Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde adı konuşulanlar arasında belediye başkanları da var.
Belli ki iki Büyükşehir’in Belediye Başkanları lobiler eşliğinde fırsat arıyorlar.
Sorun yok. Demokrasi böyle bir şey. Kendini yeterli gören, milletin desteğini alabileceğini düşünen kim varsa aday olabilir. Bu ilgilisi kimse onun vereceği bir siyasi karardır.
Ama her siyasi kararın da kendine göre sonuçları olur. Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olmak da var.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu’nun “Adayların Görevden Ayrılması ve Göreve Dönmesi” başlıklı 11. Maddesi’nin 1. fıkrası aynen şu şekilde; “Cumhurbaşkanı adayı gösterilen hâkimler ve savcılar, yüksek yargı organları mensupları, yükseköğretim kurumlarındaki öğretim elemanları, Yükseköğretim Kurulu, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu üyeleri, kamu kurumu ve kuruluşlarının memur statüsündeki görevlileri ile yaptıkları hizmet bakımından işçi niteliği taşımayan diğer kamu görevlileri, belediye başkanları ve subaylar ile astsubaylar, siyasi partilerin il ve ilçe yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile sendikalar, kamu bankaları ile üst birliklerin ve bunların üst kuruluşlarının ve katıldıkları teşebbüs veya ortaklıkların yönetim ve denetim kurullarında görev alanlar, aday listesinin kesinleştiği tarih itibarıyla görevlerinden ayrılmış sayılır. Bu durum Yüksek Seçim Kurulunca aday gösterilenin bağlı bulunduğu bakanlığa veya kuruma derhal bildirilir.”
Görüldüğü gibi kanun açık bir şekilde adaylığı kesinleşen belediye başkanının görevinin sona ereceğini yazıyor.
Adaylığı kesinleşen belediye başkanının görevi sona eriyor ve bir daha görevine geriye dönemiyor.
Aynı kanun maddesinin 2. Fıkrasında “Yüksek mahkeme üyeleri, hâkimler, savcılar ve bu meslekten sayılanlar ile subay ve astsubaylar hariç olmak üzere, Cumhurbaşkanı adayı gösterilen Devlet memurları ve diğer kamu görevlileri, adaylığı veya seçimi kaybetmeleri hâlinde, Yüksek Seçim Kurulunca Cumhurbaşkanının seçildiğinin ilân edilmesini takip eden bir ay içinde müracaat etmeleri kaydıyla eski görevlerine veya kazanılmış hak aylık derecelerindeki başka bir göreve dönebilirler.” Yazıyor ama aday olup seçilemeyenlerin göreve geriye dönme hakları ile ilgili yerleşmiş uygulama ve yargı kararlarına göre belirli dönem için seçilenlerin görevlerinden istifa ederek aday olup seçilememeleri halinde görevlerine geriye dönemeyecekleri kabul edilmiş durumda.
Aslına bakarsanız Anayasa’nın açık hükmüne göre bir belediye başkanının adaylığı kesinleştiğinde de değil, Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte yapılan milletvekili seçimi için Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan seçim takviminin başlamasından bir ay önce görevinden ayrılmadıkça aday olamaz ve aday gösterilemez.
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın açık hükmüne göre bir belediye başkanının Cumhurbaşkanı adayı olabilmesi için Yüksek Seçim Kurulu tarafından açıklanan seçim takviminin başlamasından bir ay önce belediye başkanlığı görevinden ayrılması gerekir. Aday yapılmadığı takdirde de belediye başkanlığı görevine geriye dönemez.
Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu ise Anayasa’ya da aykırı adaylığı kesinleşenlerin görevi ile ilişkisinin kesileceğini hüküm altına almıştır. Aslında bu anayasaya aykırılığın giderilmesi gerekir.
Ancak Cumhurbaşkanlığı seçimi kanununda yer alan esaslar kabul edilse dahi, bir belediye başkanının Cumhurbaşkanı adaylığı kesinleştiği anda belediye başkanlığı görevi sona erecektir. Belediye başkanlığı boşaldığında da yerine yeni belediye başkanını belediye meclisi seçecektir.
Örneğin Ankara veya İstanbul’da Büyükşehir Belediye başkanlarını aday yapmak için yırtınan lobiler başarılı olur da bunlardan biri aday olursa, adaylığı kesinleştiğinde belediye başkanlığı sonra erecektir. Ankara’da, İstanbul’da Belediye Meclis çoğunluğu AK Parti’de olduğu için, yerine yeni belediye başkanını AK Parti grubu seçecektir. Yani Cumhurbaşkanı adayı olan belediye başkanı önce koltuğunu AK Partili belediye başkanına devredecek, sonra aday olarak yoluna devam edecektir.
Bence, Ekrem veya Mansur’un aday olması çok iyi olur. Ankara veya İstanbul, 2024 seçimini beklemeden AK Parti’ye geçmiş olur. Her şey de çok güzel olmuş olur.