Bir Müslüman’ın "geçim ehli" olabilmesinin temel şartı dinimizin ortaya koyduğu ahlâk kurallarına tam olarak uymaktır. Yalnız bir Müslüman'ın uymak mecburiyetini hissedeceği görgü kurallarının temelde İslâm ahlâkından, örf ve âdetlerimizden kaynaklandığını unutmamalıyız. Bu durum güzel ahlâk sahiplerinin aynı zamanda görgülü insanlar olacakları gerçeğini de ortaya çıkarır. Ahlâklı ve görgülü olmak bir eğitim işidir. Bu eğitim daha çocukluk dönemimizde evde başlar. Sokakta, okulda, iş yerinde vs. devam eder. Evinde anne ve babasına yahut diğer büyüklerine karşı saygılı davranmasını öğrenmeyen bir çocuğun dışarıda başkalarına karşı saygılı olması beklenemez.
Evinde bağıra çağıra konuşan bir çocuk; sokakta, taşıtlarda, sınıfta hatta camide bile aynı şekilde davranmakta bir sakınca görmez. Bu sebeple, insanın diğer insanlarla karşılaştığı ilk sosyal çevre olan evin, ahlâk eğitimindeki yeri çok büyüktür. İnsan, toplum içerisinde yaşayan ve birbirleriyle beşerî ilişkileri olan sosyal bir varlıktır. Görgü kuralları; kişinin uyması gereken terbiye, ahlâk, nezaket kurallarıdır ve bütün bireyler açısından önemli olduğu kadar; bireyin o toplum içinde var olabilmesinin ve kabul görmesinin de sınırlarını belirler. Bütün bunları dikkate alıp çocukların yaşları göz önünde bulundurularak görgü ve nezaket kuralları en güzel bir şekilde öğretilmelidir. Bu kurallar sayesinde çocuklar toplum içinde güzel ve tutarlı davranışlar sergileyerek başkalarının hak ve hukuklarına saygılı olmayı öğreneceklerdir.
Çocuklarınıza Öğretmeniz Gereken Görgü Kuralı ve Davranış Tarzı
Kibar ve görgülü olmak küçükken öğrenilir. Bu açıdan çocuklarımıza öğretmemiz gereken görgü kuralları şunlardır:
1. Lütfen demek: Çocuğunuza bir şey yapmak istediğinde, soru cümlesinin sonunda “lütfen” demesi gerektiğini mutlaka öğretin.
2. Teşekkür etmek: Bir şey aldığında teşekkür etmesinin gerektiğini öğretin.
3. Büyükler konuşurken sözü kesilmez: Çok acil bir durum olmadığı sürece siz arkadaşlarınızla ya da diğer kişilerle konuşurken sözünüzün kesilmeyeceğini öğretin.
4. Affedersiniz demesini öğretin: Birine bir şey demesi gerektiğinde karşısındaki kişinin dikkatini çekmesi için söze başlamasında “affedersiniz” demesi gerektiğini öğretin.
5. İzin istemek: Bir yere gitmek, herhangi bir şey yapmak için izin alması gerektiğini belirtin.
6 Negatif düşüncelerini söylememesi gerektiğini öğretin: Sevmediği, hoşlanmadığı ne varsa ulu orta söylememesi gerektiğini öğretin.
7. Dedikodu ve yorum: Başkaları hakkında dedikodu yapmaması gerektiğini, özellikle fiziksel engelli insanlar hakkında olumsuz yorum yapamayacağını ancak başkalarına iltifat edilebileceğini anlatın.
8. “Nasılsın” dendiğinde onunda sorması gerektiğini öğretin: Yaşı kaç olursa olsun “nasılsın” diye sorulduğunda aynı şekilde “iyiyim, siz nasılsınız?” diye sorması gerektiğini öğretin.
