DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Süleyman GÜLEK
Süleyman GÜLEK
Giriş Tarihi : 17-11-2016 08:21

Gerçek mutluluğun yolu: İman Ve Sâlih Amel

İnsanın yeryüzündeki ilk vazifesi kâinatı ve kendisini yoktan var eden, sayısız nimetler veren Yüce Allah’a iman etmesidir. Zaten insanın yaradılış gayesi, Allah’ı tanımak ve inanmak, O’nu sevmek ve O’na kul olmaktır. “Allah Sevgisi” imanın göstergesidir. İman ebedi mutluluk yeri olan cennetin anahtarıdır. İman etmek, mutluluğa ermektir. İman, dünya zorluklarına karşı, insanın tek güvencesi, umudu ve sevincidir. İman, insanı sadakat ile Allah'a bağlayan ve yaşanan hayatı İslâm'a ayarlayan en üstün değerdir. İman, insanı yalnızlıktan, boşlukta kalmaktan kurtarır.

İman ruhumuzun gıdası, kalbimizin ışığıdır. İmansız bir insanın ruhu gıdasız, kalbi karanlık olur ve o, en büyük dayanaktan yoksundur. İmanlı insan, mutlu ve huzurlu kişidir. Çünkü inanan insan, bir gün Allah’ın huzurunda yaptıklarının hesabını vereceğine inandığı için, Allah’a ve insanlara, hatta diğer canlılara karşı olan vazifelerini en iyi şekilde yerine getirmeye gayret eder. Her türlü aşırılıktan kaçınır. İşinde ve sözünde ölçülü olur. Ailesine,  çevresine ve tüm insanlara iyi davranır. Mü’min, felaketler ve üzücü olaylar karşısında sarsılmaz, ümitsizliğe kapılmaz, bunalıma girmez. Bu yaşanılan olayların imtihan gereği olduğunu düşünür. Allah'a sığınır, O'na güvenerek sabreder. Bütün bunlar, insanın mutlu ve huzurlu olmasını sağlar. İnsan, beden ve ruhun birleşmesinden meydana gelen bir varlıktır. Bedenimizin yemeye, içmeye ihtiyacı olduğu gibi ruhumuzun da gıdaya ihtiyacı vardır. Ruhun en önemli gıdası sağlam inançtır. Allah'a inanan ve güvenen bir insan manevî gıdasını almış, büyük bir güç kazanmış olur.

Çünkü insan, her zaman Allah'ın yardımına muhtaçtır. Muhtaç olduğumuz Yüce Allah’a inanıp bağlanmak, ibadet görevlerimizi yerine getirmek, O’nun emir ve yasaklarına uymak; huzur, güven ve mutluluk kaynağıdır. Rasûlullah’a (s.a.v.) “Amellerin hangisi efdaldir?” diye sordular. Rasûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: “Allah ve Rasûlü’ne iman etmektir.” (Müslim, İman 135) Görüldüğü gibi, Rasûlullah (s.a.v.) amellerin en faziletlisinin iman olduğunu bildirmektedir. İman, her Müslümanın öncelikle sahip olması gereken bir özelliktir. Dolayısıyla, Müslümanın en önemli varlığı imanıdır. Çünkü insan, dünyada ve âhirette huzur ve mutluluğa ancak imanla kavuşabilir. İman, fıtratımızda olduğu için, onu sahip olduğu yere yerleştirmeyen, onu tüm hayatına yansıtmayan insan, önce kendine zulmetmektedir. Huzursuz gönlünü boş şeylerle avutmaya çalışmakta, ama gerçek mutluluğu bir türlü yakalayamamaktadır.

