Sonuçlar elimize geçtiğine göre şimdi tekrar analiz yapmalı ve bundan sonra ki sürecin nasıl olması gerektiği ya da olacağının da analizini yapmamız gerekiyor…
Büyükşehirlerde Ak Parti’nin ve MHP’nin mevcut oy oranları bilinirken neden bu oranlar yakalandı? Neden Özellikle Ankara, İstanbul gibi büyükşehirlerde ki seçmenler Hayır oyu kullandı?
Batı’da ki Ak Parti seçmeni dahil olmak üzere, Başbakan ve Ak Parti Genel Başkanı Binali Yıldırım beyin “Ak Parti’de FETÖCÜ YOK.” Söylemine vatandaş kırmızı kart göstermiştir ve Ak Parti’de ki FETÖCÜLERİ temizle demiştir. Ak Partiliyim ve Reis sevdalısıyım ama oyum Hayır diyenlerde bu referandum ile iyice ayyuka çıkmıştır. Eski Cumhurbaşkanının, Başbakanın, eski Bakanların eski ve yeni Milletvekillerinin tavrını millet çok net görmüştür. Ak Parti İl ve İlçe teşkilatlarının da sıkıntılı olduğunu vatandaş açıkça beyan etmiştir.
Bildiğimiz üzere Ak Partinin referandum öncesi başlayacak olan Kongre süreci referandum sonrasına ertelenmişti. Erteleme sebebi ise Referandum öncesi mağdur edebiyatının önüne geçilmesiydi. Şimdi ise asıl süreç başlıyor ve bu süreçte Ak Parti il ve İlçe başkanları dahil teşkilatlarını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Ak Partiye üye olması ile birlikte ciddi bir revizyon bekliyor. Bu revizyon sürecini gerçekten olması gerektiği gibi geçirecek olan Ak Parti’de Ak Partililer kazanacak, AKP’liler ise kaybedeceklerdir. Yok eğer tabandan gelen rahatsızlık gözardı edilirse, kazananlar AKP’liler ve FETÖCÜLER olacaktır. Elbette ki bu süreci Cumhurbaşkanı Erdoğan çok iyi kullanacaktır.
Doğu ve Güneydoğu’da ise durum biraz daha farklı!
Batı’da eğitimli seçmenin olduğunu kabul etmemiz gerekirken Doğu’da ise hissiyatı ile hareket eden seçmen grubu var. Doğu’da HDP’nin sandıkları maniple edememesinin sonuçlara yansıdığını birçok il ve ilçede gördük. Haritaları kıyasladığımızda çok fazla farklılık görünmüyor gibi görünse de aslında Evet diyenlerin Ak Partiye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a karşı sempatilerinin arttığını görmemiz gerekiyor. D.Bakır’da %65 oranında Hayır oyu çıkmasına rağmen bir önceki seçimlerle HDP ile Ak Parti oylarını kıyasladığımızda HDP’nin D.Bakır’da bile ciddi anlamda kan kaybettiğini görüyoruz. Aynı kıyaslamayı Ağrı, Şırnak, Hakkari içinde yapabilirsiniz. Artvin ise Doğu’da sol kesimin kalesi olmasına rağmen %52 Hayır oy oranı ile dikkat çekiyor. Tunceli’de de durum dikkat çekici! %80,4 Hayır oyu varken %19,6 Evet oyu çıktı. İşin özeti şudur! Tunceli dahil olmak üzere PKK Terörüne halk desteğini çekmeye başlamıştır. Yapılan yatırımlar karşılık bulmaya başlamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek ve güven artmıştır.
Referandum ile AB, ABD ve İsrail’in BOP projesi çökmüştür. Mülteciler özellikle AB için bundan sonrası büyük risk taşımaktadır zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Liderliği Türkiye tarafından tescillenmiştir. Türkiye’nin AB ile geri kabul anlaşması ve AB üyeliği ile ilgili talepleri, AB’nin Mülteciler için şimdiye kadar ödemesi gereken ama ödemediği AB Yardımları da AB’nin artık en önemli gündem maddesidir.
