Ahlâkî Yozlaşma

Süleyman GÜLEK

31-12-2021 12:04

Ahlâk kelime anlamı olarak huy, mizaç ve karakter demektir. Kavram olarak ise insanın bir amaca yönelik kendi arzusuyla iyi davranışlarda bulunup kötülüklerden uzak durmasıdır. Ahlâk insan hayatının tamamını kapsar. İslâm ahlâkı, Kur’an ve sünnetin ortaya koyduğu hayat tarzıdır. İslâm, güzel ahlâktır.  Ahlâkî değerler, insanı insan ve iyi Müslüman yapan en önemli özellikler arasındadır. Ahlâkın önemini ayet ve hadisler ortaya koymaktadır. Yüce Allah “Ve Sen (Rasûlüm); büyük bir ahlâk üzerindesin” (Kalem, 68/4)  diye övdüğü önderimiz Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyuruyor. “Ben ancak ahlâkın güzelliklerini tamamlamak için gönderildim.” 1

Bir başka hadis-i şerifte  Peygamberimiz, “İnsanlara, güzel ahlâkla muâmele et.”2 buyurur. Bu ayet ve hadislerden ahlâkın önemi anlaşılmaktadır. Netice itibarıyla ahlak, insanların bir takım davranışları olmakla beraber, nerede nasıl davranılması veya davranılmaması gerektiğini bildiren kurallar manzumesidir. Bu kurallara uygun hareket etmekle insanlar şahsî ve sosyal hayatta huzur ve mutluluğa ererler.

Yozlaşma ise bozulma ve kötüleşme demektir. Yani, ahlâkî yozlaşma kavramı ahlâkın kaybolması, kötüleşmesi ve bozulması anlamlarına gelir. Toplumlarda yaşanan bu yozlaşma toplumda bazı kötü alışkanlıkların artmasına neden olur. Günümüzde çok ciddi anlamda bir ahlâk erozyonu ve ahlâkî yozlaşma yaşanmaktadır. Televizyonlar, gazeteler, dergiler, filmler, özellikle internet adeta birer ahlâk tahripçisi haline dönüştürülmüştür. Yaygın iletişim araçları, kontrollü ve olumlu manada kullanılmadığından, günümüz insanının ahlâkını sürekli tahrip etmektedir.

Günümüzdeki ahlâkî yozlaşmanın pek çok nedenleri vardır. İletişim araçlarının ve sosyal medyanın amacının dışında faydasız, boş ve kötü şekilde kullanılması ahlâkî yozlaşmanın nedenlerinden biridir. Dinî değerlere ters düşen, müstehcen içerikli televizyon programları, magazin programları, dizi filmler ve internet siteleri plajlar ahlâkî yozlaşmaya neden olmaktadır. Gününümüzde ahlâkî yozlaşma, ahlâkî çöküntü had safhaya ulaştı. Ahlâktan çok ahlâksızlığın ön plana çıktığı yaşayış tarzları gündemi meşgul ediyor. Günümüzde modernlik, çağdaşlık, özgürlük ve cesaret söylemleriyle ahlâksızlık normalmiş gibi gösterilmeye çalışılıyor.

 

Ahlâkî yozlaşmanın temelinde insan iradesinin iyi ve doğruyu seçmek yerine nefsine boyun eğmesi ve zamanla onun sınırsız arzularının esiri durumuna düşmesi yatmaktadır. Allah Teâlâ’nın rızasını gözeterek yaşamak yerine sınırsız haz isteği gasp, cinayet, yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet, haksızlık, şiddet, edepsizlik, uyuşturucu ve fuhuş gibi Allah’ın (c.c.) haram kıldığı davranışlara sürükler. Bireyin ve sosyal hayatın huzurunu bozan bu olumsuz davranışlar ancak Allah’a tam bir bağlılık ve ahlâkî ilkelerin hayatın merkezine alınmasıyla aşılabilir.

 

İslâm dini; insan hayatına anlam kazandıran, birey ve toplumun dünya ve ahiret mutluluğunu amaç edinen ilahi kurallar bütünüdür. İslâm dininin temel kaynaklarından doğru biçimde öğrenilmesi sağlam ve güvenilir bir toplum inşası için büyük önem taşır. Dünya ve ahiret mutluluğunu elde etmek; İslam’ın inanç, ibadet, ahlak ve toplum hayatını ilgilendiren esaslarını bir bütün olarak öğrenip buna uygun bir hayat sürmeye bağlıdır.

 

Yaşadığımız hayat içerisinde gençliğinin en önemli problemi ahlâkî çöküntüdür. Genel anlamda, ahlâkî bozulmaların temelinde dünyevîleşme olgusu son derece önemlidir. Dünyevîleşme, kendini dünyanın çekiciliğine kaptırma, ona esir haline gelme anlamına gelir. Günümüz insanının geçimden, zevk ve eğlenceden başka bir endişesi yoktur. Dünyaya aşırı düşkünlük gün geçtikçe artmakta, insan zevk peşinde koşmaya başlamakta ve sadece tatmin arayışına girmektedir. Dolayısıyla günümüz insanı, nefsini tatmin için her türlü yola başvurmaktadır.

