17 Şubat 2015 tarihli 101 sayfalık gizli belgeyi incelemeye devam ediyorum; “HKMBL İçin Stratejik Planlama Çalışması” başlıklı belgenin giriş bölümü 3. sayfasındayız… Raporda, perde arkasında alınan bir takım kararların olduğunu görüyoruz.
Belgeyi Ankara Vadisine kayıtlı Strateji Komisyonu üyeleri Pek.Muh.: Turgan Vargı K:., Muh.: Necdet Kesmez K:., Muh.: Ata Atalay K:., Muh.: Ahmet Metan K:., Muh.:,Oktay Solak K:.,Muh.: Murat Yılmazer K:. hazırlamış.
Turgan Vargı’nın başkanlığındaki komisyonun aslında, Ömer Köker‘in (!) görüşlerine gerekçeler hazırladıktan sonra biraz daha geliştirip HKEMBL’ye mâl etmek için kurulduğunu anlamamak için pek saf olmak gerekir. Tabii diğer üyeler hakkında özel notlarımız olsa da konudan uzaklaşmamak adına şimdilik kişiler üzerindeki analizleri bir kenara bırakıyorum.
Raporun giriş bölümünde yazılanlara dönecek olursak, artık işin şirazesinden çıktığını, raporda atıfta bulunulan yabancı kaynaklar ve ötesinin de çalışmanın amacı üzerinde rol oynadığını görmekteyiz.
3. ve 4. sayfalarda IV- Stratejik Plan Taslağı, b yöntem ve yaklaşım, 0.1 başlığı altında yer verilen görüşler şu şekilde:
“…Önümüzdeki 10 yıllık süreç gerek küresel güvenlik ve gelişim açısından, gerekse bölgesel ve yerel oluşumlar açısından benzeri olmayacak şekilde büyük ve anî değişikliklere sahne olabilecektir. Bu değişimlerin ardından yaşanması olası siyasî denge, iktisadî gelişme ve insan hakları sorunları yeni tehditleri de beraberinde getirebilir. Bizim, Türk Masonluğu olarak odaklanacağımız nokta, bu olası durumlara karşı gerek kurumsal ve gerek bireysel olarak etkin ve yetkin duruş sergileyecek kimlik yapımızı geliştirmek, kuvvetlendirmek ve sürdürülebilir kılmaktır.”
15 Temmuz hain darbe girişiminden 17 ay önce yapılan bu tespitlerin nasıl bir tesadüf eseri olarak raporu girdiği henüz bilinmiyor. Raporda “…büyük ve ani değişikliklere sahne olabilecektir” tespiti ister istemez İngiliz Obediyansına tabi olan HKEMBL masonlarının darbeyi önceden öngörmüş olabileceğini düşündürüyor.
Paragrafta değinilen “yeni tehditler” konusu ülkemize değil, masonluğa gelecek tehditleri kastetmektedir. Masonların ülkemizde kurulacak yeni dengelere göre etkin ve yetkin bir duruşa sahip olması gerektiğinden bahsediliyor. Özellikle “kurumsal ve bireysel etkin duruş” tan söz edilmesi ister istemez, harekete geçen, yerinde durmayan, edilgen olmayan bir tavır içinde bulunulmasını çağrıştırıyor. Burada dernekle sınırlı kalmayan, derneğin dışına taşan bir eylem çağrısı yapılması gerçekten dikkate değer. Bir anlamda; “biz de kurumsal ve bireysel olarak bu büyük ve ani değişikliğin içinde bulunmalıyız, ona kayıtsız kalmamalıyız” deniliyor.
Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’nden siyaset hiçbir zaman eksik olmamıştır. Bu gerçeği 101 sayfalık rapor bir kez daha kanıtlamış oluyor.
Büyük Üstat Bülent Akkan; yeşilleri üzerine çekip Büyük Loca’nın resmi web sitesinden “ Hür masonluk her türlü siyasi ve dini tartışmaların uzağında kendini geliştirmeye, yetiştirmeye yönelik felsefi çalışmalar yapan bireysel bir öğretidir” derken hiç mi vicdanın sızlamıyor?
Yazdıklarınıza, söylediklerinize itimat edip, inanan insanlara yazık değil mi?
Özhan KIZILTAN