FETÖ’nün Eğitim Boyutu

Memiş OKUYUCU

20-07-2019 09:29

 

15 Temmuz’un üzerinden 3 yıl geçti. Türkiye, tarihinde daha önceleri hiç rastlamadığı türden bir küresel kanlı darbeyi savuşturdu.  Askeri, siyasi, ekonomik, kültürel ve diğer tüm piyasa enstrümanları ile birlikte eğitim alanında örgütlenmiş bir yapı olan Fetö’nün giriştiği darbe, milletimizin gösterdiği kahramanca bir direniş ruhu ile bertaraf edildi.

Kısaca 15 Temmuz olarak bilinen ve halkın lisanına böylece yerleşen bu darbe girişimi bir çok yönü ile tartışıldı, konuşuldu… Halende konuşulmaya da devam ediyor!. Fetö’nün eğitim boyutunun  bu yıldönümlerinde yeteri kadar da demeyeceğim; hemen hiç tartışılmadığını, konuşulmadığını, çoğu kere gündeme bile gelmediğini gördüm!. Bu örgütü ortaya çıkaran ana zemin, eğitim boyutu çok geniş ve karmaşık bir alan. Son 15 Temmuz’dan sonra böyle bir yazı üzerinde düşünmeye  karar verdim!. Bu yazı çıktı ortaya.

Her yönü ile bir uluslararası örgüt olan Fetö ve eğitim ilişkisinden bahsederken meselenin karmaşık, küresel ve genel ölçekte olması problemin boyutları konusunda bize ipuçları oluşturmaktadır. Bu örgütün ilk nüvelenme, yeşerme, olgunlaşma, kök salma, yayılma ve hakimiyetini pekiştirme stratejilerinde en çok kullandığı alan,  genel olarak eğitim alanı olmuştur. Fatö’nün temelleri, eğitim alanında atılmış, iskeleti ve omurgası eğitim sektöründe inşa edilmiştir.

Peki neden eğitim?

Türkiye’de ailelere rahatlıkla girebilmenin en kolay yoludur, eğitim!. Her aile ile bir güven köprüsü kurabilmek için de emin bir yoldur eğitim. Eğitim kısaca sihirli bir anahtar gibidir! Çocuğunun istikbali sözkonusu olunca tüm aileler daha bir yakin ile meseleye yaklaşırlar. Çocuk ve gelecek boyutu nedeni ile eğitim, her ailenin girişine açılan kapısıdır!

Gelelim Fetö ve eğitim ilişkisine!.

Eğitim Fetö için; her aileye, Türkiye’nin her bölgesine ve giderayak dünyanın her bir bucağına, 160’tan fazla ülkesine ulaşılabilen  temel bir örgütlenme sektörü haline gelmiştir. Fetö’nün eğitim boyutu başlı başına çalışılıp, oluşturduğu örgütlenme biçimleri, yapısal olarak çalışma yöntemleri ve kademe kademe örgüt hiyerarşisini teşekkül ettirdiği, tüm yönleri ile  ortaya çıkarılması gereken en temel alandır.

Fetö ve eğitim ilişkisinin boyutları nelerdir?  Bu örgüt, eğitim alanını bu kadar yaygın olarak nasıl kullandı/kullanabildi? Ülke içinde ve dışında bu kadar yaygın bir eğitim/okul/yurt/dershane/kurs ağı oluşturmalarının sebebi nedir? Örgütün eğitim alanında bu kadar kolay ve hızlı genişleyen bir ağ oluşturabilmesinin altında yatan saikler neler?

Bütün bu soruların metodolojik bir şekilde araştırılıp, kapsamlı cevaplarının ortaya konulması gerekiyor.

Fetö eğitim ilişkisinin, ülke imkânlarının seferber edilerek, her devlet kurumunun kendi zaviyesinden yapacağı çalışmalarla yürüteceği bir program ve perspektif çerçevesinde, tüm boyutları ile ortaya konulması gerekmektedir.

Tespit edebildiğimiz kadarı ile başlıklar halinde eğitim sahasındaki Fetö’yü izah edelim:

Eğitim sistemimizin bir mefkûresinin olmaması bu örgütün yaygınlaşmasına basamak oluşturmuştur.

