DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Özhan KIZILTAN
Özhan KIZILTAN
Giriş Tarihi : 07-01-2019 10:32

Yıl 1947; Mine Çiçeklerinin Karşı Devrim Hikâyesi

II. Dünya savaşı bitmiş, Rusya Avrupa’nın bir bölümüyle Balkanların tamamına yakın bölümüne demir perdesini çekmişti.  ABD ile Rusya arasında başlayan soğuk savaş, ikinci dünya savaşı yıllarını aratmayacak kadar kaygı vericiydi. İki süper gücün rekabeti, savaş sonrası kalkınma çabasına giren Yunanistan ve Türkiye’yi yakından etkiliyordu.

Stalin’in Balkanların tamamını ele geçirme politikasının yanı sıra, Türkiye’den boğazları istemesi herkesi endişelendiriyordu. Aslını isterseniz ABD – RUS soğuk savaşı iki emperyalist gücün dünya çapındaki kumpas stratejisinin görünürdeki yüzüydü. Dünyayı yönetenler bu iki devasa devlete birbirleriyle rekabet etme misyonunu vermiş olmasına rağmen, ipler her iki ülkenin yöneticilerinin elinde değildi.  Bugün olduğu gibi o yıllarda da ülkelerin gerçek yöneticileri istihbarat teşkilatlarıydı.

Senaryo Stalin’in Balkanların tamamını ele geçirmek amacıyla Yunanistan’ı korkutması, ayrıca Türkiye’nin de egemenliğini yok sayarak boğazların kontrolünü elde etmeye çalışması üzerine kurulmuştu. Buna göre Yunanistan ve Türkiye Rus istilası ve Komünizm kâbusuyla endişe içine sokulacak, ABD’nin eline düşmesi sağlanacaktı. Mükemmel şekilde işletilen plan doğrultusunda Yunan ve Türk kamuoyunda Rusların ülkelerini ele geçirmek üzere olduğu algısı oluşturuldu.

Hâlbuki Rusya’nın Balkanlar ve Ortadoğu’da bir adım daha atması halinde kafasına atom bombasını yiyeceği, dolayısıyla Rusya’nın düşeceği istihbarat teşkilatları tarafından biliniyordu. Halkın gözü önünde sahneye koyulan mükemmel bir senaryonun ardından, dönemin ABD Başkanı Harry S. Truman 9 Mayıs 1947’de, daha sonra “TRUMAN DOKTRİNİ” olarak adlandırılacak olan bir takım kararları senatodan geçirmeyi başardı. Truman doktrini Türkiye ve Yunanistan’a yapılacak olası Rus müdahalesinin ABD topraklarına karşı yapılmış sayılacağı felsefesi üzerine inşa edilmişti. Bu kararlara göre Türkiye ve Yunanistan’ın velayeti ABD’nin eline geçmiş oluyordu. Rusya’nın demir perdesinin çevresine ABD’nin yeşil kuşağı çekilecek, Ege ve Doğu Akdeniz’in kontrolü, dolayısıyla 1948’de kurulacak olan İsrail Devletinin güvenliği bu ülke tarafından sağlanmış olacaktı.

Truman Doktrini ve ardından Marshall planı o dönemin bakış açısıyla bizleri Rusya’dan korumak gibi görünse de, aslında topraklarımız ve milli bekamız üzerine koyulmuş bir ipotekti. Türkiye, kendisine sunulan fiziki Rus istilası yerine ABD’nin siyasi istilasını kabul ederek ölümlerden ölüm beğenmiş, bir yıl sonra kurulacak olan ABD güdümlü İsrail Devletinin de yolunu açmış oluyordu. Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’ye kabul ettirilen Truman Doktrininin ardından Marshall yardımıyla ABD Türkiye’ye kara bir bulut gibi çöküyordu.

Bu bağlamda, alınan İlk karar Cumhurbaşkanının parti genel başkanı olmasının yasaklanmasıydı. Truman kararlarından tam iki ay sonra, resmi gazetede yayınlanan 12 Temmuz 1947 tarihli karara göre, Cumhurbaşkanı parti üyeliğinden istifa edecekti. Oysa Atatürk döneminde böyle bir uygulama yoktu. Ülkenin tepe yönetimi demokratikleşme görüntüsüyle tarafsız Cumhurbaşkanı ile partili bir Başbakan olarak ikiye bölünüyordu.