9. Bir eve gittiğinde ev sahibine teşekkür etmek: Bir arkadaşının evine gittiğinde oradan ayrılırken ev sahibine yaptıkları için teşekkür etmesi gerektiğini öğretin.
10. Kapıyı çalarak içeri girmek: Kapalı bir kapıdan girmek isterse çalması gerektiğini ve olumlu cevap gelene kadar beklemesi gerektiğini öğretin.
11. Telefonla konuşurken: Telefonla birini aradığında önce kendisini tanıtması gerektiğini sonra konuşmak istediği kişiyi istediğini söylemesi gerektiğini öğretin.
12. Kart ya da e-posta: Bir hediye aldığında memnuniyetini belli edip, teşekkür etmesi gerektiğini, eğer yazı yazmayı öğrenmişse bir kart ya da e-posta ile teşekkür etmenin çok etkili olduğunu öğretin.
13. Ayıp kelimeler: Büyüklerin önünde ayıp ve kötü kelimeler kullanılmayacağını öğretin.
14. Takma isim: İnsanlara onları incitecek takma isimler takmaması gerektiğini öğretin.
15. Dalga geçmek: Başkaları ile dalga geçilmemesi gerektiğini, karşısındaki insanın fiziksel ya da davranışsal zayıflıklarıyla dalga geçilmemesi gerektiğini öğretin.
16. Yardım etmek: Çocuğunuza diğer insanlara yardımda bulunmasını öğretin. Yardım toplumun çimentosu olan görgü kurallarından birisidir. İnsanları birbirine daha da yakınlaştırır.
17. Özür dilemek: Çocuğa yaptığı hatalar için özür dilemesi öğretilmelidir. Özür o insanın sahip olduğu nezaket ve saygıyı da ifade eder.
18. Hapşırık, öksürük: Hapşırdığında ya öksürdüğünde eliyle ağzını kapatması gerektiğini öğretin. Burnuyla oynamaması gerektiğini, bunun kötü göründüğünü söyleyin.
19. Kapıdan içeri girmek: Kapı açık bile olsa içeri girmek için izin istemesini ve selam vermesini öğretin.
20. Yardım sormak: Siz, komşunuz, öğretmeni ya da arkadaşı bir şey yaparken “yardım edebilir miyim”di ye sormasının onun yeni bir şey öğrenmesine de katkıda bulunacağını söyleyin.
21. Yardım istendiğinde: Siz ya da bir büyüğü ondan yardım istediğinde söylenmeden ve gülümseyerek yapması gerektiğini öğretin.
22. Ona yardım edildiğinde: Siz ya da bir büyüğü ona yaptığı şeyde yardım ederse “teşekkür” etmesi gerektiğini söyleyin.
23. Yemeği yemek: Yemeğe başlarken ellerini yıkamayı, besmele çekmeyi, sağ elle yiyip içmeyi ve çatal bıçak kullanması gerektiğini, eğer yapamıyorsa büyüklerinden yardım istemesi gerektiğini ve sonunda Yüce Allah’a şükürler olsun (elhamdülillah) demeyi öğretin.
24. Peçete kullanmak: Sofrada ağzı ve elleri kirlendiğinde peçete kullanması gerektiğini söyleyin.
25. Sofrada uzanmak: Sofrada istediği bir şeye uzanmaması gerektiğini, istediğini büyüklere sorup uzatmalarını istemesi gerektiğini öğretin.
26. Temiz olmak: Temizlik kurallarına kesinlikle uymasını, tuvaletten çıkarken sifonu çekmesini ve ellerini sabunlu suyla yıkamasını öğretin.
27. Ellerin kirli olması: Kirli ellerle sofraya oturmamasını öğretin.
28. Arkadaş ilişkileri: Arkadaşlarıyla iyi geçinmesini öğretin.
29. Oyuncaklarını paylaşmak: Arkadaşlarıyla oyuncaklarını paylaşması için onu motive edin.
30. Çöp atmamak: Sokağa çöp atmamayı öğretin.