 

 Gençler, dinî duyarlılık kazanmamış iseler, ahlâkî konularda sorunları olur. İçki, kumar, uyuşturucu fuhuş, hırsızlık, kapkaç gibi kötü alışkanlıklar edinebilirler.  Tolstoy şöyle diyor: Ahlâk kurallarını çiğnemeyin. Zira öcünü çabuk alır. Ahlâk bir defa bozulmaya yüz tuttumu toplumda bir çatışma ve şiddet zuhur eder ve huzur, güven kalmaz. Dinî etkinin zayıflaması,  ahlâkî çöküntüye ve çeşitli sorunlara sebep olmaktadır. Dinî değerlerimize uygun davranışlar sergileyemeyen kimseler için; her arzu ve tutku, her türlü ideoloji, cinsellik, moda, gösteriş, aşırı tüketim,  eğlence, alkol, uyuşturucu ya da bir takım sapık inanç (Ateizm, deizm ve nihilizm gibi din karşıtı akımlar) ve düşünceler gençlerimizin hayatını bütünüyle kuşatmaktadır.

 

Ne yazık ki bugün, nefislerin şımartıldığı, iştahların kabartıldığı, şehvetlerin kamçılandığı, doyumsuzluğun arttığı, hızın ve hazzın olabildiğince yaygınlaştığı bir zaman diliminde yaşıyoruz. Bunun içindir ki, çocuklarımızı, gençlerimizi, gelecek nesillerimizi hatta tüm insanlığı tehdit eden zararlı alışkanlıklar ve madde bağımlılıkları maalesef gün geçtikçe yaygınlaşıyor. Taklit, özenti, arkadaş, çevre, merak, kişilik ve irade zafiyeti gibi sebeplerle nesiller, bu kötülüklere kolayca müptela olabiliyorlar. Tutku ve bağımlılıklar saymakla bitmez. Sigara, alkol, uyuşturucu, kumar ve teknoloji bağımlılığı, bugün, insanlığı kuşatan belli başlı zararlı alışkanlıklar arasındadır.

 

İslâm dinî, nefsin ve neslin korunmasını aile ile onu da evlilik kurumuyla temin etmektedir.  Dinimizde gayr-i meşru ve nikâhsız beraberlikler çirkin görülüp yasaklanmış, evlilik teşvik edilmiştir. Evlilik dışı ilşki kesin olarak yasaktır. İslâm’ın yasak ettiği haramlardan olan zinâ, büyük günahlardan biridir. Rabbimiz Allah zinâya yaklaşılmamasını emrediyor: “Zinâya yaklaşmayın, çünkü o bir hayâsızlıktır ve çok kötü bir yoldur.”  (İsrâ, 17/32)

 

Zinânın fert, aile ve toplum için zararları çoktur. İslâm'ın hiç tasvip etmediği bir davranış biçimidir. İslâm’da neslin korunması için zinâ haram olduğu gibi, haram kılınan bir cinsel eylem de homoseksüellik, lezbiyenliktir. Haram olan erkek veya kadının kendi cinsinden birisi ile ilişi kurması (homoseksüellik, lezbiyenlik vb.) bir sapıklıktır ve yasaktır. Yaratılış gayesine, fıtrî ve tabii temayüllere aykırıdır. Ahlâkî çöküntünün ve çürümüşlüğün bir tezahürüdür. Gençler iffetlerini korumaları için, cinsel uyarı içeren Tv programı, sinema filmi, internet gezintileri, gazete, dergi, resim ve benzeri şeylerden uzak durmalıdır. Çünkü cinsellikle imtihan, imtihanların en çetinidir. Bu açıdan dikkat etmeli, cinsel duyguyu tahrik eden ortamlardan kaçınılmalıdır.

 

Son yıllarda film ve dizilerde evlilik dışı ilişkiler, nikâhsız birliktelikler normalmiş gibi gösterilerek, bu tür gayr-i ahlâkî ilişkiler toplumda özendirilmektedir. Genç yaşta bekâr insanların çokluğu, düzen ve çevrenin haramları süsleyip kolaylaştırması ile birleşince, çeşitli ahlâksızlıkların yayılmasına, maddî ve mânevî nice hastalıkların, sorunların artmasına yol açıyor. Evlilik yaşının ilerlemesinin flört tarzı ilişkilerin önünü açmakta ve fuhuşa neden olabiliyor. Flört, dinimizin ahlâk anlayışına uymaz. Flört, nikâhsız beraber olmanın, gezip tozmanın, eğlenmenin çağdaş ismidir. Geç evlilik ahlâkî yozlaşmaya kapı aralıyor. Bu sebeple evliliği geçiktirmek marifet değildir. Marifet evliliği gerçekleştirmektir. Dinimiz vakti gelince evlenmeyi teşvik, bekâr kalmamayı tavsiye etmiştir. Çeşitli sebeplerle evlenmeyenlere yardım etmek gerekir. İnsan hayatında çok etkili bir güce sahip olan cinsel arzu kontrol altına alınmadığı, başıboş bırakıldığı takdirde doymak bilmeyen bir açgözlülüğe ve fıtrata aykırı sapkınlıklara yol açabilmektedir. Hz. Peygamber (s.a.s) gençleri zinâ ve fuhuştan korumak ve kurtarmak için onlara şu tavsiyede bulunmaktadır: “Gençler, sizden gücü yeten evlensin. Çünkü evlenmek, gözü harama karşı korur, namusunu, iffetini muhafaza eder. Evlenmeye gücü yetmeyen de oruç tutsun, çünkü oruç şehveti kırar.” 3

