Meslekî Eğitim Üniversitesi

Memiş OKUYUCU

02-07-2020 16:04

Meslekî eğitim  ekonomik, ticarî ve sosyal hayatın tam merkezinde yer alır. Yüksek gider ve girdileri olan pahalı bir eğitim alanıdır. Yatırımı, sürdürülmesi ve talebelerin yetiştirilmesi mevcut eğitim alanları içerisinde, en yüksek yatırım maliyeti gerektirenidir. Bu nedenle bu alanda bilgi ve bilimden azami ölçülerde faydalanmak icap etmektedir.

Ülkemizin geleceği; mesleklerin geleceği, geleceğin meslekleri ve dünyanın gideceği yön arasında doğrudan bir ilişki vardır. Geleceğin meslekleri ve mevcut mesleklerin verimliliği toplumsal ve ekonomik geleceğimiz  açısından büyük önem taşımaktadır. Ülkemiz adına geleceğin mesleklerini,  dünyanın gideceği yön ile buluşturmak, stratejik bir ihtiyaç halini almış bulunmakta.

Meslekler alanının asıl icraî fonksiyonu, sosyal tarafında mevcuttur. Mesleklerin  hizmet sahibi sosyal kesim toplumsal merkez,   sosyal merkez ya da millî merkez diyebileceğimiz bir ana cemiyet yapısına karşılık gelmektedir. Bu yönü ile de meslekler alanı ve çalışanları cemiyetin omurgası diyebileceğimiz bir sosyal yapıyı teşkil ederler. Sosyolojik olarak cemiyetin bir tür taşıyıcı kolonu vazifesi görürler. Cemiyetin ekonomik ve ticari yükünü çeken, bir türden balans vazifesi gören ‘sağduyusu’ da diyebiliriz.

Meslek erbabının donanım ve nitelikleri, ana dili, yabancı dili, kimlik ve kültürel perspektifi güçlü bir ilmî arka plan bilgisi gerektirmektedir. Mesleki alanların tümü birden stratejik ve küresel planlamaları, bilgi ve bilimi icabettiren özel bir alandır. Dijital ve bilişim alanı güçlü altyapılara dayalı, küresel ölçekli bilimsel çalışmalar gerektirmektedir.  

Mevcut meslekî eğitim sistemimiz olabildiğince genişlemiş. Muazzam bir büyüklüğe ulaşmış durumdadır. 2010 yılında İş Kur’un yaptırdığı bir araştırmaya göre ki o tarihte 25 milyon idi,  2020 yılı itibari ile Türkiye’de çalışan sayısı 28 milyonu bulmuş/olmuş olacaktır.

Türkiye geneli Meb’e bağlı 3 bin 600 meslek okulunda 1 milyon 4 yüzbin öğrenci öğrenim görmekte. Bu okullarımızda 110 bin çalışan bulunmakta. Ülkemizde tanımlanmış ve elan yapılan 6900 tür meslek bulunmakta. İş bu mesleklerin 856’sının standardizasyonu, 326’sının da sertifikasyonu yapılmış olup, sınav yapılabilir düzeye getirilmiştir.

Ana yetiştirici Meb’e ilaveten, devletin diğer birimleri ve özel sektörde, muhtelif alan ve vasıflarda meslek elemanı yetiştirmektedir.

İşte bütün bu tanımlamalar arasında geçen yıl Türkiye’de 1 milyon 247 bin kişi İş Kur üzerinden yeni bir işe başlamıştır.

2019 TÜİK verilerine göre ülkemiz, 180 milyar dolar ihracat, 210 dolar da ithalatı olan dünyanın en büyük 17. ekonomisi durumundadır.  Türkiye’de başta ekonomi olmak üzere ticarî, sanayî, idari ve kültürel alandaki tüm sosyal faaliyetler meslekler üzerinden icra edilmektedir. Meslekler ise muhtelif kaynaklardan, farklı yeterliliklerle yetişen çalışanlar üzerinden hayata geçirilmekte.