İmanın sözlük anlamı; “Bir şeye kesin olarak inanmak ve onun doğruluğunu tasdik etmek” demektir. İmanın terim anlamı ise; Allah’ın varlığına, birliğine ve Hz. Mu­­hammed (s.a.v.)’in son peygamber olduğuna ve onun Allah tarafından haber verdiği kesin olarak belli olan bütün dinî hükümlerin, emir ve yasakların doğru olduğuna kesin olarak inanmak, tasdik etmek ve bunu dil ile ikrar etmektir. İman, hem güven vermek, hem de güvene kavuşmak mânasına gelmektir. İman sahibi kişi, yani mü’min; hem inandığı gücün sağladığı güvenin içinde emin olan, hem de kendisi başkalarına gü­ven veren demektir. Hadis-i şerifte de bildirilmektedir: “Mü’min diğer mü’minlerin onun elinden ve dilinden emin olduğu (zarar görmediği) kimsedir.” (Buhârî, İman 4; Müslim, İman 64-65)

Peygamberimiz (s.a.v.)’e “İman ne­dir?” diye sorulduğunda şöyle beyan etmiştir: “İman, Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe, kadere, hayır ve şerrin Allah tarafından yaratıldığına inanmaktır.  (Buhârî, İman 37; Müslim, İman 1)

Bu sayılan iman esaslarına, imanın şartları da denir. İman, İslâm binasının temelini oluşturmaktadır. İman olmadan hiçbir amel, (yapılan iyi işler) Allah katında makbul değildir. Her şeyden önce iman, tam ve sağlam, Allah ve Rasûlü’nün bildir­diği gibi olmalıdır. Çünkü inanılması gereken iman ve inanç esasla­rına tam anlamıyla inanılmadıkça yapılan bütün iyi ameller boşa gider. Rabbimiz Allah şöyle beyan ediyor: “Kim kâfir olarak ölürse, artık onların bütün yapıp ettikleri (amelleri) dünyada da âhirette de boşa çıkmıştır ve onlar ateşin halkıdır, orada sürekli kalacaklar­dır.” (2/Bakara, 217)

“İnkâr edip kâfir ola­rak ölenler, dünya dolusu altını fidye vermiş olsa dahi bu, hiç birinden kabul edilmeyecektir. Onlar için acı bir azap vardır. Ve onların hiçbir yardımcıları da yoktur. (3/Âl-i İmran, 91) Yapılan iyi amellerin boşa gitmemesi ve cehennemde ebedî kalmamak için, imanın yitmesine sebep olan küfür ve şirkten sa­kınmak gerekmektedir.

Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: “İki haslet vardır ki, o ikisinden daha güzel bir şey yoktur. Bu iki davranış şunlardır:

1. Allah’a iman etmek,

2. Müslümanlara   faydalı olmak.

İki davranış daha vardır ki, o ikisinden daha kötü bir şey yoktur. Bu iki davranış da şunlardır:

1. Allah’a ortak koşmak,

2. Müslümanlara zarar vermektir. (İbn Hacer el-Askalânî, Erdem Yolcusuna Uyarılar, çev. Osman Arpaçukuru, s. 11)

İslâm’da ilk önce iman gelir. İman, her Müslümanın öncelikle sahip olması gereken bir özelliktir. Dolayısıyla Müslümanın en değerli şeyi imanıdır. Çünkü insan dünyada huzur ve saadete, âhirette ebedi mutluluğa ancak imanla kavuşabilir. İman itaat ister. İmanın gereği Allah’a ve Rasûlüne itaat et­mektir. Rabbimiz Allah bu itaati bizlere emretmektedir: “Aralarında hükmetmesi için Allah’a ve Rasûlü’ne çağrıldık­ları zaman mü’min olanların sözü: ‘İşittik ve itaat ettik’ demeleridir. İşte felâha (mutluluğa)  kavuşanlar bunlardır. Kim Allah’a ve Rasûlüne itaat ederse ve Allah’tan korkup O’ndan sakınırsa, işte kurtuluşa ve mutluluğa erenler bunlardır.” (24/Nûr, 51-52)

“Ey iman edenler, Allah’a itaat edin, Peygambere itaat edin ve kendi (yaptığınız) amellerinizi geçersiz kılmayın. (47/Muhammed, 33) Dinimizin temeli Allah’a ve Rasûlü’ne itaat esasına dayan­maktadır. “Şüphesiz iman edip sâlih amellerde bulunanlara gelince; onlar için altından ırmaklar akan cennetler vardır. İşte büyük ‘kurtuluş ve mutluluk' budur.” (85/Burûc, 11)