İki yüz yıllık eğitim tarihimizin geldiği nokta itibari ile tüm vatandaşlarımızı kapsayacak; çok farklı, zengin kültürel ve tarihi mirası içine alacak, medeniyet mirasımızı tekrar yüklenip bayrağı daha ileriye taşıyacak, nesilleri toparlayacak bir mefkûresinin olmaması bu alandaki harici tesirlere açık kapı oluşturmuştur. Fetö eğitim sistemimizdeki bu boşluğu değerlendirerek kendine eğitimde çok geniş bir alan açmış, hayat ve vücut bulmak için bu boşluğu tuğla tuğla duvar örmek suretiyle kullanmıştır. Özellikle devlet okullarında uygulanmakta olan ideolojik bakış açısının toplumun tümünü içine alamaması neticesinde oluşan boşluktan istifade eden Fetö, bu alanda din ve dini değerleri olabildiğince kullanmış, milletimizin din değerlerini kendisine mefkûre şekline dönüştürmüş. Kitlelerle arasında bir kurduğu görünmez bağların şemsiyesi haline getirerek,  devlet okulları ve diğer özel eğitim kurumlarına karşı, kendi eğitim kurumlarını güçlü bir alternatif haline getirmişlerdir. Bu alandaki açık halen devlet tarafından doldurulamadığı için başkaca yapıların hemencecik Fetö’nün yerini alabileceği  sosyal alandaki ‘boşluk’ elan da devam etmektedir!.

Devletin eğitim sisteminin yarışa dayalı yapısı Fetö tarafından özellikle

 kullanılmıştır. ‘İyi okul’,‘garanti gelecek’ kisvesi ile dershaneler tam bir kullanım ve halkı toplama aracına dönüştürülmüştür. Dershaneleri, devletin geleceğine yön verecek olan ilk elli bin, ilk yüz bin içindeki Üniversite, Fakülte ve bölümlere öğrenci yerleştirmek ve  bu alanı kazanç/rant kapısı haline getirmek için bir araç olarak kullanmışlardır.

Dershaneler ve okullar Fetö tarafından bir diğer yönü ile adam

devşirme, eğitim piyasasına ve Türkiye’ye yerleşme ve kontrol etme aracına dönüşmüştür. Sayısal olarak kendi adlarına olan dershaneler, takriben piyasanın yüzde onu civarında idi. Ancak birde bu örgüt içinden yetişip te tam sayısı bilinmeyen ve kendi isimleri ile dershanecilik yapanların sayısını da bu listeye eklediğimiz zaman örgütün dershane sektöründe çok büyük bir güç oluşturduğunu görmek gerekmektedir!.  

Dershanecilikle birlikte örgütün para kaynaklarından birini oluşturan

yayıncılık sektörü de örgütün temel beslenme alanlarından birini oluşturmuştur.  Hatta diyebiliriz ki yayıncılık sektörü, örgütün en temel finans kaynaklarından birini teşkil etmekte idi. Fetö yayıncılık sektöründe oluşturduğu muhtelif yayınevi markası ve fason test, ders kitabı, sınav, soru bankası vs sınav aparatları ile tekel oluşturmaktan da öteye adeta yayın piyasasına çökmüştü. Yayın alanında ‘iyinin’ hangi markalar olduğunu ve fiyatlarını örgüt  belirler hale gelmişti. Eğitim sisteminin de tamamı ile sınava dayalı bir sisteme dönüşmesi ile bu piyasaya tek başına hakim hale gelmiş oldular.

Fetö’nün eğitim alanında hâkimiyet kurduğu ve mevzi kazandığı

Bir diğer eğitim alanı da ÖSYM üzerinden oluşturduğu tekel ile kurguladığı  mafyavari  ‘sınav sistemi’ idi.

Fetö ÖSYM üzerinde kurduğu sistem ile sınav sorularında ayrı bir ‘sınav dili’ meydan getirdi. Bu sınav diline uygun sorular, soru kitapçıkları, test kitapları ve soru bankaları oluşturdu!. Kendi dershane ve okullarında karşılık ve açıklamalarını yalnızca kendi hocalarının bildiği bu sınav yazılımı çözümlemeleri ile kendi öğrencilerine çözümledikleri kodlamalarla belli bir avantaj sağladılar. Bu avantaj bir maraton koşusunda  koşuculardan birine birkaç km ileriden başlatmak gibi bir manaya geliyordu. Bu yolla Fetö örgüte taraftar sağlama, avantajlı hale getirme gibi yönlerden büyük bir  güç kazandırdı.

Eğitim kelimesinin muhtevasına uygun bir şekilde, Fetö bütün okul,

dershane ve kurslarını; piyasadan insan devşirme, beyin avcılığı yapma, örgüte eleman kazandırma, değiştirme, dönüştürme ve beyin yıkamak için birer üs ve hücre olarak kullanmıştır. Bütün Fetö eğitim basamakları ve eğitim kurumları örgütün teşkilat şemasının temelini teşkil eden yapılar haline dönüştürülmüştür.

