İşin doğrusu internette bulunan haberler dışında benim de hiçbir bilgim yok. İç dinamikleri bilmediğim için Belarus’ta yaşananlar ile ilgili iddialı bir yorum yapmak istemem.
Ancak son yıllarda tanık olmaya başladığımız anayasal sistemleri çökerten iç karışıklıklar nerdeyse bir birimin kopyası gibi. Belarus’ta gördüğümüz olaylar çok tanıdık geliyor yani.
Gezi tarzı olayların sonuç alamadığı tek ülke Türkiye. Nerden çıktığı belli olmayan olayların bir anda gündemi kaplaması, olayların bir merkezden yönetildiği intibaı vermiyor mu?
Türkiye’nin son Cumhurbaşkanlığı seçiminde on milyon oy farkına rağmen kaos çıkarmak için yırtınanlar, tüm kaos arayışlarını çökerten Muharrem İnce’nin ADAM KAZANDI sözünden dolayı hâlâ histeriler ve öfke nöbetlerinde kıvranmıyorlar mı?
Seçim gecesi ilçe seçim kurullarının önünde, burnundan soluyan tiplere baktığınızda, on milyon oy farkının olduğu bir seçim üzerinden bile kaos eylemlerini aklından geçirenler için seçimde yolsuzluk yapılmasının şart olmadığı anlaşılmıyor mu?
On milyon oy farkı olmasına rağmen kaos çağrıları yapanlar, on bin oy farkı olan bir seçime tamamen yasal itirazları itibarsızlaştırmak için hangi algı operasyonlarını yaptıklarını görmedik mi?
Elbette hiçbir şekilde vazgeçmemeniz gereken kavram, seçimin dürüstlüğü kavramıdır. Ancak seçimin sonuçlarına yönelik her iddia da seçimin dürüstlüğünün ihlal edildiğini göstermez.
Belarus’ta seçim yolsuzluğu yapılıp yapılmadığını bilebilecek durumda değilim. Ancak ortada bir adayın yüzde doksan civarında oy aldığı bir seçim var. Oy çalmak isteyen birinin bu kadar yaygın bir oy çalacak organizasyonu kurması ve bu organizasyonun seçimden önce fark edilmemesi mümkün mü?
Bunları bilemiyoruz. Belarus’ta seçimi yöneten mekanizmaları tanımadığımız için seçimin dürüstlüğü ilkesinin korunup korunamadığını bilmiyoruz. Ancak Belarus’ta gördüğümüz yöntemler bana çok tanıdık geliyor.
Türkiye’nin temel hakları koruma altında tutan bütün anayasal rejimlerin meşruiyetini savunması ve anayasa dışı yöntemlerle iktidar değişikliği girişimlerine de hiçbir ayırım yapmadan karşı çıkması gerekir.
Bu vesile ile anayasal sistemin çökertilmesine yönelik kaos girişimlerine karşı devlet organlarının hangi tedbirleri uygulaması gerektiğini de değerlendirmemiz gerekiyor.
Benim Belarus yönetiminde gördüğüm en büyük eksiklik şu. Konu dünyadaki tüm ülkelerin gündeminde mi, gündeminde. Bu vesile ile Belarus seçim sistemi, seçimlerdeki yolsuzluk iddialarının neler olduğunu ve bu iddialara yönetimin cevapları paylaşılsa, herkes daha sağlıklı bir fikir edinmiş olmaz mı? Hatta iyi çalışan bir anayasal sistem ve seçim mekanizmaları varsa, BELARUS’A çevrilen dikkatleri vesile kılarak tüm dünyaya kendi devlet sistemlerini, anayasal hak arama mekanizmalarını tanıtmaları gerekmez mi? Hiç böyle bir bilgilendirme de göremiyoruz. Burası Belarus açısından çok ciddi eksikliktir.
Diyeceksiniz ki, kaç devlet kararlarını gerçek üzerine bina ediyor ki, açıklasa ne olacak?
Dış politika sadece hükümetler arası ilişkiler değildir. Dış politika esasen milletlerarası ilişkilerdir. Bu bakımdan dış politikanın en temel dinamiklerinden birisi, muhatap ülkenin iç kamuoyudur. Toplumların da vicdanı var. Hiçbir yönetim, kendi milletinin vicdani ortalamasına aykırı hareket edemez. Bırakın demokratik rejimleri, krallıklar bile uzun süre kendi toplumunun vicdanına aykırı bir durumda kalamaz. Bu bakımdan dış siyaseti sadece hükümetler arası bir stratejik oyun veya sadece uluslararası hukuk olarak görmek yanlış. Dış siyaset, uluslararası hukuk tekelinde muhatap ülke veya bölgenin halkına doğru mesajı verme işidir.
Belarus’ta tanıdık olayları görüyoruz ama Belarus hükümetinden etkili bir kendini anlatma çabası göremiyoruz.
Aslında bu gibi durumlarda, krizin ve ihtilafın raporlamasını yapacak yetkinlik ve saygınlıkta sivil girişimlere de ihtiyaç var. Üniversitelerimiz de krizler ve kriz bölgelerinin raporlanmasında ciddi roller üstlenebilirler.
Türkiye artık büyük bir devlet. Dünyanın neresinde bir kriz varsa ilgi duymak, vicdan ve hukuk temelinde tarafları uzlaştırmak, uzlaşma yolu bulunamıyorsa, küresel ölçekte referans raporlamalar yapmak zorunda.