Sâlih Amel

Allah Teâlâ’nın rızası gözetilerek, O’nun emrine uygun olarak yapılan işler sâlih ameldir. İmanı kuvvetlendiren, sağlamlaştıran, onu çepeçevre sararak koruyan sâlih amellerdir. Bu da iman ile amelin, bir bütünün ayrıl­maz parçaları olduğunu ortaya koyar. İmanolmadan güzel avra­nışların hiçbir önemi yoktur. Sâlih amel olmadan kuru imanla ye­tinmek de yeterli değildir. Bir Müslümanın imanını sâlih amellerle bütünleştirmesi, bütün dav­ranışlarını güzelleştirmesi, İslâm’a uygun hale getirmesi gerekir. İnsanlara faydalı olmak, onlara her türlü iyilik ve yardımda bulunmak, insanlarla iyi geçinmek, onlara güzel davranmak, yararlı olmak da sâlih ameldir. Bir kimse Peygamber (s.a.v.)’e: ‘Müslümanların hangisi daha hayırlıdır?’ diye sordu. Rasûlullah (s.a.v.): ‘Müslümanların, dilinden ve elinden (zarar gör­meyen) selâmette kalandır.’ cevabını verdi.” (Buhârî, İman 4; Müslim, İman 64)

Demek ki, iyi bir Müslümanın eliyle, diliyle veya benzer bir organıyla ve herhangi bir şekilde Müslümanlara zararının dokunmaması gerekir. Kur’an-ı Kerim’de "Muhakkak ki iman edip sâlih amel işleyenler, yaratılanların en hayırlısıdırlar." (98/Beyyine, 7)   buyrulur. Âyet-i kerimede sâlih/faydalı işler yapan kişiler övülmüştür. Hz. Ömer (r.a.) şöyle der: “Dünyada üstünlük mal ile, ahirette ise iyi amel iledir.” İman sahibi mü’minler imanın gereği olan sâlih ameller işler ve onu bir davranış biçimi olarak ortaya koyar. Zaten insanın yaratılış gayesi, kimin daha iyi amel işleyeceğinin ortaya çıkması içindir.

“Hanginizin daha iyi amel işleyeceğini denemek için ölümü ve hayatı yaratan O’dur!”( 67/Mülk, 2) “Kim sâlih amel (iyi işler) yaparsa kendi lehine, kim de kötü amel işlerse kendi aleyhinedir (zararınadır).” (41/Fussilet, 46) “Kim Allah'a ve Rasûlü'ne itaat ederse ve Allah'tan korkup emirlerine uygun yaşarsa, ‘kurtuluşa ve mutluluğa' erenler bunlardır.” (24/Nur, 52) Her kim Allah'a ve Rasûlüne itaat eder, Allah'ın kitabına ve Rasûlünün sünnetine tâbi olur ve Allah'tan korkarsa, işte asıl bunlardır kurtuluşa ve mutluluğa erenler. Kur’an-ı Kerim’de, iman edip sâlih amel işleyenleri güzel bir gelecek ve mutluluğun beklediği ifade edilerek şöyle buyrulmaktadır: “İman eden ve sâlih amel işleyenler için güzel bir gelecek ve mutluluk vardır.” (13/Ra’d, 29)

Ayette, güzel bir gelecek ve mutluluğun, iman edip sâlih amel işleyenlerin olacağı belirtilmektedir. Çünkü iman etmek ve bu imanın gerektirdiği şekilde güzel davranışlarda bulunmak, helâl ve haram kavramlarını en ince noktasına kadar düşünüp bu doğrultuda hareket etmek, mü’min için gerekli davranışlardandır. İşte kim bunları yerine getirirse, Allah böylelerine mutluluk ve güzel gelecek vaat etmektedir ki, Allah’ın verdiği sözden dönmeyeceği başka bir âyette açık bir şekilde beyan edilerek şöyle buyrulmaktadır: “Bu, Allah’ın vaadidir. Allah vaadinden caymaz.” (39/Zümer, 20)

