Uzun süredir Mason Locaları ile alakalı olarak yaptığımız suç duyurusu niteliğindeki yayınların İçişleri Bakanlığımız tarafından dikkate alınmadığını görmekteyiz. Benzer konularla ilgili yapılan Cimer şikâyetlerine de geçiştirici cevaplar verildiğine üzülerek şahit olmaktayız.
Acaba bu kadar suiistimal yerli ve milli bir dernekte yapılsaydı neler olurdu?
Cumhuriyetimizin 100’üncü yılına sizlerin emeği sayesinde, bugüne kadar görülmemiş birçok kazanımla giriyoruz.
Sorunlar o kadar büyük ki, yirmi yılda yapılanlar halen yeterli değil!
Milletimizin desteğiyle, her yere hâkim olunmaya çalışılsa da, bu çalışmalar ülkemize yönelik beşinci kol faaliyetlerini durdurmaya yetmiyor. Sayın Selçuk Bayraktar’ın işaret ettiği “takozlar” bazı alanlardan çekilmesine karşın, varlığını sürdürmeye devam ediyor.
Son günlerde artış ivmesi gösteren suç çeteleriyle ve terörle mücadele çabasını takdirle karşılıyoruz.
Emniyet güçlerimizin çalışmaları alenileşmiş yıkıcı unsurları hedef almasına rağmen, üstü kapalı odakların viral örgütlenmesi son derece istikrarlı ve sinsi biçimde sürdürülmektedir.
Beşinci kol harekâtı adı verilen ve hedef ülkede yapılan her türlü silahsız propaganda, zihinsel işgal süreçleri devam etmektedir.
Bu yöntemlerle gençliğimiz devletinden soğutulmakta, ikbal reçetesi olarak yurtdışına göç etmek körpe zihinlere nakş edilmektedir.
En dinamik varlığımız olan “Milli Şuur” sivil toplum kuruluşu görüntüsündeki bir takım yapılar tarafından ele geçirilmeye gayret edilmektedir.
Sayın Bakanımız; dernek deyip geçtiğimiz yapılanmalar hiç de hafife alınacak gibi değildir.
İstiklal mücadelemiz incelediğinde, savaşın topraklarımızda varlığını sürdüren gayri milli derneklerle, milli şuura sahip aydınlar arasında fikri olarak başladığını, gayri milli derneklerin sarf ettiği çabaların işgale kadar vardırıldığını görmekteyiz. Savaş öncesi, millet olarak toparlanmamız da milli derneklerin kurulması sayesinde olmuştur. Bu nedenlerle ülkemizde faaliyet gösteren dernekler mutlaka ciddiye alınmalı, uzman ekiplerce derinlemesine araştırılmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; bugün izin verilen gayri milli dernekler bir gün gerçek yüzünü gösterecektir.
Beşinci Kol çalışmalarının ana hedefi; silahla ele geçirilmesi planlanan coğrafyaların öncelikle zihinsel olarak kuşatılmasını sağlamaktır. Zihinleri sömürgeleştirilen toplumlar, vatandaşının işbirlikçi haline getirilmesine ses çıkartamaz, çünkü düşmanın saldığı virüsler o milletin duyargalarını bloke etmiş, olan biteni kanıksar hale getirmeyi başarmıştır. İşbirlikçiliğin kurumsallaştığı, dürüstlüğün ve vatanperverliğin cezalandırıldığı, adaletin para ile sağlandığı özenti bir toplum yapısıyla hiçbir savaş kazanılamaz.
Tarih penceresinden baktığımızda, gizlemli örgütlerin milletimiz için ne kadar yıkıcı bir geçmişe sahip olduğunu görmekteyiz. Abdülaziz’in katli, Abdülhamit Han’ın tahtından indirilmesi ve nihayetinde 15 Temmuz hain darbe girişiminin arkasında, toplumu duyarsızlaştırmayı başaran bu tür viral örgütlenmelerin olduğunu artık çok net biçimde idrak etmiş olmamız gerekmiyor mu?
Fetö ile yapılan mücadele her ne kadar fiziki olarak devam etse de, örgütün ilham kaynağı olan Haçlılar bizatihi İçişleri Bakanlığı’nın denetiminde olan dernekler tarafından eğitilmeye devam etmektedir.
Bu eğitimlerin sonucunda dernek üyelerine; Gül ve Haç Şövalyesi, Doğu ve Kılıç Şövalyesi, Rose Croix Şövalyesi, Güneş Şövalyesi, Kadoş Şövalyesi gibi unvanlar verilmektedir.
İsimleri; Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin olan “Temsili Haçlı Şövalyeleri” toplumumuza sessiz şekilde, maalesef İçişleri Bakanlığımızın da izniyle yerleştirilmektedir.
Sayısı Üç Yüz kadar olan localarıyla, 18 BİN aktif üyesiyle, hücresel bölünme şeklinde sürekli yavrulayan “Mason Dernekleri” hakkında yaptığımız yayınlar, bakanlığınız tarafından ciddiye alınmamıştır.
Hatta ilgili dernek içinde dahi rahatsızlığa yol açan maddi yolsuzluk iddialarının, idari soruşturmaya konu olduğunu da duymadık. İçişleri Bakanlığı’mızın iş mason derneklerine geldiğinde suskunluğa büründüğünü görüyoruz.
Bugüne kadar dikkat çekmeye çalıştığımız konu başlıklarını, gazetemizin arşivinde kolayca bulabilirsiniz. Eğer daha detaylı bilgi vermek gerekirse iddialarımızı sizlerle somut olarak paylaşmaya hazırız, yeter ki bu konuda adil bir çalışma başlatılsın.
İstediğimiz tek şey mevcut kanun ve yönetmelikler çerçevesinde, Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Derneği’nin icra ettiği ayinleri, felsefesini, üye kabul yöntemlerini, mali yönetimini ve siyasi geri planını uzman bir ekibin tarafsız olarak masaya yatırmasını tesis etmenizdir.
Daha önce belirttiğimiz ve bu yazıda tekrar ifade ettiğimiz gibi, bizler elimizdeki bilgi ve belgeleri sunmaya, hüsnüniyetle yapılacak idari ve adli soruşturmalara yardımcı olmaya hazırız.
Arz ettik İçişleri Bakanımız Sayın Ali Yerlikaya!