Gelişler Ve Geri Gidişler

Memiş OKUYUCU

12-01-2020 10:27

Eski çağlardan beri doğuda ve batıda farklı esaslara dayalı sistemler kurulmuştur. Bu sistemlerin birbirlerinden etkileşimde bulunduğu alanlar olduğu gibi, model oluşturduğu alanlarda mevcuttur. Batı ve Doğu’nun birbirinden ayrıldığı en bariz alanlardan birisi de, yönetim sistematiğine ‘geliş ve gidiş’ usulleridir.

Batıda yönetim sistematiğini oluşturan tüm görevlerde hem ‘gelişler’, hem de ‘gidişler’ herkesi bağlayıcı kurallara bağlanmıştır. Bu kurallar belirli bir yol ve yöntem dahilinde oluşturulmuş. Bu durum, iktidarı da, bürokrasiyi de, tüm insanları da kapsar hale getirilmiştir. Bu şekilde belli kriterler dahilinde,  cemiyetin sosyolojisine  bir uyumluluk ölçüsü de getirilmiş olmaktadır.

 Bizde her görevde  ‘ehliyet ve liyakat’in gereklilik şart ölçüleri bilinmektedir. Bunun yanında görevlerin, çerçevesini, ahlaki ölçülerini ve emanet sorumluluğunu geniş bir mutabakatla tespit etmek gerekmektedir.

Amerika Merkez Bankası (FED) Başkanlarından biri olan Paul Volcker 1987 yılında görevden ayrılınca gazetelere,  ‘ekmeğimi kazanmak için iş arıyorum’ diye ilan vermiştir. Çünkü batı, her görevin sonrasını, ayrıcalığa meydan vermeyecek, standart ve ölçülere bağlamış. Her görevin, süresini, çerçevesini, tanımını bürokratik ya da bir başka imtiyaza mahal vermeyecek şekilde tanımlamış ve sistemin perspektifine de yerleştirmiştir. Bu şekilde toplumdaki kabiliyetlere, enerjiye ve her kısımdan kapasiteye   bir imkan  ve  yol açılmıştır.

Bu sistem, devlete   farklı bir sinerji ve güvenirlilik katmaktadır.

 Doğuda ise bir göreve gelişin yöntemi belirlenmiş ancak, ‘gidişin’  oluşu, görüşü, yöntemi belirlenmemiştir. Hazreti Ebubekir örneği mi? Hazreti Ömer örneği mi? Fatih örneği mi? Yavuz örneği mi? Halen tartışılan Abdülhamit örneği mi? Veya Yavuz örneği mi?

Bürokrasiye ayrıcalık anlamına gelecek imkanları ölünceye kadar sunmalı mı? ‘Arpalıklar’ tarihimiz nasıl bir sosyolojiye dayanmakta? Türkiye’ de bürokrasinin imtiyazından önce,  zihinlerdeki imtiyazları kaldırmaya nereden başlamalı? Zihniyet dönüşümünü nereden başlatmalı?

Bağımsız teşebbüs ruhu yerine ‘devletçi’, ‘devletten geçinmeci’ zihniyet inşa eden bir maarif ve sosyal sistemimiz var. Bu durum orta  yerde duruyor iken, reforma nereden başlamalı?

 Nasıl bir ‘gidiş’ olacak? Bu soru hiç gündeme getirilmemiş. Getirenlerin de sesi duyulmamış. Devlet ve millet varlığı, hep kişiler ile kaim olmuş. Zamanlar, dönemler hatta sistemler değişsede,  doğuda bu anlayış değişmemiştir.

Toplumsal bir mutabakat için konuşmak, tartışmak, anlaşmak gerekiyor. Münevverlerin tartışması, konuşması ve mutabakatlaşması  gereken tarihi bir meselemiz. Hem de doğrudan sistem kurmaya dönük çözümler üretilmesi gereken bir mesele.                                                             

Her makama, her göreve GELİŞ VE GİDİŞİ birlikte düşünmek, tasarlamak ve planlamak gerekiyor.

İçinde delet-i ebed müddeti yani toplumun geleceğini ve devletin daimiliğini esas alan tasasvvur ve çözümler üretilmesi gerekiyor.

Sağlıcakla kalınız efendim.

DİĞER YAZILARI Yeni Müfredat Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 Eğitim ve Maneviyat 01-01-1970 03:00 Maarif Muhiti, Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Millî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘Ada’sı 01-01-1970 03:00 Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Türkiye'de Şehirli Dindarlık 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adami: Mehmet S. Aydin 01-01-1970 03:00 Istiklal Marşi Ve Akif’in Öğretmenliği 01-01-1970 03:00 Türkiye’de Bir Üniversiteye Rektör Olmak 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Kalpten Gelen Bir Söz 01-01-1970 03:00 Maarif Televizyonu 01-01-1970 03:00 Muallim 01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adami Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Boğazköprü’de Yanaşık Düzen Ya Da Bir Fasl-I Cenaze 01-01-1970 03:00 Tıp Dili Bizim Neyimiz Olur? 01-01-1970 03:00 Eğitimin Ele Alinacak Yani 01-01-1970 03:00 Dünyanin Sahili Selameti: Kalkınmış Türkiye 01-01-1970 03:00 Evvel Giden Ahbaba Selam Olsun 01-01-1970 03:00 Üniversiteler Türkiye’ye Ne Zaman Yetişir? 01-01-1970 03:00 Vakar Abidemiz: Ayasofya Camii 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Temel Eğitim Meselesi: Meslekî Eğitim 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Meslekî Eğitim Üniversitesi 01-01-1970 03:00 Mütehassis Olmayan ‘Eğitim Uzmani’ Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kıran Günlerinde Meşk Ve İçe Yolculuğumuz 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sistem Ve ‘Yenilmişlerin’ Düzeni 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: Köy Enstitüleri – 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi Köy Enstitüleri 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen Ve Biz 01-01-1970 03:00 Akif’in Türkiyesi, Türkiye’nin Akif’i 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 Kalbinin Dili Olmayan Şair: Akif 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağaci, Bambu Ağaci 01-01-1970 03:00 Tarihin Inkilap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyasi 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Söylesem Tesiri Yok, Sussam… 01-01-1970 03:00 Maarif reformu neden şart? 01-01-1970 03:00 Yazmak Ve Yazarak Yaşamak 01-01-1970 03:00 İlim iktidarı, memleketin imarıdır! 01-01-1970 03:00 Maarifin ahlâkı var mı? 01-01-1970 03:00 Maarifin örfü yok Orff’u var! 01-01-1970 03:00 Eğitimde Dezavantajlı Gruplar Ve Maarifin Adaleti 01-01-1970 03:00 Dört çeker, ne kadar çeker! 01-01-1970 03:00 O şehre varmaz isek! 01-01-1970 03:00 Durduramayacaksınız! 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Yurt dışı Öğrenci Perspektifi 01-01-1970 03:00 FETÖ’nün Eğitim Boyutu 01-01-1970 03:00 Maarifimize Çankırı Modeli 01-01-1970 03:00 Utangaç Sunumlu ‘Zoraki Ve İstendik’ İnsan 01-01-1970 03:00 Maarif nedir? 01-01-1970 03:00 Seçimin galibi: eğitim sistemidir! 01-01-1970 03:00 Eğitimi Terbiye Etmek 01-01-1970 03:00 Ecnebi memleketlere öğrenci gönderme meselemiz! 01-01-1970 03:00