 

İslâm dininde teşhircilik haramdır. Çünkü teşhircilik İslâm dininin haram kıldığı çıplaklığın özel bir şeklidir. İslâm bunun için işe hâin bakışların önüne geçerek başlıyor. Sonra hem kadını, hem erkeği, hem nesli, hem de fazileti korumak için erkeğe ve kadına tesettürü emrediyor.  İslâm dini dünya ve ahiret saadeti için kurallar koymuştur. Tesettür de bu kurallardan birdir. Dolayısıyla kendimize, çocuklarımıza çok dikat etmeli ve her türlü kötülüklerden, ahlâsızlıklardan, günahlardan uzak durmalı ve güzel ahlâk sahibi olmalıyız. Güzel ahlâk, yalnızca insanın belli başlı bazı davranışlarını değil hayatının tamamını kapsar.

 

İnsan hayatını şekillendirme konusunda özgür bir iradeye sahiptir. İyilik de yapabilir, kötülük de, bir başka ifadesiyle, topluma faydalı bir kişi de olabilir, zararlı da.  İslâm’a göre iyi ve güzel olan her şey, birey ve toplum için yararlı ve gerekli olandır. Kötü ve çirkin olan şeyler zararlı ve kaçınılması gerekenlerdir.

 

Ahlâkî kuralların bilinçli ya da bilinçsiz olarak ihlâli ise kişinin hem kendine hem ailesine hem de çevresine zarar vermektedir. Peygamberimiz şöyle duâ etmiştir: “Allah’ım, bozgunculuktan, nifaktan ve kötü ahlâktan sana sığınırım.”4 Peygamberimiz duâlarında kötü ahlâktan Allah’a sığınmıştır. Yüce Allah iyiliklere ve güzel ahlâka, sonsuz adaleti ve merhameti gereği mükâfatlar ihsan etmiştir. Kötülere ve kötü ahlâk içinde mânevî ceza ve sıkıntılar yerleştirmiştir. Allah Teâlâ her kötülüğün içine mânevî cezalar yerleştirerek kötü ahlâk sahiplerini daha bu dünyada cezalandırır.

 

Güzel ahlâkın insanlara faydası olduğu gibi kötü ahlâkın da ferde, aileye ve topluma pek çok zararları vardır. Yüce Allah şöyle buyurur “Kim iyi iş yaparsa faydası kendinedir, kim de kötülük yaparsa zararı yine kendinedir. Sonra Rabbinize döndürüleceksiniz.” (Casiye, 45/15)  İyi işler yapanlar  dünya ve âhirette onun faydasını görcek ve kötü işler yapanlar da onun zararını görecektir.

 

Peygamberimiz de  güzel ahlâkın faydaları ve kötü ahlâkın zararları hakında şöyle buyurur: “Kıyâmet gününde mü’minlerin mizanında güzel ahlâktan daha ağır bir şey bulunmaz.  Allah Teâlâ çirkin işler yapan kötü huylu ve kötü sözler söyleyen kimseyi sevmez.”5 “Ahlâksızlık bulunduğu şeyi çirkinleştirir; hayâ ise bulunduğu şeyi süsler.” 6 “Su buzu erittiği gibi; güzel ahlâk da günahları eritir (yok eder); Sirke balı bozduğu gibi, kötü ahlâk da ameli bozar.” 7 buyurur.

 

Bu itibarla güzel ahlâk, günümzde çok büyük bir önem arz etmektedir. Güzel ahlâklı olmak, birey ve toplum için çok önemli bir özelliktir. Güzel davranışların toplumda yaygınlaşması, insanların bir arada barış, huzur ve güven içinde yaşamasına sebep olur ve insanlar arasında, sevgi, saygı ve dostluk bağları güçlenir. İman edip iyi işler yapanlar dünya ve âhirette ilâhî mükâfata nail oldukları gibi, inkâr edip isyan eden ve kötü işler yapanlar da dünya veya ahirette cezalandırılırlar. Herkes amelinin karşılığını görür. (Sâffât, 37/39) Allah âdildir; O’nun mutlak adaleti de âhirette gerçekleşecek; bu da Allah’ın inançta, ahlâk ve yaşayışta doğru yolu izleyenleri ödüllendirirken bâtıl inançları, kötü huyları ve haksız davranışlarıyla yoldan çıkmış olanlara hak ettikleri cezayı vermesi sûretiyle olacaktır.