Kur’an-ı Kerim’de ister kadın, isterse erkek olsun, mü’min olarak sâlih amel işleyene güzel bir hayat vaat edilmekte ve şöyle buyrulmaktadır: “İman etmiş olarak, kadın-erkek kim sâlih amel işlerse ona güzel bir hayat yaşatacağız ve onların mükâfatlarını, yapmakta olduklarının en güzeli ile vereceğiz.” (Nahl, 16/97) İbn-i Kesir, tefsirinde bu âyeti şöyle açıklamaktadır: “Bu, güzel amel işleyenlere Allah’ın bir vaadidir. Sâlih amel, kadın olsun, erkek olsun kalbi Allah ve Rasûlüne iman etmiş kişilerden sâdır olan, Allah’ın kitabına ve Peygamber’in sünnetine uygun düşen ameldir. Bu amel emrolunmuş, Allah katında meşru kılınmış bir ameldir. İşte Allah Teâlâ bu güzel amelleri işleyenlere dünyada iken hoş  (mutlu) bir hayat yaşatacağını, âhiret yurdunda iken işlemiş olduklarından daha güzeli ile onları mükâfatlandıracağını vaat ediyor. Hoş/güzel bir hayat, hangi yönden olursa olsun her türlü rahat ve huzuru (mutluluğu) içine almaktadır.

Sâlih amelin, kişiyi mutlu ettiği; kötü amelin de huzursuz ettiği, onu karamsarlığa sürüklediği açıktır.   Gerçek mutluluk yeri cennettir. Oraya da iman ve sâlih amelle girilir.  İman ve sâlih amel olmaksızın kurtuluş ve mutluluk mümkün değildir. “Asra yemin olsun ki, insan gerçekten hüsran (ziyan) içindedir. Bundan, ancak iman edip sâlih ameller işleyenler, birbirlerine hakkı ve sabrı tavsiye edenler müstesnadır.” (103/Asr, 1-3) Her Müslümanın, imanını sâlih amellerle ibadet anlayışı içerisinde bütünleştirerek bütün davranışlarını güzelleştirmesi, iyi ahlâk sahibi olması gerekir. Ne mutlu iman edip sâlih amel işlemek suretiyle, dünya ve âhirette huzura,  mutluluğa kavuşanlara! 