Sosyal ve ekonomik hayattaki aktif bir çalışanın karşılığı,  birim alandan maksimum verim/üretim demektir. Bunun da yolu, teknik, teknoloji,  eğitim ve bilimden geçmektedir. Her bir çalışanın verimliliğinde bir birim artış demek, Türkiye’nin üretimine 28 milyon birim ilave  üretim artışı demektir. Dünya her bakımdan küresel bir köye dönüşmüş durumdadır. Bütün ülkeler ticari, sanayi, iletişim başta olmak üzere hayatın bir çok alanında iç içe geçmiş durumdadır. Artık her ülke, bir diğer ülkeyi çok farklı sektör alanları ile bir şekilde ilgilendirmekte.

Tüm sosyal bilimler alanında olduğu gibi mesleki eğitim alanında da verimliliği artırmanın temeli bilgi ve bilimsel değer üretmeye dayanmaktadır. Bu bilgi ve teknolojiyi üretecek yegâne mekanizma da tematik bir üniversitedir.  Bir Mesleki Eğitim Üniversitesidir. Yeni bir Türkiye vizyonu ile donatılmış ve küresel iyilik/salihat ve adalet perspektifi olan bir yeni mesleki eğitim üniversitesi, Türkiye’nin  ihtiyacı haline gelmiştir.

Bu sistemi üreteceğimiz üniversal bilgi ve perspektif ile yeni ve küresel bir ruha kavuşturmamız gerekmektedir.  Bir Meslekî Eğitim Üniversitesi, ülkemizin üretim gücüne büyük bir sinerji katacaktır.

Bu üniversite başlıca beş  ana bölüm/birim üzerine kurulmalı:

1-Genel Meslekî  Eğitim Bölümü.

  -Meslekler

  - Meslekerin geleceği, geleceğin meslekleri

  - Klasik mesleklerimiz (Ahilik, gedik sistemi, loncalar v.d.)

  - Bilişim Teknolojileri ve meslekler

  - Meslekler, biz ve dünya

  - Tasarım, yazılım, veri analizi

2-Kültürel Bölüm

  - Tarih

  - Edebiyat

  - Estetik ve güzel sanatlar

  - Mantık

  - Matematik

3- Yeterlilik Bölümü

Meslekî Yeterlilik(Standardizasyon, sertifikasyon, kalifikasyon) Milli ve Milletlerarası Yeterlilik     Sosyal Yeterlilik  (İletişim, İşbirliği, Sorumluk, Problem Çözme, Şahsi Yeterlilik   (Bilgi, Algı, Teknoloji,

4- Meslekî Terbiye

Meslekî adab/ahlâk/ etik ( Meslekî belagat  (kavramları, terimleri, birimleri, kurumları) Aile ve muaşeret Meslekler ve kozmoğrafya

 

5- Ekonomi

Ticaret Ekonomi Satınalma Yenilik ve eleştirel düşünce Birlikte iş yapma

Yukarıda saydığımız tüm alan, branş ve sektörlerdeki bilgi, strateji ve perspektif ihtiyacı, bir bilim kurumu üniversiteyi zorunlu kılmaktadır. Medeniyetimize yol gösterecek, ufkumuza ufuk katacak menar bir üniversiteye, ülkemizle birlikte bütün mazlum milletlerin ve  bütün dünyanın ihtiyacı var.

Bu üniversitenin öğrenci kaynağı büyük oranda meslek okulları olmalı. Mezunları da meslek okullarının idarî kadrolarında görev almalı. Son yıllarda ahengi ve insicamı bozulan meslek okulları bu yolla gerçek hüviyetine kavuşturulmalı.

Böyle bir üniversitenin kurulup hayata geçmesi, meslek okulu alanına talebi artıracak. Memleketin zeki çocukları bu alanın talipleri arasına girecek. Bu durum da başta meslek okullarımız olmak üzere,  bütünüyle reel sektöre bir ivme ve motivasyon katacaktır.

Meslekler kazanacak, Türkiye kazanacak.

Meslekî Eğitim Üniversitesi ekonomi, ticaret, idare, teknoloji,  siyasal ve sosyal alanda  ülkemize büyük bir güç katacaktır.

Sağlıcakla kalın.

