Devlet ve siyâsî iktidar içiçedir. ancak devlet daha büyük sorumluluktur. siyasette risk alabilirsiniz, ancak devlette risk alamazsınız.
siyasetin tüm taraflarında millî insanlar var. ancak hàin üçüncü tarafın hàlà farkında değilller. fetö, pkk vd. bölücü unsurlar. hàlà bu ihanet unsurlarını ciddiye almayanlar var.
kamuda sürekli olarak görev değişikliği yapılıyor. düşünün 20 yıldır akparti’li bakan, genel müdür, rektör değişiyor. tüm kadro değişiyor. böyle işler nasıl yürür? nasıl takip edilir? devlette süreklilik esastır.
fetö’nün tüm ahlaksızlıkları maalesef toplum hayatına, siyasete, kamu kuruluşlarına sindi.
bir tepe yönetici örnek düşünün. sanırım “getirdiğim yerimi alır.” korkusu ile altındaki konumlara çoğunlukla silik görünümlü, iddiasız, hatta kişilik sorunu olabilecek insanları görevlendiriyor. maalesef böyle bir manzara genelleme yapılacak duruma geldi. sonra bu getirilen silik adamların bir kısmı “renklendirilmiş” fetöcü ya da sempatizanı olabiliyor. bu adamlar mâlum menfaat grupları ile de içiçe… silik ve sessiz görünümlü sinsiler, kendilerini getiren o çok akıllıları devlet/millet menfaatlerine aldırmaksızın aniden görevden alıyor.
bu artık rutine dönmeye başladı.
savunma sanayii’nde bu tür operasyonlar millî tehdit…
devlet sırrı yönü var.
işe kasıtlı engel olmaları riski var.
niteliksiz iş, ürün ve kadrolaşmaları büyük risk.
yine vicdanlara soruyorum, sivil bir üretim gurubunun savunma bakanı’na, dış işleri bakanına husûmeti söz konusu olabilir mi?
yıllarca niteliksiz birilerinin engellemeleri ile mücadele et. sonra siyasetin ve halkımızın teveccühü ile güçlen. bu çok güzel. ama kendini devletin sahibi olarak ve devletin üzerinde görmeye başla. bu olmadı işte…
sayın cumhurbaşkanım…
hala en çok sevilen siyasi sizsiniz.
derin millet sizinle.
devlet aklı sizinle…
sizinle olan o derin vicdan yaralanıyor. sizinle olan o devlet aklı çok üzülüyor. inanın her ikisi de bu kadar dışlanmayı da aşağılanmayı da hak etmedi, hak etmiyor.
“lafın tamamı deliye söylenir.” demiş ceddim. ya da “arif olan anlar.”
bu aziz millet “onarmak ve tamirat yeniden yapmaktan daha pahalı olmaya başladı, yeniden yapalım.” derse, bu millet içinde risktir. ama mevcut adaletsiz, liyàkâtsiz gidişin risklerini de hepimiz takkeyi önümüze koyup düşünmek zorundayız.
muhterem cumhurbaşkanım.
o müthiş uluslarası duruş, irade ve kararlılığınıza, iç dinamiklerin tesisinde artık daha çok ihtiyacımız var. sizin konuştuğunuz uydurma tapelerle ilgili 2014 yılında yorum yapan, “hizmet eri abilerine ve kardeşlerine” 2014 yılında bile nasihat eden, biri bu ülkede savunma sanayiinde genel müdür oluyorsa ve bu değerlendirmeleri atanmasından sonra kaldırılıyor, kaldırmaya daha önceki kritik görevlenlerinde bile gerek duymuyor, bir şekilde abilerine mesaj vermeye devam ediyorsa burada mit, içişleri ve önceki genel müdürü de sorgulanmalıdır.
değerlendirmemi aziz milletime de arz ve şikâyet ediyorum. kamusal hakkımı kimseye helâl etmediğimi tekrar arz ediyorum. benim ne hakkım var ki? doğru. ama benimle beraber dağda kalan şehit mehmetçik helâl eder mi? çoban mehmet, eli nasırlı işçi hasan eder mi hakkını helâl? bu sorularım da ahiret inancı olanlaradır…