Süleyman GÜLEK

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Süleyman GÜLEK

Süleyman GÜLEK

DİĞER YAZILARI Doğruluktan ve adaletten ayrılmamak İbadet ve Güzel Ahlâk Oruç Tutmanın Maddi ve Manevi Faydaları Yılbaşı Kutlamaları Mallar ve Canlar İle İmtihan Cihadin Önemi Birlik ve Beraberlik İçerisinde Olmak Savaş ve ahlak Zalimler İçin Yaşasın Cehennem! Gazze’de Yaşanan İnsani Vahşet Peygamberimizi Sevmek Mutluluk Arayışı Çocuk ve Okul Mutlu Aile Zevk ve Eğlenceye Düşkünlük Ahiret Bilinci Tesettürlü Olmak Çocuğa Allah İnancını ve Sevgisini Aşılamak Çocuk ve Din Eğitimi İbadet Bilinci Hz. İbrahim’in İnanç Mücadelesi Anne ve Babanın Değerini Anlamak İnsanın İki Yönü 28 Mayıs Cumhurbaşkanı Seçimi’ne Bakış Bayramlar Huzur ve Mutluluk Günleridir Câhiliye ve Ahlâk Barış ve Huzur İbadet ve Ahlâk Ramazan ayı ve oruç Dünya Hayatı Ölüm Gerçeği Depremlerden ve Üzücü Olaylardan İbret Almak Gün Birlik, Beraberlik ve Yardımlaşma Günüdür Deprem Gerçeği Sade Bir Hayat Kur’an’ın Önemi Gençle İletişim Âdâb-I Muâşeret, Görgü Kuralları Söz Söyleme Adâbı Noel ve Yılbaşı Din ve Ahlâk İffetli Olmak Yaratiliş Gayesini Anlamak Dünya Engelliler Günü Engelli Bireyi ve Aileyi Anlamak Terör saldırısı Yaşlıları Anlamak Çocukları Tanımak ve Anlamak Gençleri Anlamak Hz. Peygamber’in örnek ahlâkı Ahlâk Eğitiminin Önemi Dünya Hayatına Aşırı Düşkünlük Başarıya Ulaşmanın Kuralları Ailede ve Okulda Çocuk Eğitimi Dünyanın Cazibesine Aldanmak Dünya ve ahiret mutluluğu Siyaset ve Ahlâk İyi bir müslüman olmak Çocuk Yetiştirmek Tartışma Usulü Toplumsal Ahlâk İyilik Yapmak eşlerin karşılıklı vazifeleri Çevre Ahlâkı Kurban bayramının önemini anlamak Dünya-âhiret dengesi nasıl olmalı! Gençlik ve ahlâk Kötü Huylardan Korunmanın Yolları Aile Hayatı Kötü ahlâkın zararları Güzel ahlâkın faydaları Engellileri Anlamak İsraf ve Cimrilik Anneler baş tacıdır! İslâm Ahlâkı Takvâ Sahibi Olmak İslâm Ahlâkının İman Ve İbadetle Alakası müslüman ve ahlâk EDEB VE ÂDÂB Güzel ahlâk sahibi bir müslüman nasıl olmalı! İman, ibadet ve ahlak Ticaret ve Ahlak Ahlâkin önemi ve gayesi Güzel Ahlaklı Omalı Allah’a yönelmenin önemi! Aile Ahlakı Ahlâkî Görevler Ahlâkî Sorumluluk Ahlâka Olan İhtiyaç Ahlâkî Yozlaşma İhlâslı ve samimi olmanın önemi İffet ve Hayânın Önemi Güzel Ahlâklı Olmaya Özen Gösterelim! Güzel Ahlaklı Olmak Vefalı Olmak Bayram sevincini yaşamak! Annelerin Değerini Bilmek Ramazan, Kur’an Ve Oruç Bilinci Ramazan, Kur’an Ve Oruç Bilinci Temizlik İmandandır Miraç Ve Namaz Üzüntü Ve Sıkıntılarla İmtihan Tedbir Almak Ve Allah’a Güvenmek Sağlığı Korumanın Önemi Kadın Haklarına Bakış Nezaketli, Saygılı Olmak Kanaatkâr Olmak Hayatı Sade Yaşamak Takvâ Sahibi Olmanın Önemi Yılbaşı kutlamaları neyin nesi? Çocuk Ve Namaz Ailede Mutlu Olmanın Yolları Ailede Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar Çeşitli Hurâfeler Ve Batıl İnançlar Lüks Ve İsraf Sorunu Doğru ve güvenilir olmayı hayatımıza ilke edinelim! Merhamet etmeyene merhamet edilmez! Ahlakımızı güzelleştirelim! Zinanın Zararları Hz. İbrahim denilince, aklımıza gelenler Mutlu Ve Uyumlu Evlilik Dünya hayatına aldanmak! Adaletten ayrılmamak! Güzel Ahlâk Mutlu Olmayı Sağlar Dünya Hayatının Cazibesi Mutluluk Özlemi Dünya Hayatını Anlamak Hz. Peygamber’in çocuklara verdiği değer Gençlere Tavsiyeler Ahde Vefa Son Çare Boşanma Eğitim, Öğretim Ve İlim Tevazu Sahibi Olmak Güzel Geçimli Olmak Hz. Peygamber’in hoşgörüsü ve affediciliği Şefkat Ve Merhamet Eşini Tanımanın Önemi Yaşlılar, gözü yaşlı olmasın! Doğru Ve Güvenilir Olmak Hz. Peygamber (s.a.s.)’