 

İnsanların  başına gelen üzücü olayların, kendi yaptıkları günahlar, haksızlıklar, ahlâksızlıklar, zulümler, kötülükler yüzünden de olabileceğini Rabbimiz Allah bildiriyor: “İyilikler Al¬lah’tan, kötülükler (musibetler) kendi günahlarınızdan olmakta.” (Nisâ, 4/79) “Şüphesiz Allah, insanlara hiçbir şeyle zulmetmez, fakat in¬sanlar kendi kendilerine zulmederler.” (Yunus, 10/44) Allah onların sezme, anlama ve kavrama melekelerini ellerin¬den aldığı için değil; onlar irâdelerini kötüye kullandıkları için hak yolundan ayrılmışlar, bâtılı tercih etmişler, kötlük, haksızlık, ahlâsızlık yapmışlar, dolayısıyla bu şekilde kendilerine zulmetmiş olurlar. Bundan dolayı Allah (c.c.) dilediği zaman dün¬yada da cezasını verir.

 

Bu sebeple İslâm ahlâkı iyi sayılan şeylerin yapılmasını, kötü sayılan şeylerden de kaçınılmasını istemektedir. Çünkü İslâm ahlâkına göre iyilik insanı huzur ve mutluluğa, kötülük ise zarara, üzüntü ve mutsuzluğa götürürmektedir.

 

Siyasal Yozlaşma

 

Siyasal yozlaşma, toplumsal çıkarlara ters düşme pahasına, toplumu oluşturan bütün bireylerin kişisel çıkar sağlamak amacıyİa her türlü yasal ve yasal olmayan kuralları ihlal etmesi olarak tanımlanmaktadır. Yukarıda yapılan tanımdan anlaşılacağı gibi, yozlaşma kavramı rüşvet, zimmet ve adam kayırmacılık gibi eylemlerin tümünü ifade etmek için kullanılmıştır. Bir ülkedeki siyasal yapı da toplumsal yozlaşmada önemli bir etken olabilir. Toplumun farklı kesimlerinin siyasi alanda kendini ifade edememesi, siyasetin dar bir kesimin elinde kalarak kişisel çıkarlara alet edilmesi, siyasal kayırmacılık, rüşvet yozlaşmaya sebep olmaktadır.

 

Siyaset, ‘insan topluluklarını yönetme sanatı’ demektir. Bu nedenle siyaset, toplum için, toplumsal hayat için olmazsa olmaz bir kurumdur. İslâm’a göre siyaset ahlâkı,  siyasette güzel ahlâkî ilkelere riayet etmektir. İslâm’da siyaset ahlâkı; dürüst, adil, paylaşımcı, merhametli yönetim ve siyaset demektir. İslâm´ın ortaya koyduğu Allah´a kulluk şeklindeki varoluş amacı, siyasetin her yerinde ahlâkın var olması gerektiğini zorunlu kılmaktadır.  İslâm, bütün insanların ahlâklı olmasını zorunlu gördüğü gibi, siyasetçinin de ahlâklı olmasını olmazsa olmaz bir gereklilik olarak değerlendirmektedir.

 

 Siyasetçiler, ahlâktan bağımsız olma şeklinde bir ayrıcalığa sahip değildirler. Kamusal bir görevi yerine getirmelerinden dolayı siyasetçilerin, ahlâklı olma yükümlülüklerini niteliksel olarak derin bir varoluşsal sorumluluk içinde davranmaları halinde yerine getirmeleri mümkündür. Genel olarak belli toplumsal alanlarda kendilerinden beklenen, talep edilen eylem ve davranışlar “ahlâk” kavramıyla karşılanırken beklenen ve talep edilenlerin dışındakiler “ahlâk dışı” olarak görülmektedir. Mesela siyaset alanında siyasi temsil görevine talip olanların halktan oy almak için verdikleri sözleri tutmamaları, kişisel menfaatleri doğrultusunda hareket etmeleri, kamu imkânlarını haksız ve hukuksuz yollarla bir tarafa aktarmaya çalışmaları siyasette “ahlâk” ve “etik” tartışmalarını gündeme getirmektedir.

 

İslâm dininde her türlü yolsuzluk, hortumculuk, vurgunculuk, hırsızlık ve rüşvet haramdır. Bu da nas ile sabittir. Peygamber (s.a.s.): “Rüşvet veren ve alan cehennemdedir”8 buyurdu. İslâm dini rüşveti haram kılmış ve onu büyük günahlardan saymıştır. Çünkü rüşvet haksız yolla menfaat elde etmektir.  Bu nedenle hiçbir şekilde yolsuzluk, rüşvet vermek ve almak doğru değildir.

 

Kısaca söylemek gerekirse, sosyal ahlâkta siyasi gücü elinde bulunduran kamu görevlisi, kamu yararını özel çıkarı için kullanmamalı, hırsızlık, yolsuzluk yapmamalı, adam kayırmamalı, her konuda şeffaf olmalı, asla rüşvet almamalı, atamalarda siyasal çıkar gözetmeden liyakatli davranmalıdırlar. Bu itibarla İslâm’da yolsuzluğa, torpile, rüşvete, hırsızlığa, haksızlığa, ahlâksızlığa, adâletsizliğe yer yoktur. Kim olursa olsun hakka, adâlete ve güzel ahlâka uygun davranmak zorundadır. İslâm’ın olduğu yerde, hak, hukuk ve adalet vardır. İslâm’ın olmadığı  yerde ise  adaletsizlık, haksızlık, hırsızlık, ahlâksızlık ve zulüm vardır.

