Geçtiğimiz günlerde ismini gizleyen bir masondan e-mail aldım.
Tarafıma gönderilen elektronik postanın içeriğinde; Hür ve Kabul Edilmiş Masonlar Büyük Locası tarafından, İzmir Alsancak’ta yapımına başlanan ve kısmen bitirilen dernek binası inşaatıyla ilgili Büyük Üstat Rint Akyüz tarafından soruşturma başlatıldığı iddia ediliyor.
Dernek içi hesaplaşma öyle bir boyuta gelmiş ki; idari soruşturma locanın kalın duvarlarını aşarak savcılığa intikal etmiş. Rint Akyüz’ün önceki dönemde görev yapmış dernek yöneticileri hakkında adliyeye verdiği dilekçe üzerine, yolsuzlukla suçlanan üyeler misilleme olarak, Büyük Üstat Rint Akyüz’den şikâyetçi olmuş.
İddialara göre Rint Akyüz birilerini mali usulsüzlükle suçlarken, kendisi de kardeşleri (!) tarafından 700 BİN liralık usulsüz ödeme yapmakla itham ediliyormuş. Elimizdeki belgelere göre, Büyük Loca’yı karıştıran Ketempere’nin boyutu yedi yüz bin lirayla sınırlı değil. Gereksiz şekilde harcandığı iddia edilen miktar yaklaşık 3 Milyon Dolar.
Bana ulaşan elektronik postanın 44 sayfalık ekinde denetim raporu ve diğer belgeler yer alıyor. Biz bu filmi yıllar önce seyretmiştik. Önceki Büyük Üstatlardan Asım Akin Devr-i Sâbık yaratmaya çalışmıştı. Ne tesadüftür ki, o yıllarda dernek tarafından yaptırılan bir okul inşaatı soruşturmalara konu olmuştu. Sert tartışmalar çıkmış, sonuç olarak birçok masonun dernekle ilişkisi kesilmişti. Süreç içinde Asım Akin Büyük Loca’yı karıştırmakla, kirli çamaşırların basına yansımasına yol açmakla suçlanarak gözden düşmüş, derneğe uğramaz olmuştu. Anlaşılan o ki, Rint Akyüz’ün döneminde tarih tekerrür edecek. Sonuç ne olursa olsun kendisi de bu Kaostan zarar görecektir. İki ucu sivri kılıcın bir tarafı karşısındakine saplanırken, diğer ucunun kendisine gireceği şimdiden belli.
Masonları yeniden adliye koridorlarına düşüren güncel suçlamalar hiç de hafif değil. Hazırlanan ön rapora göre, İzmir Alsancak’ta inşaatına başlanılarak büyük bölümü bitirilen dernek hizmet binasının yapım işinde yaklaşık 3 MİLYON AMERİKAN DOLARI tutarındaki para fazladan harcanmış.
İnşaat için olası maliyetin % 250 fazlasının harcandığı, 1.850.000 Amerikan Doları + KDV ile bitirilmesi gereken inşaata bugüne kadar 4.750.000 Amerikan Doları + KDV harcandığı raporda detaylarıyla açıklanıyor. Aradaki fark 2.900.000 Amerikan Doları. Tabii bu paraların nereden bulunduğu araştırılmaya muhtaç. İzmir’in Mason Belediye Başkanı Tunç Soyer’in inşaat için derneğe dolaylı veya doğrudan yardımı oldu mu? Dış kaynaklardan yararlanıldı mı?
28 MAYIS 2022 tarihinde Büyük üstada sunulan rapor 12 EYLÜL 2022 tarihinde 644 sıra numarasıyla evrak kayıt defterine işlenmiş ve ertesi gün ilgililere dağıtımı yapılmış. Söz konusu ön rapora göre; ilgili inşaatta yapılan usule aykırı harcama ve uygulamaları araştırmak için Tunç Timurkan Başkanlığında oluşturulan araştırma komiyonu, dernek bünyesinde bulunması gereken çok önemli belgelere ulaşamamış. Anlaşılan derneğin içindeki gizli bir el belgeleri karartarak yaklaşık 3 MİLYON AMERİKAN DOLARI değerindeki büyük skandalı saklamaya çalışmış. Bu işlerden kimler nemalandı bilemiyoruz ancak karşılıklı suçlamalar oldukça ciddi boyutta.
Mason dernekleri konusunda sürekli eylemsizlik içinde olan İçişleri Bakanlığı, belki bu yazımızdan sonra harekete geçer. İsterlerse elimizdeki belgeleri bakanlıkla paylaşabiliriz.
Dışarıdan bakıldığında aklı başında izlenim veren masonlar, bir araya geldiklerinde cahilce işler yapıyor. Kendilerini nura kavuşmuş, aydınlanmış olarak tanımlayan aklı evveller, beş kişilik bir komisyon kurup adam gibi rapor yazmayı bile tam olarak becerememiş. Usulsüzlüğü araştırma komisyonu içinde birlik sağlanamamış. Büyük Üstada sunulan rapora bazı komisyon üyeleri tarafından muhalefet şerhi düşülmüş. Derneğin kıdemli üyesi Avukat Refik Çeltikçi, raporun usul ve esas bakımından geçersiz olduğuna ilişkin yazılı bir değerlendirme yapmış. Buna rağmen hazırlanan ön rapora Büyük Üstat tarafından itibar edilmiş.
CHAO AB CHAO (KAOS İÇİNDE KAOS)
Yıllardır böyleler, alım satımlarda kurumsal olarak kazık yiyip bu arada bazı kurnazlara rant sağlayan, inşaat işlerinde birbirlerine girip soluğu mahkemelerde alan derneğin; cehaletle mücadele etmek, hakikati aramak gibi ulvi amaçları kendine rehber edinmesini trajikomik olarak değerlendiriyorum.
Masonluğun “Mimarlık Mesleği” olarak tanımlandığı localarda, iki elleriyle bir sütunu doğrultamamaları Evrenin Ulu Mimarı ’nın onlara verdiği ceza olmalı.
Sıradan bir hizmet binası inşaatını bile içinden çıkılmaz hale soktuklarını, nasıl bir vizyonsuzluk içinde olduklarını ön raporun detaylarından anlıyoruz. Binanın 6 adet asansöründen ikisinin “Panoramik” olması gerekirken projeye uyulmadığı, temelin deniz seviyesinden 12 metre aşağıda olmasına karşın yalıtım tedbirlerinin dahi alınmadığı dikkat çeken detaylar arasında. Dernek tarafından projelendirilen binaya ait kesin hesap, yaklaşık maliyet gibi çalışmaların hiç yapılmadığı veya yetkililerden saklandığı iddiaları hazırlanan raporda yer alıyor.
Kadim Masonluk günümüzde “Sazanlama Mesleği” haline gelmiş, müntesiplerin parası kimi zaman inşaat işlerinde, kimi zaman Avrupa’nın lüks otellerinde işte böyle buharlaşıp gidiyor. Hazreti Süleyman yeniden zuhur etse bunları Konak meydanına kadar kovalar, Hiram Usta işitse mezarında ters döner.