İn ahlâkî özellikleri Model şahsiyet, hz. Peygamber (S.A.S.) İhlâslı / Samimi Olmanın Önemi Güzel Davranışlar Huzur Ve Mutluluk Kazandırır Neslin Korunması Ailede Çocuğun Yaşına Göre, Din Eğitimi Verilmesi Genç Neslin Manevi Sorunları Evlilikte Mutsuzluğun Sebepleri Bayramları Fırsat Bilmeli Oruç, Ahlâkımızı Güzelleştirir Müslüman bir genç nasıl olmalı? Gençliğin Önemi Gelin-Kaynana Geçimsizliği Ve Çözüm Önerileri Ailede Çocuğun Ahlâk Eğitimi Aile İle İlgili Sorular Ve Cevapları İslâm’ın Kadına Verdiği Değer Başarılı Olmak Ailede Erkeğin Sorumlulukları İnsan hayatının dört önemli dönemi: Çocukluk-Gençlik-Yetişkinlik-Yaşlılık Âhirete İnanmanın Faydaları Yılbaşı Gerçeği Âhirete Imanın Önemi Üç Kutsal Mekânın Özellikleri Dünya Hayatının Aldatması Dünya Ve Âhiret Dengesini Kurmak Ahlâkî Çöküntü Lüks Ve İsraf İlgisi Mal, Mülk, Servet Tutkusu İnsanların Birbirleriyle İmtihanı Cinsellikle İmtihan Üzüntülerle, Bela Ve Musibetlerle İmtihan Dünya Hayatı Bir İmtihandır Dünya Hayatinda Mal Mülk, Evlât, Makam Ve Mevki Gibi Imkânlarla Övünmek Kurban İbadetinin Önemi Dünya Hayatına Hırsla Kapılmak Dünya Hayati Bir Oyun, Oyalanma Eğlence Ve Övünmedir Hayatı Anlamak Ve Anlamlandırmak Doğal Âfetler Hz. Peygamber (s.a.s.)’İn aile hayatı Eğitim Ve Mutluluk Duâ, Huzur Ve Mutluluk Kaynağıdır Bayram Dünya Hayatı Kısa Ve Geçicidir Orucun Önemi Ve Mahiyeti Ergenlik Döneminin Özellikleri Anneler her zaman hatırlanmalıdır! Anne Babaya İyi Davranmak Asr-ı Saadet En güzel örnek hz. Muhammed (s.a.v.) Mutlu Ve Huzurlu Olmak Çocuğa Görgü Kurallarını Öğretmek davet bilinci İman Ve Güzel Davranışların Önemi Ailenin Temel Kuralları Hz. Peygamber’in akla verdiği önem Evliliğe Hazırlık Ve Eş Seçimi Gençlik Çağı Ve Önemi Ergenlik Döneminin Özellikleri Çocuklar zararlı alışkanlıklardan nasıl korunmalı? Evlilikte Geçimsizliğin Nedenleri Ahiret Hayatı Eşler Arasındaki Güzel Geçimin Formülü Doğal Âfetlerin Sebepleri Çocuklarımıza İbadet Bilinci Kazandırmak Kur'ân Ve Sünnetin Hayatımızdaki Yeri Ve Önemi Yılbaşı kutlamaları neyin nesi? İlmin Ve Eğitimin Önemi Dünya Hayatı Bir İmtihandır Mutlu bir yuva nasıl kurulur, nasıl korunur? İnsan Gerçeği Evliliğin Meyvesi Çocuklar Evlilikte Aile İçi Sağlıklı İletişim Evliliği Kolaylaştırmak Çocuk Ve Disiplin Cennet Ve Cehennem Ailede Çocuk Eğitimi Çocukta Sorumluluk Duygusunun Geliştirilmesi Çocuğun Beden Ve Ruh Sağliği Çocukla Sağlıklı İletişim Televizyon, Bilgisayar ve İnternet Kıskacında Çocuk Özürlü Çocuklar Ve Mânevî Kazanımları İlim Ve Eğitimin Önemi Günümüzde Kaybolan Değerlerimiz: Komşuluk Hz. İbrahim (a.s)’dan İbretler Ve Öğütler İslâm’da Gençlik Ve Gençliğe Verilen Önem Gençlik Ve Arkadaşlık Dünyevîleşmenin Hazin Sonu Zulme Karşı Çıkmak Körü Körüne Bağlılık Gençlik Sorunları Ve Çözümleri Akıllı Olmak! Kadın Hakları Gençle Sağlıklı İletişim Mutlu Olmanın Yolları Dünya Hayatının Gerçeği Çağın Hastalığı: Dünyevileşmek Adaletli Olmak Ve Zulümden Kaçinmak
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA