Geçen günlerde ünlü Youtuber Ruhi Çenet’in hazırladığı masonluk belgeseli sosyal medyaya damgasını vurdu. Birkaç gün içinde izleyici sayısı milyonu geçti. Benim ve değerli araştırmacı Ömer Can Talu’nun da katkısı olan bu güzel çalışma için Ruhi Çenet kardeşimize teşekkür ederim. Amacımız Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneğinin sahneye koyduğu ikiyüzlü anlayışı ifşa etmek, masonluğun kamuoyuna sunulan amaçlarıyla gerçek amaçları hakkında toplumu aydınlatmak. Belgeselin yayınlanmasından sonra mason olmak isteyen veya masonluğa merakı olan birçok kişiden mesaj aldım. Kafalarındaki soruları cevaplamaya çalıştım.
Ruhi Çenet masonluk dizisine bir masonla yüzleşmesini de ekleyerek devam etmiş.
Belgeselde; Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği üyesi olduğunu söyleyen bir kişinin ifadeleri bulunuyor. Gerçeklerden uzak ve derneğin resmi söyleminin tekrarı niteliğini taşıyan ifadelere hiç şaşırmadım. Her zaman söylediğim gibi o da bir hipnozun içinde. Kendisine belletilen sanal masonluğu yaşıyor. İleride kafayı toslayınca belki aklı başına gelir, yoksa Karacaahmet’e kadar o şekilde gider.
Belgeselde esas dikkati çeken konu ise, dernek adına açıklama yapan kişinin kimliği ve görüntüsünün saklanmış olması. Hatta bu kişi öyle bir gizlenme ihtiyacı duymuş ki, sesi bile değiştirilmiş.
Eskiden Uğur Dündar’ın programına katılan morfinmanların, hayat kadınlarının, suça bulaşmış mafya üyelerinin görüntüleri bu şekilde saklanır siyah bir perdenin arkasından konuşturulurdu.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği üyesi olduğu konuşmalarından ve bilgisinden de belli olan bu kişinin sesinin dahi gizlenmesi derneğin içinde bulunduğu gayrimeşru durumu ortaya koymaya yeter de artar bile.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına bağlı olduğunu iddia eden, İçişleri Bakanlığının kendilerine verdiği kütük numarasıyla çalışmalarını sürdüren, kamunun kontrolüne açık olduğunu her fırsatta söyleyen bu derneğin bir üyesi kimliğini, derecesini, görüntüsünü, hatta sesini gizleme gereği duyuyor. Madem yasal çalışıyorsunuz, neden çıkıp da derneğinizle ilgili konularda kendi kimliğinizle açıklama yapamıyorsunuz?
Bu derneğin üyeleri kendilerinden emin değil de ondan. Üyesi oldukları dernekte kimin ne yaptığını, diğerlerinin gerçekte hangi ideallerin peşinde olduğunu, derneğin stratejik planlarını, siyasi bağlantıları, üst düzey masonların yurtdışı ilişkilerini bilemeyecek kadar karanlığın içine batmışlar.
Albert Pike ’ın dediği gibi, ilk derecelerdeki sembol açıklamaları tamamen uydurmadır. Bir sembolü gerçek anlamında bilmek için 33.dereceye gelinmesi gerekir. Üyelerinin büyük bölümünü sembollerin uydurma anlamlarıyla oyalayan masonlar, Çırak derecesinde açıkladıkları hedefleri yüksek derecelerde daha detaylı, daha belirgin, hatta daha siyasi hale getiriyor mu?
İster istemez akla gelen ilk soru bu olsa gerek…
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği; Ritüellerinde masonluğun amacının bir ülkü mabedi kurmak olduğunu açıklıyor. Bu mabedin ne olduğunu da şöyle tanımlıyor “bizim olduğu kadar, bütün insanlar ve insanlık için de mutluluk yuvası olacak bir ülkü mabedi”.
Ülkü Mabedi idealinde bütün insanların mutlu olacağı bir yapıdan bahsedildiği açık, peki yüksek derecelerde bu amacın açılımı nelerdir? Bilemiyoruz.
Türkiye’de masonluğun adresi olarak bilinen Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği, birlikte hareket ettiği Türkiye Fikir ve Kültür Derneğinden asla ayrı düşünülmemesi gereken bir yapıdır. Masonluğun yüksek derecelerinde ele alınan konular, çıraklar tarafından bilinmese de her iki derneğin öğreti ve idealleri masonların “görünürdeki faaliyetlerini” oluşturuyor.
Yüzünü, kimliğini, derecesini, hatta sesini saklayarak dernek adına açıklama yapan arkadaş; Derneğinizin tüzüğünde ve resmi web sayfasında o kadar güzel şeylerden bahsediliyor ki, aklı başında her insanın derhal böylesine ulvi amaçları olan derneğe üye olması gerekirken, neden kimliğinizi saklıyorsunuz?
Aklınızdan zorunuz mu var?
Özhan KIZILTAN