Truman doktriniyle 1947 sonrası Türkiye, hızla yeniden tasarlanıyordu. Atatürk döneminin kurumları ile Atatürk’ün ölümünden sonra yapılan en büyük eğitim reformu olan KÖY ENSTİTÜLERİ işlevsiz hale getirilecekti. Herkes Köy Enstitülerinin Demokrat Parti döneminde kapatıldığını bilir, aslında bu enstitülerin kapatılması için ilk emir İsmet İnönü tarafından verilerek köy enstitülerinin müfredatı iptal edilmiş, Hasan Ali Yücel ve İsmail Hakkı Tonguç görevlerinden alınmıştı. Köy Enstitülerinin kurucusu ve dönemin Milli Eğitim Bakanı Saffet Arıkan İsmet İnönü’nün aldığı bu kararın ardından intihar ederek canına kıymıştı. Atatürk döneminin milliyetçilik ve bağımsızlık şiarı İsmet İnönü tarafından bitiriliyordu. 1945-1950 dönemi İsmet İnönü’nün yapmış olduğu karşı devrim hikâyeleriyle doludur.

Truman Doktrinin ABD Senatosunda kabul edilmesinin ardından çok önemli bir karar daha alınarak Atatürk döneminde kapatılan Mason Localarının yeniden açılmasına izin verilmişti. Bu karar, Türk Burjuvasını tamamen ABD – İsrail ideolojisine bağlayarak, milli bilinçten ayrılmasını amaçlamıştı. 1947 yılında bugünkü Hür ve Kabul Edilmiş Mason Derneğinin çalışmaları serbest bırakılarak mal varlıkları kendilerine iade edilmişti. Mason localarının yeniden açılması, 1948 yılında kurulacak olan İsrail Devletini koruma ve kollama görevine yönelik olarak, Türkiye Cumhuriyetine yeni bürokratlar yetiştirilmesi gayesine hizmet edecekti. O dönemki adı “TÜRK YÜKSELTME CEMİYETİ” olan mason dernekleri, ülkemizdeki Sabetaycı geleneği devam ettirenlerle o geleneğe biat etmiş yurdum insanlarını devlet veya özel sektör kademelerinde yükseltmeyi kendine görev bildi.

Mine Çiçeği Yahudilerin ve Masonların ortak sembollerinden biridir. Dünyanın en küçük, fark edilmesi en zor olan mine çiçeği, ülkemizdeki ABD-İsrail yapılanmasının da felsefesini oluşturuyor.

Özhan Kızıltan

NELER SÖYLENDİ?
@
Özhan KIZILTAN

Özhan KIZILTAN

DİĞER YAZILARI Erdal Beşikçioğlu mesaj mı veriyor! Masonlar Fabrika Ayarlarına Dönüyor Sayın İçişleri Bakanı Yerlikaya’ya Arz Ederiz! Ertuğrul Özkök ve Mason Davetiyesi Büyük Locada ‘İlerici Masonlar’ Paniği Kızıl Ordu’dan Taşeron Wagner’e CHP'yi Kim Kurtaracak Ezikler Siyaseti Sever! Ercan Öztürk Düzce’nin İşine Yarayacak Mı! Tuhaf Şeyler Oluyor Üç Milyon Dolarlık Mason vurgunu Tunç Soyer ve Türevlerinin Festival Atatürkçüğü Erenlerin Topu Küffarın Bağrında Patlayana Kadar Yazacağız Ak Parti’nin Masonsever Belediye Başkanı Turgut Altınok Masonlar aldatmaya devam ediyor! Millet İttifakının Hâmisi Masonlar mı Ciao Bella Elveda Güzelim Rotary Okulda Milli Eğitim Nerede? Hiram’ın katili masonlardır! Rotary dünyayı birleştirir! Büyük Locanın Gizli Belgeleri - 3, Biraderlerim Yalanla Kandırıyorlar Sizi Masonlar 15 Temmuz’u önceden biliyor muydu? Masonlar uydu hazır olan İmamoğlu’na! Büyük Locanın Gizli Belgeleri - 1 Mason Localarında Pireler Berber Develer Tellal Olmuş Notre Dame‘ın şifresi! Masonlar neden saklanıyor? Cemiyyet-İ Fesadiyye Türkiye’de Gizli Mason Locaları Biraderleriniz Şerefsizliğe Devam Ediyor Masonik sırlar; Masonluk siyasi örgütlenmedir Altı Tophane Üstü Şişhane Masonik Süperego Masonların Tevrat Üzerine Yemini Masonların Okullara Sızma Projesi Yabancı istihbaratların yeni maşası kim olacak? Guguk Kuşu Masonik Sırlar: Bir Mason Asla Hür Olamaz Büyük Locanın Takiyyecilik Geleneği Masonluk nasıl ateistleştiriliyor? Burkina Faso Ve Zamanın Ruhu Kurumsal Şirk Misyoner Masonluk Evrenin Ulu Mimarı Deizmin Anahtarı Mason yemini ve ölüm işareti! Mason adaylarına silahlı tehdit! Masonluk değil şarlatanlık! Atatürkçü masonlar vicdanınız rahat mı? Erdem’siz Bir Locada Erotik Gösteriler Masonları Üzen Haber; Büyük Loca yöneticilerinin kafası karışıkmış Masallar Gerçekler Ve Masonlar
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA