Türkiye Yüzyılından Türk Asrına…
“Dünyanın Seçimi” dedi ABD ve Batı…
2023 Türkiye Genel Seçimleriydi bahsettikleri…
Emperyalizm kendisine anlaşılır bir hedef koymuştu. R. T. ERDOĞAN’ı halletsinler, gerisi kolaydı onlar için. Son 15 yıldır Türkiye Muhalefeti de diyordu ya; “Tayyip gitsin, kim gelirse gelsin.” diye. R. T. ERDOĞAN gitsin gerisi kolaydı düşmanlarımız ve onların yerli işbirlikçileri için.
Türkiye Düşmanları ve işbirlikçi ihanet öyle bir çullandılar ki Aziz Türk Milleti’nin üzerine. Öyle bir Psikolojik Harp icra ettiler ki! Cumhur İttifakı’nı destekleyen çoğunluk adeta dehşete düşürülmüştü. 15 Temmuz’da ihanet edenler ve azmettiricileri Milletimizin ferâsetli duruşunu görmüş olmalarına rağmen her fırsatta zorluyorlardı. Ömer Seyfettin 100 yıl önce “TÜRK MİLLETİ ALİM DEĞİLDİR AMA ARİFTİR.” demişti. Milletimizin derin idrâk ve feraseti ikbâlimizi kurtardı.
Hani Cumhur İttifakı seçmenine birileri tepeden bakıp “KOYUN”, “SÜRÜ”, “CAHİL” vb. diyorlardı ya…
Merhum Attila İLHAN ne güzel açıklıyor durumumuzu… “Türkiye’nin bir hain kontenjanı var, bu nüfusun yüzde 10'udur.” “Türk Aydınları’ndan bazıları Batı’nın manevi ajanıdır.” “Bu ülkeyi 200 yıldır aydınlar batırıyor, halk kurtarıyor.” Halkımıza “KOYUN”, “SÜRÜ”, “CAHİL” diyen bu sözde aydınlar muhalefette örgütlüydüler. Halkımız seçimlerde onları yenerek Devlet ve Milletimizin istikbâlini bir kez daha kurtardılar.
İlginçtir, muhalefet ekonomik kriz için IMF’ye gitmeyi öneriyor, yerli savunma sanayine dokunacaklarını söylüyorlardı. Yine Attila İLHAN diyor ki; “Türkiye’de üç şey milli olmalıdır: Eğitim, Savunma ve Ekonomi. Bu üçü milli olmadığı takdirde Sevr olur.”
2023 SEÇİMLERİNİN KAHRAMANI AZİZ MİLLETİMİZDİR.
Seçim sonuçları belli olunca halkımız ülkede ve Avrupa’da sokaklara aktılar. Türk Cumhuriyetleri ve İslâm Ülkeleri’nde coşkuyla kutlandı. En önemlisi ise 300-400 bin Ankaralı Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na gittiler. Onları motive eden temel duygu, Cumhurbaşkanımıza duydukları sevgi ve merhametleriydi. Onlar yapayalnız mücadele ettikleri Millet Evladı R. T. ERDOĞAN’ı kendi ailelerinin bir ferdi görüyorlardı. O’nu yalnız bırakmak istemiyorlardı. Evet, Aziz Milletimiz mağdur ve mazlum olduğuna inandıkları, Liderliğinden emin oldukları R. T. ERDOĞAN’ı tekrar seçmişlerdi…
CUMHURBAŞKANIMIZ R. T. ERDOĞAN’DAN NELER BEKLİYORUZ PEKİ?
Öncelikle kendisine büyük bir sadàkâtle ve merhametle bağlı Aziz Milletimize aynı duygu ile yeniden sarılmasını bekliyoruz.
Siyasetin babadan oğula geçen bir liyakatsizliğe evrilmesine izin vermemeli.
Atamalarda LİYAKÂT, EHLİYET, VATAN, MİLLET ve DEVLETE SADAKÂT aranmalı. Adam vasıfsız. Ama bir bakana danışman atanmış. Sosyal medyada ilgili bakana ve Cumhurbaşkanımıza teşekkür ediyor. Bunu yapan valiler ve bürokratlar da var. Ne ayıp ve abes bir davranış. Tam sonradan görme görgüsüzlüğü. Cumhurbaşkanımızdan bu tarz cıvıklıkları kararname ile engellemesini bekliyoruz.
Devlet ve Vatan tanımları yeniden tahtına oturtulmalı. Bilelim ki Devletin İdeolojisi BEKÂ ve MİLLÎ GÜÇ’tür. Devlet bu temel amaç etrafında ihya edilmeli.
Cumhurbaşkanımızdan ÇEVRE (MINTIKA) TEMİZLİĞİ yapmasını bekliyoruz. Malum seçim süreci çıkan videolar iftira dahi olsa çıkmamalıydı. Kim ya da kimler meydan verdi ise bilin ki Aziz Milletimiz hakkını helâl etmiyor. Liyákât, adaletin özüdür.
Adalet Sistemimiz güvenilirliğini kaybetti. Adalet Sistemimizin denetim mekanizmalarının güçlendirilmesini bekliyoruz.
Yeni Hükümet Kurma Süreci büyük bir fırsattır. Cumhurbaşkanımızın bu fırsatı nasıl değerlendireceğini merakla bekliyoruz. Kendisine katkı veren başta MHP olmak üzere, diğer partilerden de liyakatli kişiler bakanlar kurulunda ve tepe bürokraside görevlendirilmelidir. Bu insan ve emek zenginliğinden istifáde edilmelidir.
Enerji anlamında doğalgaz ve petrol aramaları devam etmeli.
Sanayi ve teknoloji ile ilgili gayretler sürdürülmeli.
Cumhurbaşkanımızın son dönemi. Daha da önemlisi artık yaşları da ilerliyor. Yerine adam hazırlamalı. Halka baktığımızda gerek iktidar, gerek muhalefet seçmeni en çok sevilen ve beklenen Selçuk BAYRAKTAR olarak görünüyor. Şu anki siyaset üstü konumunu koruyarak, devlet ve kurumlara aşina hale getirilmeli.
Yeni döneme bir siyasi öncü olarak Selçuk BAYRAKTAR’ın hazırlanmasını uygun değerlendiriyor ve arz ediyoruz.
Türk Dünyası büyütülmeli, İran, Rusya ve Osmanlı Medeniyet Coğrafyası’nın eklenebileceği bir organizasyon yapısı düşünülmeli. Mevcut yapıda Gümrük Birliği ve Ortak bir askeri en az Kolordu seviyesinde Ani Müdahale Gücü kurulmalı. Karargâh Merkezi Özbekistan olmalı.
Aziz Milletim.
Bize düşen ne peki?
Çok çalışmak, üretmek, üretmek, üretmek ve ihraç etmek…
Ülkemizin Millî Birliğine bağlı olmak. Evlatlarımızı da iyi yetiştirmek.
Hayra motor, şerre firen olmak…
Sayın Cumhurbaşkanım.
Milletimiz vefâ ve gayretle yanınızda, sizinle omuz omuza..
ŞİMDİ TÜRKİYE YÜZYILI’NDAN TÜRK ASRINA…
Dost düşman ayan beyan.
Durmak yok, yola devam…