Bir önceki yazımda Dünya Kupası Finalinin Fransa ve Hırvatistan arasında olacağına dair tahminimi paylaşmıştım.
Beklediğim gibi oldu.
Finalde Fransa çok ağır basıyor ama bir müsabakanın adı final olunca her türlü sonuca açık olmak gerekiyor.
İnsan derin bir ah çekmiyor değil!
Bizim grubumuzdan ite kaka çıkan Hırvatistan finalde. Dünya şampiyonluğunun aslında ne kadar yakın olduğunu gözünüzün içine sokan bir tablo bu.
Eleme grubunda Hırvatistan da berabere kalıp, Türkiye’de kazanmıştık. Yani bir puan verdik dört puan aldık.
Ama dünya kupasına gidemedik. Buna karşılık Hırvatistan finalde. Üzerinde düşünmemiz gereken bir tablo yok mu sizce?
Türkiye’nin spor yönetiminin üzerinde oturup düşünmesi gereken çok konu var. Küresel spor piyasasının etki gücü ve ekonomik büyüklüğü dikkate alındığında, küresel ölçekte bir siyasi güç olma planı varsa, önümüzde küresel bir sportif plan da olmak zorunda.
Küresel spor piyasası mafyalaşmış durumda. Paradigmayı değiştirmek de mümkün aslında.
Devlet başkanlarının arasında ayak ayak üstüne atıp küresel bir patron havasındaki FİFA Başkanı İndantino başta olmak üzere küresel baronların saltanatını yıkmamız gerekir.
Daha önce de yazdım 19. Yüzyıl sonunda Sion kongresi akabinde mantar gibi çıkan küresel spor federasyonları korsandır ve tamamına yakını mafyalaşmıştır.
Bu mafya düzeni o hale gelmiştir ki, kendini hükümetlerin de üzerinde görmektedir.
Birkaç yıl önce UEFA’da sadece maaşlı personel olan İnfantino bildiğiniz saray darbesi tarzı bir darbeyle bugün kendisini küresel baron haline getirmiştir.
Kendisini devlet başkanlarının da üzerinde gören İnfantino, hepi topu İsviçre’nin Lozan şehrinde kurulu bir dernek olan FİFA’nın başkanıdır.
Bir derneğin küresel spor ağının merkezine oturmasının nedenlerini ve sonuçlarını iyi düşünmemiz gerekiyor.
Bu dünya kupası final eşleşmesinin FİFA dengeleri ile ilişkisini de sorgulamamız ve gerek bu dinamikler içinde nasıl sonuç alınacağını gerekse de bu düzenin nasıl değiştirileceğini analiz etmemiz gerekiyor.
Türkiye sömürünün her türüne karşıysa, modern sömürü düzeninin en önemli parçası spor örgütlerinin oluşturduğu sömürü düzenine ve bu sömürü düzeninin oluşturduğu ahlaki erozyona da karşı durmalıdır.
Yaşar Baş