Kaybedenler Kulübünün bu kadar çok kaybedeni varsa bundan sonra ne olacak derseniz;
§ Ak Parti kendi içerisinde tüm teşkilatlarını elden geçirecek ve ciddi bir temizlik ve revizyonun içerisine girecektir. Ak Partiliyim AMA! ile sözlerine başlayanlar tasfiye olacaktır. Bunlar kim derseniz İl, İlçe başkanlarından tutunda eski Milletvekilleri dahil olacaktır.
§ İl ve İlçe başkanları dahil Eski Milletvekilleri bir küskünler hareketi oluşturacak ve 2019 genel seçimleri için FETÖ destekli yeni bir parti kuracaklardır. Siyasetin eski yüzleri burada boy gösterecektir. İngiliz Ekolünün hakim olacağı bu yeni FETÖ partisinde çalışırsak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı yıkarız havası hakim olacak ancak halkı ve Halkın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sevgisini gözardı edeceklerdir.
§ CHP’de gerek Kemal Kılıçdaroğlu’nda gerekse yönetiminde kimse bir değişiklik beklemiyor. CHP Lideri Kılıçdaroğlu Hayır çıksa bile istifa etmeyeceğini çünkü bunun bir referandum oylaması olduğunu seçim olmadığını söyledi. %25 olan oy oranımızı %50’lilere kadar taşıdık söylemi geliştirecek ve 2019 seçimlerinde kemikleşmiş %25 ile devam edeceklerdir.
§ MHP ise görünen o ki iflas etmiş vaziyette. FETÖ’nün MHP’yi eline geçirdiği tescillendi. MHP Lideri Devlet Bahçeli haricinde yönetimi bile Hayır verdi dersek yeridir. MHP’nin kalesi konumunda olan Yozgat’ta %51,4’lük Evet ve MHP Lideri Devlet Bahçelinin memleketi Osmaniye’de %57,81’lik Evet oy oranları dikkat çekicidir. Haliyle MHP yeni bir sıkıntılı sürece giriyor ancak %12-%14 bandında olan oy oranını 2019 seçimlerinde koruyacaktır.
§ Referandumun birde VATANDAŞ yönü var. Doğu’da ki vatandaş Cumhurbaşkanı Erdoğan’a desteğini vermiş, Batı’da ki vatandaş ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’a Ak Parti’yi FETÖ’den ve AKP’lilerden temizle demiştir. Bunun haricinde Vatandaş, Hükümetten Ekonomik adımları atmasını ve kendisini rahatlatma talebinde bulunmuştur. Vergi ve Sicil afları dahil Kobi Kredilerinde zorluk çıkaran Kamu ve Özel Bankalar dahil bunlarla ilgili yaptırım ve uygulamalar yapılmasını istediğini ifade etmiştir. Taşeronlara kadro dahil beklentilerin artık su yüzeyinde yüzmemesi talep etmiş, 2014 yılında ki KPSS yolsuzluğu dolayısıyla hak mahrumiyeti doğanlarında mağduriyetlerinin giderilmesinin hükümetin önceliklerinden olması gerektiğini vatandaş göstermiştir. FETÖ’den dolayı haksız suçlama ve tutuklamalardan kaynaklı hak mağduriyetlerine de vatandaş çözüm istemiştir. Suriyeli Mülteciler konusunda da vatandaş gerekli adımların atılmasını ve bu mülteciler ile ilgili kesin sonuçlar alınması talebini yinelemiştir. Bir o kadar da Bedelli Askerlik gibi gündeme gelen ama olup olmayacağı tartışmalı olan konuda da vatandaş sonuç istemiştir.
Kaybedenler Kulübünde görüldüğü üzere birçok kesim mutlu değil ama yazının başında belirttiğim gibi Türkiye’de artık %51’in üzerinde muhafazakar kesimin oy oranının olduğu kesinleşti. Bu da CHP’nin, AB ve ABD’nin artık Türkiye’de işinin hiçte kolay olmadığı tescili anlamı taşıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ise bir çok problem ile uğraşmak için tam 2,5 yılı var. Eğer bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan bu süreci doğru kullanırsa! ki bence kullanır, Türkiye 2019 seçimlerinde %60’lar düzeyinde bir Ak Parti ve Cumhurbaşkanı oy oranları ile Dünya tarihine altın harflerle adını yazdırır…
Orhan SARIKAYA