 

İş ve Ticaret Hayatında Yozlaşma

 

Bir toplumda oluşan yozlaşma hayatın her alanını olduğu gibi iş ve ticaret hayatını da etki altına almaktadır. Ahlâkî yoksunluk en fazla iş, çalışma ve ticaret alanında gerçekleşmektedir. Bir yanda aldatılan müşteriler, işçinin hakkını vermeyen işverenler diğer tarafta ise aldığı ücreti hak etmeyen ve işi suistimal eden iş görenler var. Bu nedenle iş ve ticaret hayatının pek çok safhasında ahlâk dışı davranışlar görülmektedir.

 

Ticaret ahlâkının en temel gereği de kazancın helal olmasına dikkat etmektir. Dolayısıyla iş ve ticarette dikkat etmemiz gereken en önemli husus; doğruluk ve dürüstlüktür. Alışverişte açık sözlü ve şeffaf olmak, yalan, hile ve aldatmadan kaçınmaktır. Çünkü ahirette yaptıklarından hesaba çekileceğine iman eden her Müslümanın kazancına haram katmamaya özen göstermesi beklenmektedir. Örneğin içki ve domuz eti gibi Allah`ın haram kıldığı şeyleri alıp satmak bir Müslüman için helal değildir. Yine faizli işlem yapmak, kumar oynamak veya oynatmak, müşteri kızıştırmak, hile yapmak, stokçuluk yapmak gibi topluma zarar veren ticari usulsüzlüklerden Müslüman tüccarların uzak durması da hem dini hem de ahlâkî bir sorumluluktur.

 

Sevgili Peygamberimiz, ticaret ahlâkı ile ilgili prensipleri ortaya koyarken, ticarette haksız rekabeti, satışı kızıştırmak için alıcıymış gibi davranmayı, hileli artırımda bulunmayı yasaklamış,9 gerçeği gizleyip yalan söyleyerek yapılan alışverişin bereketini, Allahu Teâlâ’nın yok edeceğini bildirmiştir. 10 Yine Peygamberimiz, doğru sözlü ve güvenilir tüccarı, “Doğru ve güvenilir tacir (âhirette) Peygamberler, sıddıklar ve şehitlerle beraberdir”12 diye övmüş; müşterinin dalgınlığından veya bilgisizliğinden faydalanıp onu aldatanı da şiddetle ikaz etmiştir.13

 

Dolayısıyla dünya ve ahiret saadeti için iman, ibadet, ahlâk ve hayatın her alanında Hz. Peygamber (s.a.s.)’i örnek almalıyız. Dünya ve ahirette mutlu ve huzurlu olmak istiyorsak İslâm’ın emir ve yasaklarına, koymuş olduğu ahlâk kurallarına uymak zorundayız. Ne mutlu ahlâkî yozlaşmadan korunarak güzel ahlâk sahibi olmaya özen gösterenlere!

 

Dipnot

 

