Türkiye bir yandan Mülteciler sorununu çözmeye çalışırken diğer yandan da Mültecilerin şartlarını iyileştirme çabaları ile Dünya Ülkeleri tarafından takdir ile karşılanıyor. Türkiye ayrıca Teröre destek veren Belediyelere Kayyum atamak ile meşgul…
Batman Belediyesinde ki çöp toplama krizi Malum hepimizin gözleri önünde…
Bir yandan Belediye İşçileri çöp topluyor, Diğer yandan da Başlarında Polis Memurları nöbet tutuyor, Ha keza Suruç Belediyesinde ki tüm görevliler ise Kayyum atamasını bahane ederek hepsi topluca istifa etti…
Görünen o ki, Önümüzde ki günlerde de Belediyelere Kayyum atamaları devam edecek, Zira gerek Cumhurbaşkanı Erdoğan gerekse Hükümet bu konuda sinyalleri verdi…
Teröre bulaşmış olan Yerel yönetimlerde ki personel açığını çözmek için Mültecilerden pekala faydalanılabilir, Temizlik yada Park ve Bahçeler yada yol yapımı vs. gibi birimlerde mülteciler görevlendirilerek hem onların çalışmaları ve para kazanmaları sağlanır hem de bölgenin sıkıntılı olan hizmetleri çözüme ulaşmış olur…
Bu uygulamanın bir diğer bana göre pozitif yanı ise bölgenin sadece Kürt kökenli vatandaşların bölgesi olduğu algısı da kırılmış olur. Netice itibariyle Türkiye bir bütün olarak içerisinde barındırdığı tüm etnik gruplar ve çeşitlilik ile Türkiye olduğunu da Dünya’ya göstermiş oluruz…
***
Maalesef, Kayyumlar konusunda ki en büyük sıkıntı ise Ekonomi alanında cereyan ediyor. Zira Kayyum atanan işletmelerin büyük kısmının başında ki Kayyumlar, Devlete olan sorumluluklarını yerine getirirken, İşletmelerin Personel giderleri başta olmak üzere, O İşletmenin daha önce keşide ettiği çekleri ödemediği gibi diğer ödeme taahhütlerini de yerine getirmiyor. Kayyumlar ilk önce devlete olan borçları SGK, Maliye vs. gibi borçları düzenli bir şekilde ödeyip, Hammadde veya Hizmet alımı yapılan yerlere ödeme yapmak yerine bu ödemeleri “Para Yok!” diyerek öteliyor. Gelen paralardan devlete olan kısmı ödendikten sonra kalan kısmını ise direk devlete aktarıyor. Bu ise Piyasanın sıkışmasına ayrıca Kayyum atanan şirketlere Mal ve Hizmet sağlayan firmaların da iflasına yol açıyor.
Şöyle bir örnekle açıklayalım;
Siz, Kayyum atanan firmaya mal ve hizmet sağlayan firmasınız ve bu Mal ve Hizmet sağladığınız firmaya FETÖ’den dolayı daha sonra Kayyum atandı, Ve siz Kayyum atanan firmanın FETÖ ile ilişkisini dahi bilmiyorsunuz ve o firmanın çeklerini alıp cirolayarak piyasaya ödeme yaptı iseniz size geçmiş olsun! Çünkü Kayyum size verilen bu çeklerin ödemesini para yok gerekçesi ile yapmıyor. Çekin arkasında ki cironuzdan dolayı da direk siz Alacaklıları kapınızda buluyorsunuz! Kayyum atanan firmadan tahsilatınızı yapamadığınız gibi mallarınızı da geri alamıyorsunuz. Kısacası Hem Malınız veya Hizmetiniz gidiyor üstüne üstlük piyasaya O Kayyum atanan firmanın çeklerinden dolayı siz ödeme yapmak zorunda kalıyorsunuz…
Kayyum ve FETÖ AFFI. Kayyum atanan firma ise bir müddet sonra ödeme güçlüğü çektiğini ifade ederek kepenkleri indiriyor ve Firmayı devlete satışı için teslim ediyor. Bir nevi Kayyumlar şirketi çalıştırmak yerine batırıyor. Batırırken de o firmalarla iş yapan firmaları da batırmış oluyor…
Bu uygulamanın acil olarak çözülmesi gerekiyor. Özellikle Kayyumların, FETÖ ile ilişkisini bilmeden o firma ile ticaret yapmış esnafların ödemesini yaparak ticari hayatı olağan seyrine çevirmesi gerekiyor…
Kayyum atanan bu firmalar ile ilgili bir diğer sorun ise Personel açıkları…
Vasıfsız işçi problemi pekala Mülteciler ile çözülebilir, Bir beş yıl daha Suriye’de iç savaş sürerse! Biz bu insanları “Yan gel yat Osman” hesabı, Bir beş yıl daha sorgusuz sualsiz besleyecek miyiz? Netice Katma Değer üretebilecek bir çok kişi Mülteci Kamplarında sadece yatıp kalkıyor!
Kayyum atanan firmalar genellikle mevcut çalışanların iş akdini fesih ediyor ki bence de bu doğru bir karar. Bu firmalarda ki personel açıkları da o firmanın ticari hayatını devam ettirebilmesi açısından konusunda uzman FETÖ ile ilişkisi bulunmayan yeni personellerle devam ettirilmeli ki Firma ticari hayatın olağan akışında devam edebilsin. Aksi takdirde personel yokluğu ile de firmaları kapatmak aynı keza Türkiye’de ki ticari akışa oldukça zarar veriyor. Sadece işletmeleri devlete devir ederek bir yükten kurtulmuyoruz, Aksine O işletmelerin katma değer üretmesinin de önünü tıkayarak Ekonomiyi sıkıntıya sokuyoruz.
Düşünsenize elinizde Milyarlarca Dolar değerinde ve binlerce Mal ve Hizmet üreten firmalarınız var ve bu firmaların hepsini tek tek kapatıyorsunuz! Bu sadece ticari hayatı kilitlemekle kalmaz aynı zamanda toplumu ve Türkiye Ekonomisini de kilitleyecek bir sarmalın başlangıcı olur. Çalışmayan, Üretmeyen, Katma değer sağlamayan dünyanın en ileri teknoloji ile kurulmuş bir firmanız var ve sizin bunun kapısına kilit vurarak devlete hediye etmeniz kime ne fayda sağlar? SORGULANMALI!
Bunun en yakın örneklerini ise Basın-Medya sektöründe yaşıyoruz!
Birçok gazeteye önce Kayyum atandı akabinde de kapandı ve Devlete geçti. Peki, Devlet ne yaptı? Hiçbir şey! Milyonlarca dolarlık baskı makinaları vs.ler şuan çürümekle meşgul…
Aynı keza birçok TV kanalına önce Kayyum atandı arkasından da Mali yapıları bozulduğu gerekçesiyle kapatıldı. Yine Milyon dolarlık yayın araçlarından tutunda stüdyolara teçhizatlara binalara varıncaya kadar her şey kilit altına alındı. Peki aylardan beri çalışmayan bu TV kanalları neticesinde Devlet ne kadar zarar etti dersiniz sizce?
Kapanan TV’lerin Teçhizat ve Binalarının TRT’ye aktarımı söz konusu ama nereye kadar? TRT zaten hantal yapısı ile toplum nezdinde tam istenilen verimi sağlayamazken ve TRT personelleri konusunda hala vatandaş tarafında sıkıntı varken bu TV Kanallarının da TRT’ye HEDİYE! edilmesi kambur üstüne kambur getirmiyor mu?
Medya ve Basın Sektöründe kapanan TV ve Gazeteler biran evvel bana göre İhale çıkılarak yeni sahipleri bulunmalı ve DEVLETÇİ yapıya sahip olarak topluma yeniden hizmet vermeye başlamalılar. Depolarda çürüttüğümüz Milyonlarca dolarlık cihazların kimseye faydası olmayacağı gibi bir müddet sonra da demode olduğu için çöpe atmak zorunda kalacağımızı da unutmamız gerekiyor…
Peki ya kaybettiğimiz Katma Değer?!
Yasal olarak ta çok hızlı hareket etmemiz gerekiyor, Zira Türkiye’nin kaybedecek zamanı yok…
***
En önemli noktalardan bir tanesi de bana göre Devletin, Toplum ile bir barışması ve FETÖ AFFI yapması…
FETÖ AFFI derken FETÖ’den dolayı suçu sabit olanları elbette ki kastetmiyorum…
Şöyle ki;
Hepimizin en büyük derdi hala Büyük Kurumlardan ve Mahalli İdarelerden yani Belediyelerden FETÖ ile ilgili tam anlamıyla temizlik yapılmamış olması ya da yapılamıyor olması…
Dikkat edin YAPILMIYOR farklı bir kavram, YAPILAMIYOR olması çok farklı bir kavram!
İşin doğrusu ise Devletin elinde ki büyük ölçekli kurumlardan ve Mahalli İdareler olan Belediyelerden FETÖ temizliği YAPILAMIYOR!
Sebep aslında çok basit;
Bu Kurumların yönetiminde bulunan kişiler mevcut FETÖ ile ilişkili personellerinin yaptığı tüm işlemlerin altına imzalarını attılar.Haliyle bu attıkları imzalar ile kendilerini bağladılar. Şimdi sorarım sizlere Bir Belediye Başkanı 17/25 Aralık sonrası FETÖ ile ilişkisini BİLMEDEN bir firmaya ihale verdi ise ve bu ihale de FETÖCÜ bir Belediye Başkan Yardımcısının araştırması ile yapıldı ise bu Belediye Başkanı kalkıp ta bu ihaleyi ve kendi Belediye Başkan Yardımcısını deşifre eder mi? Netice itibariyle Firma FETÖCÜ, Belediye Başkan Yardımcısı FETÖCÜ En son nihai İmzayı atan Belediye Başkanı!
Mahalli idareler olan Belediyelerin FETÖ’den tam anlamıyla temizlenememesinin en büyük sebebi budur. Hem Firmalar hemde Belediye Başkanları sessiz kalarak yada 3-5 göze batan personelini FETÖ’den dolayı görevden uzaklaştırarak işin içinden sıyrılmanın peşinde…
Bu gibi kurumların başında ki kişiler için KHK çıkartılarak pişmanlık yasası çıkartılırsa, Temizlenmiyor dediğimiz bir çok kurum temizlendiği gibi Mahalli İdareler olan Belediyelerde de gerçek anlamda temizlik sağlanır…
Akdi takdirde, O Belediye Başkanlarından ve O kurumların yöneticilerinden sonuç alabilmeniz MÜMKÜN DEĞİL…
O kurumun başında ki adam kendi başının da yanacağını bile bile kalkıp ta Mevcut Yardımcılarını, Müdürlerini, Üst Kademe Yöneticilerini DEŞİFRE EDER Mİ?
O yüzden Bu pozisyonda bulunan kişiler için bir defaya Mahsus bir FETÖ AFFI çıkartılırsa çok daha etkin sonuç alınır ve FETÖ artık Türkiye’nin gündeminden Ebediyete kadar çıkmış olur, Aksi takdirde biz daha senelerce bu sorunla boğuşup duracağımız gibi yeni FETÖ’leri sistem kendi içerisinde üretir, durur…