Biz muhafazakârlarla uğraşırken, bir de başımıza ilerici masonlar çıktı.
Ülkemizdeki geçmişi 1853 yılına kadar giden Mark Üstat Masonluğu 2019 yılında Türkiye’de yeniden ortaya çıkıverdi. Hem de çok kararlı biçimde. Progresif Masonluk adı verilen bu oluşum masonik âleme tabir yerindeyse gümbür gümbür girdi diyebiliriz.
Büyük Loca teşkil etmek için gereken üç loca kurma şartını yerine getirdiler. Şimdiki hedefleri kurdukları üç locanın bir araya gelmesiyle Büyük Loca oluşturabilmek. Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası’na göre daha dinamik, daha genç ve dolayısıyla daha fazla ayakları yere basan bu yapılanma, oluşturacakları Büyük Loca’yı Galler bölgesi başta olmak üzere Avrupa’daki muteber büyük localara tanıtma hazırlığı yapıyor.
Yeni bir Büyük Loca’nın kurulmasından rahatsız olan Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası (yaşadıkları zihinsel paniğin sonucu olsa gerek) üyeleri tatildeyken 1 Ağustos 2023 tarihli bir levha (genelge) yayımlayarak Progresif Masonluk adı verilen yapılanmanın kendileriyle mutabakat sağlanmadan kurulduğunu duyurdu. Şüphesiz, duyurunun amacı “sakın ola bu adamların locasına gitmeyin yoksa fena olur” diyerek gözdağı vermek. Öyle ya ortada büyük bir pasta var, kim kendisine rakip ister ki…
Sadece İzmir için inşa ettikleri binada hesabı belli olmayan miktar 3 Milyon Dolar!
Rakamı biz uydurmadık, kendi içlerinden tarafımıza ulaştırdıkları denetim raporlarında boşa harcandığı tespit edilen tutar 3 Milyon Dolar. Gayrimenkul alım satım işleri, tekrisler, geçişler, yükselişler, bağışlar, restoran gelirleri, loca paylarıyla birlikte büyük bir maddi çarkı çeviriyorlar. Üyelerini altın madeni olarak gören, fakat geçiş töreninde maddiyatçılığın ne kadar kötü bir şey olduğunu kabul ettirmeye çalışan, masonluğu seven insanlar üzerinden geçimini sağlayan bir garip kuruluş.
Ellere verir talkını kendi yutar salkımı.
Şimdi kendilerine ilerici mason diyen birileri aynı hikâyeyi biz de anlatırız diye dikiliyor karşılarına. Progresif masonlar aslında HKEMBL ile iyi geçinmek istiyor, çünkü bir bakıma aynı kulvarda değiller. Kendileri de ayrı bir Kırmızı Loca aslında. Yani İlk üç derece (Çırak, Kalfa, Üstat) bilgilerini HKEMBL bünyesinde alan masonlara kendi derneklerine devam etme izninin verilmesini istiyorlar. Bir anlamda Türkiye Fikir ve Kültür Derneği’nin yetkisine sahip olarak işlerini yürütme peşindeler. Ancak bu isteklerini kabul ettirebilmeleri çok zor görünüyor.
Karşılarındaki yapı inatçı, tutucu ve yaşlı. Zaten öyle oldukları için kendilerine güvenemiyorlar; korkuları, çekinceleri var. İlerici mason localarının kendilerinden daha iyi olacaklarını düşünüyorlar. Çünkü kendilerinden daha kötü bir masonik yapılanmanın dünyanın hiçbir yerinde var olamayacağının farkındalar. Bu yüzden Progresif Masonluk Derneği üyelerinin tamamına yakını Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası ile yollarını ayırmış eski üstatlardan oluşuyormuş. Edindiğim bilgiye göre aralarından sadece bir üyenin HKEMBL ile ilişkisi devam ediyormuş, o kişi de locanın disiplin kurulunda yargılanıyormuş. Yakında onu da ihraç ederler.
Yapı itibarıyla bir dönemin Stalinist Politbüro sisteminden farkı olmayan HKEMBL bünyesindeki disiplin kurulları; itibarsızlaştırma, ihraç etme konusunda özel bir yeteneğe sahip, dahası bu işleri büyük bir zevk içinde yapıyorlar.
Masonluk nedir diye soracak olursanız; etik öğreti ile Sazanlama sanatı olarak özetleyebilirim. Bu nedenle aslında hiçbirinin diğerinden üstünlüğü yok. Önümüzdeki günlerde kurulması planlanan Progresif Masonlar Büyük Locası’nın en azından HKEMBL ve Türkiye Fikir ve Kültür Derneği bünyesindeki üyeler üzerinde oluşturulan baskıya alternatif olacağı için (her ne kadar onaylamasak da) bu sporu yapmak isteyenlere daha insani bir ortam sağlayacağını düşünüyorum.
Eğer yeni kurulacak büyük loca HKEMBL’nin muhatap aldığı itibarlı büyük localardan birine kendini tanıtmayı başarırsa, camialarında tekelleşmiş hatta şımarmış olan bir yapıya karşı önemli bir ilerleme kaydetmiş olacaklar.
Progresif masonlara tavsiyem; mesailerini Firavundan adalet bekleyerek boşa harcamak yerine, kuracakları Büyük Loca’yı uluslararası camiada muteber olan kuruluşlara tanıtmaya harcasınlar. Böylelikle Atina yargıçlarına tarihi bir ders verilebilir.