1. Ahmed b. Hanbel, Müsned, c. 2, s. 381

2. Tirmizî, Birr 54; Dârimî,  Rikak 74 

3. Buharî, Nikâh 2

4. Nesâî, İstiâze 21

5. Ebû Dâvud, Edeb 8

6. Tirmizî, Birr 47

7. Tergib ve Terhib, c. 5, s. 269, Hds. 35

8. Teğrib ve Terhib, c. 4, s. 428, Hds. 2

9. Müslim, Büyû 11

10. Buhari, Büyû 26

11. İbn Mace, Ticaret 1

12. .Ebû Davud, Büyû 50

DİĞER YAZILARI Doğruluktan ve adaletten ayrılmamak 01-01-1970 03:00 İbadet ve Güzel Ahlâk 01-01-1970 03:00 Oruç Tutmanın Maddi ve Manevi Faydaları 01-01-1970 03:00 Yılbaşı Kutlamaları 01-01-1970 03:00 Mallar ve Canlar İle İmtihan 01-01-1970 03:00 Cihadin Önemi 01-01-1970 03:00 Birlik ve Beraberlik İçerisinde Olmak 01-01-1970 03:00 Savaş ve ahlak 01-01-1970 03:00 Zalimler İçin Yaşasın Cehennem! 01-01-1970 03:00 Gazze’de Yaşanan İnsani Vahşet 01-01-1970 03:00 Peygamberimizi Sevmek 01-01-1970 03:00 Mutluluk Arayışı 01-01-1970 03:00 Çocuk ve Okul 01-01-1970 03:00 Mutlu Aile 01-01-1970 03:00 Zevk ve Eğlenceye Düşkünlük 01-01-1970 03:00 Ahiret Bilinci 01-01-1970 03:00 Tesettürlü Olmak 01-01-1970 03:00 Çocuğa Allah İnancını ve Sevgisini Aşılamak 01-01-1970 03:00 Çocuk ve Din Eğitimi 01-01-1970 03:00 İbadet Bilinci 01-01-1970 03:00 Hz. İbrahim’in İnanç Mücadelesi 01-01-1970 03:00 Anne ve Babanın Değerini Anlamak 01-01-1970 03:00 İnsanın İki Yönü 01-01-1970 03:00 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi’ne Bakış 01-01-1970 03:00 Bayramlar Huzur ve Mutluluk Günleridir 01-01-1970 03:00 Câhiliye ve Ahlâk 01-01-1970 03:00 Barış ve Huzur 01-01-1970 03:00 İbadet ve Ahlâk 01-01-1970 03:00 Ramazan ayı ve oruç 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatı 01-01-1970 03:00 Ölüm Gerçeği 01-01-1970 03:00 Depremlerden ve Üzücü Olaylardan İbret Almak 01-01-1970 03:00 Gün Birlik, Beraberlik ve Yardımlaşma Günüdür 01-01-1970 03:00 Deprem Gerçeği 01-01-1970 03:00 Sade Bir Hayat 01-01-1970 03:00 Kur’an’ın Önemi 01-01-1970 03:00 Gençle İletişim 01-01-1970 03:00 Âdâb-I Muâşeret, Görgü Kuralları 01-01-1970 03:00 Söz Söyleme Adâbı 01-01-1970 03:00 Noel ve Yılbaşı 01-01-1970 03:00 Din ve Ahlâk 01-01-1970 03:00 İffetli Olmak 01-01-1970 03:00 Yaratiliş Gayesini Anlamak 01-01-1970 03:00 Dünya Engelliler Günü 01-01-1970 03:00 Engelli Bireyi ve Aileyi Anlamak 01-01-1970 03:00 Terör saldırısı 01-01-1970 03:00 Yaşlıları Anlamak 01-01-1970 03:00 Çocukları Tanımak ve Anlamak 01-01-1970 03:00 Gençleri Anlamak 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamber’in örnek ahlâkı 01-01-1970 03:00 Ahlâk Eğitiminin Önemi 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatına Aşırı Düşkünlük 01-01-1970 03:00 Başarıya Ulaşmanın Kuralları 01-01-1970 03:00 Ailede ve Okulda Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Dünyanın Cazibesine Aldanmak 01-01-1970 03:00 Dünya ve ahiret mutluluğu 01-01-1970 03:00 Siyaset ve Ahlâk 01-01-1970 03:00 İyi bir müslüman olmak 01-01-1970 03:00 Çocuk Yetiştirmek 01-01-1970 03:00 Tartışma Usulü 01-01-1970 03:00 Toplumsal Ahlâk 01-01-1970 03:00 İyilik Yapmak 01-01-1970 03:00 eşlerin karşılıklı vazifeleri 01-01-1970 03:00 Çevre Ahlâkı 01-01-1970 03:00 Kurban bayramının önemini anlamak 01-01-1970 03:00 Dünya-âhiret dengesi nasıl olmalı! 01-01-1970 03:00 Gençlik ve ahlâk 01-01-1970 03:00 Kötü Huylardan Korunmanın Yolları 01-01-1970 03:00 Aile Hayatı 01-01-1970 03:00 Kötü ahlâkın zararları 01-01-1970 03:00 Güzel ahlâkın faydaları 01-01-1970 03:00 Engellileri Anlamak 01-01-1970 03:00 İsraf ve Cimrilik 01-01-1970 03:00 Anneler baş tacıdır! 01-01-1970 03:00 İslâm Ahlâkı 01-01-1970 03:00 Takvâ Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 İslâm Ahlâkının İman Ve İbadetle Alakası 01-01-1970 03:00 müslüman ve ahlâk 01-01-1970 03:00 EDEB VE ÂDÂB 01-01-1970 03:00 Güzel ahlâk sahibi bir müslüman nasıl olmalı! 