Anadolu’daki Türk varlığının başlangıcı olarak Malazgirt’i kabul ediyoruz değil mi? Son derece doğru bir tespit bu. 26 Ağustos 1071 tarihinde Malazgirt ovasındaki büyük çarpışma Anadolu’daki varlığımızın kurucu momentumu olmuştur.
Malazgirt’ten ateşlenen büyük itici güç yaklaşık bin yılda binlerce sınama ile enerjisini yenileyerek devam ediyor.
Her sınama kütlesel enerjiyi yeniliyor, büyütüyor.
Anadolu toprakları 1071 yılında var olmak için ayağa kalktı.
Küresel iktidarın merkezi kabul edilen Bizans, arkasına tüm batı ittifakını takarak Müslüman Türk’ün Anadolu’daki varlığını hedef aldı.
Sayıları aşağı yukarı Türk ordusunun on katıydı. Silah ve teçhizatları kat kat fazlaydı. Ama karşılarında iman dolu yürekler, sırtını Allah’a dayamış esareti reddeden Anadolu Aslanı duvar oldu. Belgrad’a kadar büyük bir coğrafyanın kapıları açıldı.
Malazgirt’ten başlayan büyük akın dört kıtaya barış ve refah getirdi.
Küresel sistemin kurulduğu 19. yüzyılın başlarından itibaren baronların birinci hedefi Malazgirt’ten doğan büyük medeniyet hareketi oldu.
Dünya son iki yüz yılda rahat yüzü göremedi. Bir avuç azgın azınlığın kontrol ettiği küresel çıkar sistemi insanların hayatlarını karattı, canlarını mallarını ve namuslarını talan etti. İki yüzyıldan bu yana ne kan durdu ne de gözyaşı.
Bir mehter marşının bilindik mısraı diyor ki; “Asırlar boyunca çınladı serhad. Doğudan batıya Yemen, Belgrad.” Yemen’den Belgrad’a kadar atalarımızın inşa ettiği güvenlik ve refah kuşağına karşı sorumluluklarımızı Malazgirt ruhu ile ayakta tutmalıyız.
Küresel sisteme karşı ayağa kalkışımızın sembolü Malazgirt’tir. O nedenle bizim için büyük hedeflerin adı 2071 vizyonudur.
Küresel emperyalizme karşı Malazgirt’in heyecanı ve ruhuyla yine ve yeniden ayaktayız.
Mücadelemiz yaklaşık bin yılda yüzlerce kez test edildi.
Görüldü ki bu millete diz çöktüremezler. Bu milletin boynuna esaret çemberini geçiremezler.
Son bir kaç yılda kendimiz olmaya çalıştığımızdan bu yana yine çok ağır imtihanlarla test oluyoruz.
Allah’a şükür her birinde üzerimize salınan ateş, çelik gibi tekrar tekrar yakıyor bizi ama imanımız, inancımız yeniden su oluyor tekrar çeliğe su veriyor bizi daha da kuvvetlendiriyor.
Bu yıl Malazgirt’teki büyük imtihanın ve büyük zaferin 947. yılındayız. Okçular Vakfı bu yıl Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ahlat ve Malazgirt’te büyük direniş ve zafer ruhunu ayağa kaldıracak çok büyük bir program yapıyor. Eğer küresel sisteme bir mesaj verilecekse bu mesajın verileceği yer Malazgirt’tir.
Bin yıldan bu yana milletimize ilham kaynağı olan yolumuzu aydınlatan büyük zaferin mimarlarını yeniden yad edeceğiz.
Buradan alacağımız ruhla cihana yeniden barışı ve refahı egemen kılmak için yola çıkacağız.
İnsanlık Malazgirt’in açtığı büyük medeniyet yürüyüşüne hasret kaldı.
Ama görüyorum ki; yeniden ayağa kalkan Malazgirt ruhu insanlığa umut olmaya ilham olmaya yeniden başladı.
Allah yolumuzu açık etsin.
Yaşar Baş