DİĞER YAZILARI Yeni Müfredat Taslağı Nasıl Bir Model Sunuyor? 01-01-1970 03:00 Eğitim ve Maneviyat 01-01-1970 03:00 Maarif Muhiti, Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Maarifin Türkçesi 01-01-1970 03:00 Millî Eğitim Şûrası Üzerine 01-01-1970 03:00 Hârezmî Eğitim Modeli 01-01-1970 03:00 Ankara’da Bir Eğitim ‘Ada’sı 01-01-1970 03:00 Bir Fikir Adamı Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Türkiye'de Şehirli Dindarlık 01-01-1970 03:00 Doğunun Yedinci Adami: Mehmet S. Aydin 01-01-1970 03:00 Istiklal Marşi Ve Akif’in Öğretmenliği 01-01-1970 03:00 Türkiye’de Bir Üniversiteye Rektör Olmak 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Tarihe İz : Muallim Mahir İz 01-01-1970 03:00 Eskimeyen Zaman Efendisi: Ali Fuad Başgil 01-01-1970 03:00 Kalpten Gelen Bir Söz 01-01-1970 03:00 Maarif Televizyonu 01-01-1970 03:00 Muallim 01-01-1970 03:00 Bir Maarif Adami Olarak Mustafa Öcal 01-01-1970 03:00 Boğazköprü’de Yanaşık Düzen Ya Da Bir Fasl-I Cenaze 01-01-1970 03:00 Tıp Dili Bizim Neyimiz Olur? 01-01-1970 03:00 Eğitimin Ele Alinacak Yani 01-01-1970 03:00 Dünyanin Sahili Selameti: Kalkınmış Türkiye 01-01-1970 03:00 Evvel Giden Ahbaba Selam Olsun 01-01-1970 03:00 Üniversiteler Türkiye’ye Ne Zaman Yetişir? 01-01-1970 03:00 Vakar Abidemiz: Ayasofya Camii 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Temel Eğitim Meselesi: Meslekî Eğitim 01-01-1970 03:00 Geleceğin Meslekî Eğitimi: Büyük Türkiye 01-01-1970 03:00 Mütehassis Olmayan ‘Eğitim Uzmani’ Olur Mu? 01-01-1970 03:00 Kıran Günlerinde Meşk Ve İçe Yolculuğumuz 01-01-1970 03:00 Yeni Bir Sistem Ve ‘Yenilmişlerin’ Düzeni 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi: Köy Enstitüleri – 2 01-01-1970 03:00 Bir Dönüştürme Projesi Köy Enstitüleri 01-01-1970 03:00 Ederini Tüketen Düzen Ve Biz 01-01-1970 03:00 Akif’in Türkiyesi, Türkiye’nin Akif’i 01-01-1970 03:00 Yüzümüzü Ak Edecek Bir Söz 01-01-1970 03:00 Üreten Nesil Çağı Yönetir 01-01-1970 03:00 Kalbinin Dili Olmayan Şair: Akif 01-01-1970 03:00 Münevver Ya Da Çınlayan Nağme Olmak 01-01-1970 03:00 Tuba Ağaci, Bambu Ağaci 01-01-1970 03:00 Tarihin Inkilap Etmesi 01-01-1970 03:00 Geleceğin Dünyasi 01-01-1970 03:00 Gelişler Ve Geri Gidişler 01-01-1970 03:00 Hak Temelli Bir Reforma Doğru 01-01-1970 03:00 Söylesem Tesiri Yok, Sussam… 01-01-1970 03:00 Maarif reformu neden şart? 01-01-1970 03:00 Yazmak Ve Yazarak Yaşamak 01-01-1970 03:00 İlim iktidarı, memleketin imarıdır! 01-01-1970 03:00 Maarifin ahlâkı var mı? 01-01-1970 03:00 Maarifin örfü yok Orff’u var! 01-01-1970 03:00 Eğitimde Dezavantajlı Gruplar Ve Maarifin Adaleti 01-01-1970 03:00 Dört çeker, ne kadar çeker! 01-01-1970 03:00 O şehre varmaz isek! 01-01-1970 03:00 Durduramayacaksınız! 01-01-1970 03:00 Türkiye’nin Yurt dışı Öğrenci Perspektifi 01-01-1970 03:00 FETÖ’nün Eğitim Boyutu 01-01-1970 03:00 Maarifimize Çankırı Modeli 01-01-1970 03:00 Utangaç Sunumlu ‘Zoraki Ve İstendik’ İnsan 01-01-1970 03:00 Maarif nedir? 01-01-1970 03:00 Seçimin galibi: eğitim sistemidir! 01-01-1970 03:00 Eğitimi Terbiye Etmek 01-01-1970 03:00 Ecnebi memleketlere öğrenci gönderme meselemiz! 01-01-1970 03:00