Ezoterik felsefeyle uğraştıklarını söyleyenlerin en büyük yanılsamaları arasında “masonluğun bir tekâmül yolu” olduğu görüşü ön plana çıkmaktadır. Bu tezi ortaya atanların da, bu safsatalara inanlarından da tekâmül hakkında en ufak bir bilgisi olduğunu düşünmüyorum. Ayrıca masonluk günümüzde Ezoterizm’den çok uzaktadır.
En yetkili ağızları masonluğun bireysel gelişim yolu, kişisel tekâmül yöntemi olduğunu ısrarla söylüyor. Hem taşız, hem de taşçıyız gibi ayakları yere basmayan tekâmül üzerine boş sözleri sosyal medyada veya ciddi basın kuruluşları aracılığı ile yayarak ilgi çekmeye çalışıyorlar.
Peki, masonluk neden bir tekâmül yolu veya yöntemi değildir?
17. yüzyılın başlarında masonluğu, çeşitli din ve felsefi inançlardan kopyalayarak oluşturanlar inşa etmeye çalıştıkları yeni felsefenin içine siyasi amaçlarını mükemmel şekilde yerleştirmiş. Esasen masonluk yoluyla elde edilmeye çalışılan temel amaç küresel sermayenin dünya hükümranlığını kurmak, toplumları kendi istedikleri şekilde yönlendirmektir, ancak bunu doğrudan söyledikleri zaman pek çekici gelmeyebilir. İlgi çekmek için cazip sözlere ihtiyaç duyulmaktadır, buna bir nevi pazarlama yöntemi denilebilir. Bu cazibe tekniğini başka oluşumlarda da görüyoruz. Çeşitli isimler altında örgütlenen tarikat, siyasi akım ve benzerleri yapıların asıl amaçlarını geri planda tutarak; Din, İdeoloji, Hümanizm, Adalet gibi kavramları öne çıkardığına çok kez şahit olduk.
Tekris töreni adı verilen üyeliğe kabul töreninde kişisel bir tekâmül yolu gibi gösterilen masonluk, diğer oturumlarda gerçek amacını açıklıyor. Aday kabulünde dikte edilen V.I.T.R.I.O.L (*) ilk toplantıdan itibaren “Ülkü Mabedi” ne bürünerek Cihanşümul amaç birliğine dönüşüyor.
Çırak Derecesi açılış toplantısında şu cümleler geçmektedir:
- Burada ne amaçla toplanıyoruz?
- Bizim olduğu kadar, bütün insanlar ve insanlık için de mutluluk yuvası olacak bir ülkü mabedi yapmak amacıyla….
Gerçekten bireysel gelişimi veya kişisel tekâmülü amaç edinmiş hiçbir öğretide böyle bir amaçtan bahsedilmez. Sadece bu yönden bakıldığında bile masonluğun kişisel tekâmül yolu veya yöntemi olmadığını çok net görmekteyiz. Mabedin dehlizlerinde biraz daha ilerleyip, bu iki cümlenin anatomisine girersek; Masonluğun insanların dünya çapında mutluluğunu sağlamayı amaç edindiğini söyleyebiliriz. “Mutluluk” çok su götürür bir konu. Global güçler bir zamanlar Irak’ın, Libya’nın, Ortadoğu ve Afrika ülkelerinin mutluluğunu tesis etmeye kalkmıştı ve halen buna devam ediyorlar. Esat’ın ardından Suriye bölge (Levant) mason locaları bir bildiri yayınlayarak elli yıl aradan sonra yeniden çalışmaya başladıklarını duyurdu, özgürlük naraları attı. Esat ailesinin ülkeyi terk etmesi masonlara yeni çalışma zemini sağladı. Suriye’nin ne kadar özgür olacağını ve oradaki mason localarının kimlere hizmet edeceğini şimdiden öngörebiliyoruz. Eğer masonluk bireysel bir tekâmül yöntemi olsaydı siyasi sınırlara ihtiyaç duyulmaz, bu iş her yerde yapılabilirdi. Suriye ve havalisi Levant mason localarının bir askeri harekât sonrasında yeniden faaliyete geçtiğini duyurması da, masonluğun siyasi amaçları hakkındaki tezlerimizi doğruluyor.
Bireysel gelişim veya kişisel tekâmül yöntemleri sadece içsel bir gelişmeyi amaç edinir, dünya ölçeğinde toplumsal düzen kurmak veya başkalarının da mutlu olacağı bir dünyayı inşa etmek gibi amaçları yoktur.
Mason kelimesi duvar ustası anlamına geliyor, görevleri arzu ettikleri amaç için duvara bir tuğla koymaktan veya kendisini o duvarda bir tuğla yapmaktan ibarettir. Ülkü mabedi idealindeki gerçek amaç küresel sermayenin şemsiyesi altında toplanmaktır. Fransa Büyük Doğusu ’nu esas alan Suriye masonlarının elli yılın ardından yaptığı açıklama bunu bir kez daha ispatlamış oldu.
Önceki yazılarımda beyan ettiğim gibi, hiçbir mason, kurulması planlanan sistem içinde söz sahibi olamaz, onların görevi ülkü mabedi dedikleri küresel amaçlara hizmet etmek, sisteme biat ederek kendilerine ezberletilenleri tekrarlamak, kısacası büyük amacın işçiliğini üstlenmekten ibarettir.
Her mabet elbette bir dini temsil eder, masonlar tarafından kurulması amaçlanan ülkü mabedinin dini ise, herkesin bilmediği fakat felsefeyle uğraşanların çok iyi bildiği bir dindir. Dünya ölçeğinde planlanan ülkü mabedinin anahtarı da o dini himaye eden Global Elit ‘in elinde olacaktır.
(*) V.I.T.R.I.O.L ; Visita Interiora Terræ Rectificando Invenies Occultum Lapidem” anlamına gelen ünlü bir simya deyimidir. “Dünyanın derinliklerini (içini) ziyaret et, damıtırken (arıtırken) gizli taşı (felsefe taşı’nı) bulacaksın.” Anlamına gelir.