31. Çevre temiz tutmak: Çevreyi kirletmemeyi öğretin.
32. Büyüklere saygılı olmak: Anne-babaya ve insanlara saygılı davranmayı söyleyin.
33. Yalan söylemek: Çocuklara yalan söylememeyi öğretin.
Bu ve benzeri görgü kurallarını ebeveynler kendileri de çoğaltabilirler. Görgü kurallarıyla yetişen çocuklar çevresi tarafından daha fazla sevilir, kabul edilir ve saygı görür. Hangi anne ve baba çocuğunun böyle yetişmesini istemez ki? Fakat bu konuda elbette ki ebeveynler tarafından biraz ilgi, biraz çaba ve biraz da sabır gerekecektir.
• Öğüt vermenin etkisi, uygulayarak göstermenin etkisinin yanında neredeyse sıfırdır. Çocuk duyduğunu değil, gördüğünü öğrenir ve uygular.
• Çocuğa bazı kurallar öğretilirken ve ondan bu kurallara uyması beklenirken aynı kurallara önce anne ve babanın uyması gerektiğidir.
• Anne baba, konulan kuralları tek taraflı bozmamalıdır.
• Eşlerin birbirine saygılı davranmadığı, bir teşekkürü bile birbirinden esirgediği bir ailede çocuğa teşekkür etmeyi öğretmek çok da mümkün olmaz.
• Aile bireyleri önce kendilerine karşı dürüst ve samimi davranışlar geliştirmelidir.
• Genellikle bir takım kurallar öğretilirken ailelerin uyguladığı en yaygın yöntem baskı ve cezadır. Oysa korkutarak ya da cezalandırarak hiçbir şeyi öğretmek mümkün değildir.
• Yemekten sonra eşine ‘eline sağlık’ diyen babayı gören çocuk bunu derhal taklit edecektir. Ya da kişilerin birbirine ‘afiyet olsun’ dediği bir sofrada oturan çocuk bu kültürü çok çabuk kapacak ve uygulayacaktır. Ancak, burada da en önemli koşul, çocuğun model aldığı yakın aile üyelerinin de bu kuralları uyguluyor olmasıdır. Arabayla giderken, küllüğü caddenin ortasına boşaltan bir babanın çocuğuna nasıl bir örnek oluşturduğunu tartışmak bile anlamsız olacaktır. Sosyal uyum konusunda yapılan çalışmalar, ailelerin çocuk üzerindeki etkilerinin önemini net bir biçimde ortaya koymuştur.
Görgü kuralları ya da başka davranışlar öğretilirken öncelikle sabırlı olmak ve çocuğun zaman zaman yanlışlar yapabileceğini bilerek tavır belirlemek temel kural olmalıdır. Çocuklara yeri geldikçe görgü kurallarını öğretmek ve yaş seviyesine göre dini eğitim ve öğretimde bulunmak, bunlar her ailenin ve büyüklerin görevidir. Bu hususta Hz. Peygamber (s.a.s.), “Hiçbir baba çocuğuna güzel terbiyeden daha üstün bir hediye vermiş olamaz.” ((Tirmizi, Birr, 33/1874)) buyurmaktadır. “Ağaç yaş iken eğilir” atasözümüzde de eğitimin çocuk yaşta verilmesi gerektiğine işaret edilir. Çocuklarımızın eğitiminin aile içinde, okulda, çevrede ve toplumda şekil alacağı bir gerçektir. Onların, bedenen sağlam, inançları düzgün, ahlakları güzel, insanlığa ve İslam’a faydalı birer insan olarak yetişmeleri, bizim onlara dua etmemize ve sahip çıkmamıza bağlıdır. Görgü kurallarını yaşamak ve yaşatmak insanlar arasında saygınlık ve muhabbet doğurur. Bunlara riayet etmek dünya ve ahiret saadetine vesile olur.