01-01-1970 03:00 İman, ibadet ve ahlak 01-01-1970 03:00 Ticaret ve Ahlak 01-01-1970 03:00 Ahlâkin önemi ve gayesi 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlaklı Omalı 01-01-1970 03:00 Allah’a yönelmenin önemi! 01-01-1970 03:00 Aile Ahlakı 01-01-1970 03:00 Ahlâkî Görevler 01-01-1970 03:00 Ahlâkî Sorumluluk 01-01-1970 03:00 Ahlâka Olan İhtiyaç 01-01-1970 03:00 İhlâslı ve samimi olmanın önemi 01-01-1970 03:00 İffet ve Hayânın Önemi 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlâklı Olmaya Özen Gösterelim! 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlaklı Olmak 01-01-1970 03:00 Vefalı Olmak 01-01-1970 03:00 Bayram sevincini yaşamak! 01-01-1970 03:00 Annelerin Değerini Bilmek 01-01-1970 03:00 Ramazan, Kur’an Ve Oruç Bilinci 01-01-1970 03:00 Ramazan, Kur’an Ve Oruç Bilinci 01-01-1970 03:00 Temizlik İmandandır 01-01-1970 03:00 Miraç Ve Namaz 01-01-1970 03:00 Üzüntü Ve Sıkıntılarla İmtihan 01-01-1970 03:00 Tedbir Almak Ve Allah’a Güvenmek 01-01-1970 03:00 Sağlığı Korumanın Önemi 01-01-1970 03:00 Kadın Haklarına Bakış 01-01-1970 03:00 Nezaketli, Saygılı Olmak 01-01-1970 03:00 Kanaatkâr Olmak 01-01-1970 03:00 Hayatı Sade Yaşamak 01-01-1970 03:00 Takvâ Sahibi Olmanın Önemi 01-01-1970 03:00 Yılbaşı kutlamaları neyin nesi? 01-01-1970 03:00 Çocuk Ve Namaz 01-01-1970 03:00 Ailede Mutlu Olmanın Yolları 01-01-1970 03:00 Ailede Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar 01-01-1970 03:00 Çeşitli Hurâfeler Ve Batıl İnançlar 01-01-1970 03:00 Lüks Ve İsraf Sorunu 01-01-1970 03:00 Doğru ve güvenilir olmayı hayatımıza ilke edinelim! 01-01-1970 03:00 Merhamet etmeyene merhamet edilmez! 01-01-1970 03:00 Ahlakımızı güzelleştirelim! 01-01-1970 03:00 Zinanın Zararları 01-01-1970 03:00 Hz. İbrahim denilince, aklımıza gelenler 01-01-1970 03:00 Mutlu Ve Uyumlu Evlilik 01-01-1970 03:00 Dünya hayatına aldanmak! 01-01-1970 03:00 Adaletten ayrılmamak! 01-01-1970 03:00 Güzel Ahlâk Mutlu Olmayı Sağlar 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatının Cazibesi 01-01-1970 03:00 Mutluluk Özlemi 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatını Anlamak 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamber’in çocuklara verdiği değer 01-01-1970 03:00 Gençlere Tavsiyeler 01-01-1970 03:00 Ahde Vefa 01-01-1970 03:00 Son Çare Boşanma 01-01-1970 03:00 Eğitim, Öğretim Ve İlim 01-01-1970 03:00 Tevazu Sahibi Olmak 01-01-1970 03:00 Güzel Geçimli Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamber’in hoşgörüsü ve affediciliği 01-01-1970 03:00 Şefkat Ve Merhamet 01-01-1970 03:00 Eşini Tanımanın Önemi 01-01-1970 03:00 Yaşlılar, gözü yaşlı olmasın! 01-01-1970 03:00 Doğru Ve Güvenilir Olmak 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamber (s.a.s.)’İn ahlâkî özellikleri 01-01-1970 03:00 Model şahsiyet, hz. Peygamber (S.A.S.) 01-01-1970 03:00 İhlâslı / Samimi Olmanın Önemi 01-01-1970 03:00 Güzel Davranışlar Huzur Ve Mutluluk Kazandırır 01-01-1970 03:00 Neslin Korunması 01-01-1970 03:00 Ailede Çocuğun Yaşına Göre, Din Eğitimi Verilmesi 01-01-1970 03:00 Genç Neslin Manevi Sorunları 01-01-1970 03:00 Evlilikte Mutsuzluğun Sebepleri 01-01-1970 03:00 Bayramları Fırsat Bilmeli 01-01-1970 03:00 Oruç, Ahlâkımızı Güzelleştirir 01-01-1970 03:00 Müslüman bir genç nasıl olmalı? 