CHP’nin bir tek sloganı var. Lehine olmayan hiçbir sonuç meşru sayılmaz.
Sandıklarda yaşananlar sadece CHP seçim kazanamazsa önemli olur.
Türkiye’nin birçok yerinde tümden sayım ve seçim iptalini talep eden CHP’liler; İstanbul söz konusu olunca, CHP’nin ilan ettiği sonuca boyun eğmemizi istiyor.
İlan ettikleri rakamların kaynağı ne?!. YSK verileri... YSK, CHP’nin hoşuna giden veri açıkladığı zaman tek güvenilir kaynak oluyor da, veri girişi devam ediyor süreç bitmedi dediği zaman niye güvenilirliğini tartışmaya açıyorlar acaba?
Yolsuzluk, hırsızlık iddialarına en küçük bir cevap var mı? Niye? Verilecek bir cevap yok çünkü.
Biz hırsızlık var diyoruz. Cevapları ne? Neden bu hırsızlığı önlemediniz? Hırsızlığı önleyecek tedbirler alınmayınca hırsızlık serbest mi oluyor?
Elbette Türkiye’de 17 yıldan bu yana, İstanbul’da 25 yıldan bu yana iktidarda olan AK PARTİ’nin bu hırsızlığa zemin hazırlayacak ihmalleri için de söylenecek söz vardır ama hiçbir ihmal hırsızlığı meşrulaştırmaz.
Hırsızlık iddiasına karşı verilen tek cevabın; niye önlemediniz olması hırsızlık iddialarının dolaylı olarak da değil doğrudan kabul edilmesidir.
Ama söz konusu CHP olunca tutarlı olmaya, ilkeli olmaya bildiğiniz siyasetin değerlerini savunmaya hiç gerek kalmıyor.
Eğer sonuç alacaklarsa kullandıkları yöntemlerin değer yargılarını nasıl ayaklar altına alındığının hiçbir önemi kalmıyor.
Türkiye hırsızlığa karşı hukuku savunmaya devam etmeli. Seçim yenilenirse, CHP’nin mağdur olacağını iddia etmek, hırsızlığa boyun eğin demektir.
CHP’liler hırsızlığı inkar ediyor mu? Aksine kabul ediyorlar ama çalınan oyların az olduğunu söylüyorlar. Şimdilik on beş bin oyu çaldıklarını kabul ediyorlar. Kabul ettikleri bizim tespit ettiklerimiz. Henüz oyların yüzde altısı gözden geçirilmiş, bizim tespit ettiğimiz ve CHP’lilerin kabul ettiği çalınan oy miktarı on beş bin.
Tümünü sayalım diyoruz. Diyorlar ki, bu kadar yeter. Sayımı yapılan yerlerdeki hırsızlık oranının tüm oylarda geçerli olduğunu var sayarsanız hırsızlığın boyutlarının nereye varacağını düşünün.
Sadece bir ilçedeki seçmen yolsuzluğu da cabası. Sandık başkanlarının seçimindeki kanunsuzlukları sayacak yer yok.
Ak Parti kaybettiği yerlerde adam gibi yönetimleri teslim ettiler. İstanbul’un en büyük ilçelerinden KÜÇÜKÇEKMECE teslim edilmedi mi? Antalya, Ankara teslim edilmedi mi?
Ama İstanbul’da yapılan hırsızlığın boyutu seçimin yenilenmesini zorunlu kılıyor.
Seçim hukukunun hızlı takvimi içinde kaybolup giden yolsuzluk ve hırsızlıkları sayamıyoruz bile.
Herkes için en iyi çözüm yeniden seçim.
Yaşar BAŞ