Büyüklük önce gönüllerde ve zihinlerde oluşur. İnsanlığın çoğunluğunun buluşacağı son nokta da vicdandır.
Elbette küresel bir sömürü düzeni ve bu düzeni besleyen kirli odaklar var.
İnsanlığı bir alacakaranlık kuşağına hapsedip küresel sömürü çarklarının kölesi haline getirmek için mekanizmalar çalışıyor.
Ancak şurası kesin ki eninde sonunda insanlığın vicdanı galip gelecektir.
Bütün hesapların sıfırla çarpılıp sıfırlanacağı zaman çok uzakta değil.
Dünyanın hiçbir yerinde insanlığın değerleri ve öncelikleri birbirinden farklı değil.
Dünyanın neresine giderseniz gidin insanların öncelikli talebi güvenliktir. İnsanlar kendilerinin ve ailelerinin güven içinde yaşayacakları bir düzen için yaşarlar.
Bütün insanların güvenlikten sonraki ortak talebi refahtır. Herkes, ihtiyaçlarını karşılayacağı bir gelir düzeyine ve ihtiyaçlarını karşılayabileceği hayat koşullarına sahip olmak ister.
İnsanların sonraki talebi de özgürlüktür. İnsan gibi yaşayabilecekleri bir ortam ister herkes.
Küresel sömürü düzeni insanlığın temel taleplerinin tehlike altında olduğu hissini hakim kılarak korunma refleksini harekete geçirir. Tehlike ve buna bağlı olarak harekete geçen korunma duygusu insanların sahip olduğu değer yargılarını değiştirir.
Küresel kaos ve savaşın nedeni herkesin kendisini tehlike altında hissetmesidir.
Eğer bir küresel barıştan söz edeceksek, insanlığın küresel vampir çetesine karşı sığınacağı bir vicdan ortaya çıkmalıdır.
Bugün dünyanın neresinde bir haksızlık, neresinde bir sömürü, neresinde bir zulüm varsa buna karşı çıkan ve insanlığın vicdanı olan Türkiye’nin sesi giderek yükseliyor.
Bugün dünyanın en büyük mülteci sığınma alanıdır. Türkiye bugün dünyanın neresinde bir zulüm varsa karşısında yükselen sestir. Dünyanın neresinde bir mazlum varsa sığınacağı limandır Türkiye.
Bunun bize maliyeti elbette var ama bu vicdan mücadelesinin torunlarımıza açacağı alanlar da var.
Küresel güç olmanın birinci aşaması burasıdır. Algı operasyonları ve küresel baronlar ile onların yerli işbirlikçileri yırtınıyor ama Türkiye insanlığın sesi olarak vicdanlardaki yerini güçlendiriyor.
Dünyanın büyük bölümünde yönetimler seçimlerle belirleniyor. Seçmen iradesini manipüle edecek yöntemler var ama sonuçta her türlü manipülasyonun da bir sınırı var.
Orta vadede insanlığın vicdanına ve gönlüne yerleşen Türkiye dünyanın yeni güç merkezi olarak yerini alacaktır.
Bugün İslam dünyası Türkiye ve lideri Tayyip Erdoğan’ın etrafında birleşmiştir.
Yönetimlerin bazıları bunu kabullenmese de Müslümanların lideri Tayyip Erdoğan’dır.
Bundan sonra İslam dünyasında seçim yapılan hiçbir ülkede siyasetçiler Tayyip Erdoğan karşıtlığı yapamaz.
Son dönemde Türkiye’nin izlediği vicdan temelli siyaset batı toplumlarında da Türkiye’nin yerini yükseltecektir.
Türkiye, insanlığın vicdanı temelinde küresel ölçekte sesini yükseltmeye devam etmeli.
Yaşar Baş