01-01-1970 03:00 Gençliğin Önemi 01-01-1970 03:00 Gelin-Kaynana Geçimsizliği Ve Çözüm Önerileri 01-01-1970 03:00 Ailede Çocuğun Ahlâk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Aile İle İlgili Sorular Ve Cevapları 01-01-1970 03:00 İslâm’ın Kadına Verdiği Değer 01-01-1970 03:00 Başarılı Olmak 01-01-1970 03:00 Ailede Erkeğin Sorumlulukları 01-01-1970 03:00 İnsan hayatının dört önemli dönemi: Çocukluk-Gençlik-Yetişkinlik-Yaşlılık 01-01-1970 03:00 Âhirete İnanmanın Faydaları 01-01-1970 03:00 Yılbaşı Gerçeği 01-01-1970 03:00 Âhirete Imanın Önemi 01-01-1970 03:00 Üç Kutsal Mekânın Özellikleri 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatının Aldatması 01-01-1970 03:00 Dünya Ve Âhiret Dengesini Kurmak 01-01-1970 03:00 Ahlâkî Çöküntü 01-01-1970 03:00 Lüks Ve İsraf İlgisi 01-01-1970 03:00 Mal, Mülk, Servet Tutkusu 01-01-1970 03:00 İnsanların Birbirleriyle İmtihanı 01-01-1970 03:00 Cinsellikle İmtihan 01-01-1970 03:00 Üzüntülerle, Bela Ve Musibetlerle İmtihan 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatı Bir İmtihandır 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatinda Mal Mülk, Evlât, Makam Ve Mevki Gibi Imkânlarla Övünmek 01-01-1970 03:00 Kurban İbadetinin Önemi 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatına Hırsla Kapılmak 01-01-1970 03:00 Dünya Hayati Bir Oyun, Oyalanma Eğlence Ve Övünmedir 01-01-1970 03:00 Hayatı Anlamak Ve Anlamlandırmak 01-01-1970 03:00 Doğal Âfetler 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamber (s.a.s.)’İn aile hayatı 01-01-1970 03:00 Eğitim Ve Mutluluk 01-01-1970 03:00 Duâ, Huzur Ve Mutluluk Kaynağıdır 01-01-1970 03:00 Bayram 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatı Kısa Ve Geçicidir 01-01-1970 03:00 01-01-1970 03:00 Orucun Önemi Ve Mahiyeti 01-01-1970 03:00 Ergenlik Döneminin Özellikleri 01-01-1970 03:00 Anneler her zaman hatırlanmalıdır! 01-01-1970 03:00 Anne Babaya İyi Davranmak 01-01-1970 03:00 Asr-ı Saadet 01-01-1970 03:00 En güzel örnek hz. Muhammed (s.a.v.) 01-01-1970 03:00 Mutlu Ve Huzurlu Olmak 01-01-1970 03:00 Çocuğa Görgü Kurallarını Öğretmek 01-01-1970 03:00 davet bilinci 01-01-1970 03:00 İman Ve Güzel Davranışların Önemi 01-01-1970 03:00 Ailenin Temel Kuralları 01-01-1970 03:00 Hz. Peygamber’in akla verdiği önem 01-01-1970 03:00 Evliliğe Hazırlık Ve Eş Seçimi 01-01-1970 03:00 Gençlik Çağı Ve Önemi 01-01-1970 03:00 Ergenlik Döneminin Özellikleri 01-01-1970 03:00 Çocuklar zararlı alışkanlıklardan nasıl korunmalı? 01-01-1970 03:00 Evlilikte Geçimsizliğin Nedenleri 01-01-1970 03:00 Ahiret Hayatı 01-01-1970 03:00 Eşler Arasındaki Güzel Geçimin Formülü 01-01-1970 03:00 Doğal Âfetlerin Sebepleri 01-01-1970 03:00 Çocuklarımıza İbadet Bilinci Kazandırmak 01-01-1970 03:00 Kur'ân Ve Sünnetin Hayatımızdaki Yeri Ve Önemi 01-01-1970 03:00 Yılbaşı kutlamaları neyin nesi? 01-01-1970 03:00 İlmin Ve Eğitimin Önemi 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatı Bir İmtihandır 01-01-1970 03:00 Mutlu bir yuva nasıl kurulur, nasıl korunur? 01-01-1970 03:00 İnsan Gerçeği 01-01-1970 03:00 Evliliğin Meyvesi Çocuklar 01-01-1970 03:00 Gerçek mutluluğun yolu: İman Ve Sâlih Amel 01-01-1970 03:00 Evlilikte Aile İçi Sağlıklı İletişim 01-01-1970 03:00 Evliliği Kolaylaştırmak 01-01-1970 03:00 Çocuk Ve Disiplin 01-01-1970 03:00 Cennet Ve Cehennem 01-01-1970 03:00 Ailede Çocuk Eğitimi 01-01-1970 03:00 Çocukta Sorumluluk Duygusunun Geliştirilmesi 01-01-1970 03:00 Çocuğun Beden Ve Ruh Sağliği 01-01-1970 03:00 Çocukla Sağlıklı İletişim 01-01-1970 03:00 Televizyon, Bilgisayar ve İnternet Kıskacında Çocuk 01-01-1970 03:00 Özürlü Çocuklar Ve Mânevî Kazanımları 01-01-1970 03:00 İlim Ve Eğitimin Önemi 01-01-1970 03:00 Günümüzde Kaybolan Değerlerimiz: Komşuluk 01-01-1970 03:00 Hz. İbrahim (a.s)’dan İbretler Ve Öğütler 01-01-1970 03:00 İslâm’da Gençlik Ve Gençliğe Verilen Önem 01-01-1970 03:00 Gençlik Ve Arkadaşlık 01-01-1970 03:00 Dünyevîleşmenin Hazin Sonu 01-01-1970 03:00 Zulme Karşı Çıkmak 01-01-1970 03:00 Körü Körüne Bağlılık 01-01-1970 03:00 Gençlik Sorunları Ve Çözümleri 01-01-1970 03:00 Akıllı Olmak! 01-01-1970 03:00 Kadın Hakları 01-01-1970 03:00 Gençle Sağlıklı İletişim 01-01-1970 03:00 Mutlu Olmanın Yolları 01-01-1970 03:00 Dünya Hayatının Gerçeği 01-01-1970 03:00 Çağın Hastalığı: Dünyevileşmek 01-01-1970 03:00 Adaletli Olmak Ve Zulümden Kaçinmak 01-01-1970 03:00