Son on günde üç maç yaptık. Rusya maçının ikinci yarısı dışında bir futbol oyununa şahitlik edenimiz var mı?. Üç maç oynayan A Milli Takım, bir kez bile öne geçemedi.
Üç maçta ne bir plan, ne de bir hedef gördük. Koca bir ülkenin milli takımının hesabı, kitabı, planı, programı olmalı değil mi?
Dünyanın en değerli milli takımlarından birine sahibiz. Performans ile takım değeri arasında uçurumlardan fazlası var.
Şu anda dünyanın en geniş stoper rotasyonuna sahibiz. Buna rağmen Sırbistan maçında stopersiz oynadık. Milli takıma çağrılan stoperlerden biri sakatlığı nedeniyle hiç oynamadı, diğeri ilk hazırlık maçı sonrası sakatlık nedeniyle kadrodan çıkarıldı. Öbürü de cezalı olunca, Sırbistan maçına tek stoperle çıktık. Zaten sakat olan ve oynayamayacak olan bir oyuncu milli takıma niye çağrılır ki? İtalya Seri A da stoper olan Mert Çetin niye çağrılmaz ki böyle bir durumda.
Sol bek konusu tam bir komediye dönüştü. Fenerbahçe’nin 1 numaralı sol beki Caner Erkin çağrılmadı, Fenerbahçe de rotasyon da 4. sıraya düştüğü için takım değiştiren Hasan Ali’yi deniyoruz.
Sırbistan maçının 25. dakikasında sol bek değişikliği yaptık. Sürekli oynayan Umut Meraş’ta milli takımda oynayacak düzeyde değil.
Milli takımın sol bek ve santrafor rotasyonu sınırlı. Santrafor olarak 36 taşındaki Burak Yılmaz oynuyor. Enes Ünal alternatifi de var. Enes Milli Takım’da bir tek iyi maç oynamadı. Orası doğru ama İspanya’da 9 Milyon Euro bonservis bedeli ile transfer yapmış bir oyuncudan söz ediyoruz. Milli Takımda aldığı süreleri iyi değerlendirdiğini elbette söyleyemeyiz. Bu durumda Burak tercihi olabilecek bir tercih.
Santrafor alternatifi Enes yetersiz görülerek 36 yaşındaki Burak ile devam ediliyor madem, 31 yaşındaki Caner takıma hiç çağrılmayarak Umut Meraş gibi üçüncü sınıf bir sol bekte niye ısrar ediliyor ki? Caner Erkin, Burak Yılmaz’dan daha genç bir oyuncu. Caner niye çağrılmıyor Milli Takıma. Hatta Ümit Milli Takımda Cemali Sertel var. İngiltere U21 maçındaki en iyi adamdı. Hatta Rıdvan Yılmaz, Umut Meraş’tan daha kötü bir oyuncu mu?
Gördük ki Yusuf Yazıcı da Milli Takımda oynayacak düzeyde değil. Buna rağmen Yusuf Yazıcı bir Şenol Güneş ezberine dönüştü. Yusuf’un milli maçlarda yaptığı bir tek katkıdan söz edebiliyor musunuz? Bu ısrarın yarısı bile niye Abdulkadir Ömür için yapılmıyor.
Milli Takım üç maçlık seride Rusya maçının ikinci yarısı dışında seyredilecek bir oyun oynamadı. Keza Avrupa Şampiyonası elenen grubunda da Fransa maçı dışında seyredilecek bir maç oynamadık.
Takım kalitesi ile ite kaka Avrupa Kupası Finallerine gidiyoruz. Keza bu üç maçlık seride oyun olarak değil takım kalitesi ile tarihe geçecek hezimetlerden kurtulduk. Yoksa şimdiden bir alt lige düşmüştük. Teknik ekibin bu takıma zerre katkısı yok. Hatta takımı kendi haline bıraksalar çok daha iyi oynayacağız.
Bu takım hiç kimseye umut vermez. Vermiyor. Takım eli ayağı bağlanmış gibi sahaya çıkıyor. Teknik kadro oyunda akışkanlık sağlayacak hiç bir katkı yapmıyor.
Sırbistan maçının özellikle ikinci yarısına bu takım böyle mi başlamalıydı. Sırbistan maçının ilk yarısından sonra, oyuna bir müdahale yapılmayacak, rotasyon opsiyonları kullanılmayacak idiyse, bu oyuncular milli takıma niye çağrılıyor ki? Sırbistan maçının ilk yarısını seyretmiş herhangi bir oyuncu, ikinci yarısına başlama planını gördükten sonra bu teknik ekibe saygı duyar mı? Futbolu bildiğine inanır mı?
Diyeceksiniz ki ortada kapı gibi bir kariyer var. Kimin futbol bilgisini sorguluyorsun? Şunun altını çizeyim. Dünya futbol tarihi, uzman körleşmesi denilen, büyük kariyere rağmen en basit sorunu çözecek formasyonunu kaybetmiş örneklerle doludur. Ben önümdeki tabloya bakarım. Bu tabloya baktığımda, bu teknik ekibin gözünün önündeki en basit sorunları göremediğini ve çözemediğini görüyorum.
Geniş kadro opsiyonlarından faydalanacak bir planımız yok. Geniş kadroyu böyle kullanırsanız, kadro genişliği dezavantaja dönmeye başlar. Takımın teknik kadroya saygısı giderek azalır.
Bu Milli Takım, seyretmek için sıraya girilmesi gereken bir kadro. Bu takımı bu kadar yerlere düşürmek takım yönetiminde çok ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor. Santrafor ve sol bekte imkânlarımız kısıtlı da olsa her mevkide yeteri kadar alternatifleriniz var. Bu takımı izleyenler çok daha iyi futbol izlemeyi hak ediyor.
Teknik ekibin kendine gelmesi ve Milli Takım yönettiklerini hatırlaması gerekiyor.