Halkı efsunlayan bir kavram haline dönüştürdükleri ‘hizmet’ sloganı

ile devlet okullarındaki eğitimin niteliğini istismar ederek, örgüte alan açma, alan hakimiyeti kurma hususunda da, eğitim sektörünü  sonuna kadar kullanmışlardır.

Devlet okullarında, dini değerlere, din duygusuna ve din eğitimine

yeteri kadar önem verilmediğini düşünen ailelerin bu alandaki talebi de örgütün istismar alanlarından birini oluşturmuştur. Hem talebe toplama, hem de halkın kurdukları okullarına yardımını sağlama konusunda en çok istismar ettikleri hususlardan birisi de, öne sürdükleri ‘din eğitimi’ görüntüsü idi. 

Fetö’nün eğitim boyutu, milletimizi adeta bir rüyadan uyandıran çok  acı bir tecrübe olmuştur!. Dersler çıkarılarak milletimizin iyi niyet duygularının istismar edilmeyeceği, aydınlık yarınlarımıza hizmet edecek daha güçlü bir milli eğitim sistemi, ancak bu tür kötü niyetli yapıların önüne geçer!

Sağlıcakla kalın dostlar.

Memiş OKUYUCU

DİĞER YAZILARI Yeni Müfredat Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 Eğitim ve Maneviyat 01-01-1970 03:00 Maarif Muhiti, Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Millî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘Ada’sı 01-01-1970 03:00 Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Türkiye'de Şehirli Dindarlık 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adami: Mehmet S. Aydin 01-01-1970 03:00 Istiklal Marşi Ve Akif’in Öğretmenliği 01-01-1970 03:00 Türkiye’de Bir Üniversiteye Rektör Olmak 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Kalpten Gelen Bir Söz 01-01-1970 03:00 Maarif Televizyonu 01-01-1970 03:00 Muallim 01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adami Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Boğazköprü’de Yanaşık Düzen Ya Da Bir Fasl-I Cenaze 01-01-1970 03:00 Tıp Dili Bizim Neyimiz Olur? 01-01-1970 03:00 Eğitimin Ele Alinacak Yani 01-01-1970 03:00 Dünyanin Sahili Selameti: Kalkınmış Türkiye 01-01-1970 03:00 Evvel Giden Ahbaba Selam Olsun 01-01-1970 03:00 Üniversiteler Türkiye’ye Ne Zaman Yetişir? 01-01-1970 03:00 Vakar Abidemiz: Ayasofya Camii 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Temel Eğitim Meselesi: Meslekî Eğitim 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Meslekî Eğitim Üniversitesi 01-01-1970 03:00 Mütehassis Olmayan ‘Eğitim Uzmani’ Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kıran Günlerinde Meşk Ve İçe Yolculuğumuz 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sistem Ve ‘Yenilmişlerin’ Düzeni 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: Köy Enstitüleri – 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi Köy Enstitüleri 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen Ve Biz 01-01-1970 03:00 Akif’in Türkiyesi, Türkiye’nin Akif’i 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 Kalbinin Dili Olmayan Şair: Akif 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağaci, Bambu Ağaci 01-01-1970 03:00 Tarihin Inkilap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyasi 01-01-1970 03:00 Gelişler Ve Geri Gidişler 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Söylesem Tesiri Yok, Sussam… 01-01-1970 03:00 Maarif reformu neden şart? 01-01-1970 03:00 Yazmak Ve Yazarak Yaşamak 01-01-1970 03:00 İlim iktidarı, memleketin imarıdır! 01-01-1970 03:00 Maarifin ahlâkı var mı? 01-01-1970 03:00 Maarifin örfü yok Orff’u var! 01-01-1970 03:00 Eğitimde Dezavantajlı Gruplar Ve Maarifin Adaleti 01-01-1970 03:00 Dört çeker, ne kadar çeker! 01-01-1970 03:00 O şehre varmaz isek! 01-01-1970 03:00 Durduramayacaksınız! 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Yurt dışı Öğrenci Perspektifi 01-01-1970 03:00 Maarifimize Çankırı Modeli 01-01-1970 03:00 Utangaç Sunumlu ‘Zoraki Ve İstendik’ İnsan 01-01-1970 03:00 Maarif nedir? 01-01-1970 03:00 Seçimin galibi: eğitim sistemidir! 01-01-1970 03:00 Eğitimi Terbiye Etmek 01-01-1970 03:00 Ecnebi memleketlere öğrenci gönderme meselemiz! 01-01-1970 03:00