Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin oluşturduğu yenilgi psikolojisinin ardından CHP'de genel başkan değişikliği rüzgarları esmeye başladı. Bu bir gelenektir aslında. CHP tabanı her yenildiğinde suçu Genel Başkan'da arar, kendi gerçeğini kabul etmez.
Kaybedilen her seçimin ardından, günah keçisi aranarak kurban edilmeye çalışılır.
Kılıçdaroğlu gösterdiği siyasi beceri sayesinde bugüne kadar o tepkileri yumuşatmayı başardı.
Partisinin başına geldiği 2010 yılından beri 2 halk oylaması, 3 genel seçim, 2 yerel seçim ve bir cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesine rağmen koltuğunu korudu.
CHP gibi her biriminde cadı kazanlarının kaynadığı bir partide üst üste gelen başarısızlıklara karşın, koltuğunu kaybetmemek de ayrı bir hüner ister. Kılıçdaroğlu bu hüneri göstermiş bir siyasetçidir.
CHP'liler tabandan tavana kendisine isyan bayrağını çekmek üzere. Onlara göre başarısız olan sadece Genel Başkan'lardır. Halbuki CHP'nin başarısızlığında Kılıçdaroğlu'nun hiçbir günahı yok !
Adeta Mehdi bekler gibi partilerini iktidara taşıyacak genel başkan aramak, büyük resmi görememek anlamı taşıyor. Kendi partilerinin misyonunun bittiğini ve argümanlarının tükendiğini göremiyorlar.
Peki CHP'nin uzun yıllara dayanan temel siyasetini oluşturan argümanlar neydi ?
Azıcık sosyalizm, bir miktar kapitalizm, laiklik, gardrop Atatürkçülüğü , elitizm, İttihat Terakkicilik .
Şimdilerde bu argümanlar arasına PKK ve FETÖ unsurlarını da katarak genişlemeyi tercih ettiler, diğer partilerin de kısmi etkisiyle alabilecekleri en yüksek oyu da aldılar. Fakat bu dahi yirmi yıldır yıpratılan Ak Parti'yi devirip iktidar olmalarına yetmedi. Bu dönem Ak Parti'nin en zayıf CHP'nin en güçlü zamanıydı ama buna rağmen başaramadılar.
Anadolu halkını cahil ve zayıf gören Çankaya merkezli bakış açısıyla şekillenen, Ege ve Akdeniz burjuvasıyla güçlenerek kemikleşen bu anlayışın, dış desteklerle birlikte gelip geleceği en yüksek noktanın %48'ler olduğunu görmezden gelerek faturayı Genel Başkan'a kesmek, içinde bulundukları kibirli siyaset anlayışının yarattığı körlükten ileri geliyor.
CHP tabanı ve onun etkisiyle harekete geçen "Genel Merkez Kodamanları" binanın temelinin çürüdüğünü kabul etmeksizin birkaç kat daha çıkmak yerine, CHP adına yapılacak en güzel şeyin partiyi bir müzeye kaldırmak gerektiğini elbette göremeyeceklerdir.
CHP; misyonunu tamamlamış, FETÖ- HDP desteği ile dahi iktidar yarışını kaybetmiş siyasetin adıdır.
2024 yerel seçimlerinde bazı belediyeleri alacak olsa bile, genel başkanı kim olursa olsun iktidara gelip Türkiye'yi yönetmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni değiştirmesi mümkün değildir.