14MAYIS2023
Türkiye’de seçimler var.
Her yönü ile çetin bir seçim olacak.
Bir tarafta ülkeyi 20 yıldır yöneten bir kadro. Diğer yanda iktidarı değiştirmekten başka ortaklıkları, teklif çözüm tarzları olmayan 6 ya da 7 parti.
Bu arada Türkiye Devleti ve Türk Milleti’nin düşmanları ülkeler de iktidarın, R. T. ERDOĞAN’ın gitmesini istiyor.
Amerikan Derin Devleti’nin önemli yayınlarından Foreign Policy, “Erdoğan’ın büyük bir seçim yenilgisiyle indirileceğini yazdı. Yetmedi “İstifa etmesinin kendisi için hayırlı olacağını” yazarak ABD’nin Türkiye’yi nerede-nasıl gördüğünü gösterdi. ABD Hükümeti’nin yönlendirici tahlillerine yer verdi. ABD Başkanı BİDEN ve muhalefetin (Millet İttifakı) ortak bir noktada buluştuğu, Başkan Erdoğan’ın 2023 seçimlerinde mutlak bir hezimete uğratılarak iktidardan uzaklaştırılma amacında birlikler.
Dergi analizinin büyük bölümünde Erdoğan ve Türkiye’ye yapacakları operasyonlara meşruiyet sağlama amacı açıkça görülebiliyor.
CNN de yayınlanan bir makalede ise; Uluslararası arenada da Türkiye’nin takip edilmesi gereken bir ülke olduğu belirtildi. “Uluslararası arenada önemli NATO müttefiki ABD ve Avrupa ile sorunlar yaşamaya devam ediyor.” denilirken ABD’nin Suriye’de terör örgütlerini desteklemeye devam etmesi ve Erdoğan ile ABD Başkanı BİDEN arasındaki soğuk kişisel ilişkinin iki ülke arasındaki gerilimi gözler önüne serdiği, ABD’nin terörü desteklemesinin karşısındaki engelin R. T. ERDOĞAN olduğu ifâde edildi.
ABD merkezli Washington Post Gazetesi ise "2023'te dünyanın en önemli seçimi Türkiye’de olacak." Başlığıyla bir yazı yayınladı. Yazıda; seçimin Washington, Moskova, Avrupa, Orta Doğu ve Asya’da jeopolitik ve ekonomik hesapları şekillendireceği belirtildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan'a rakip olarak hangi adayın çıkacağı ile ilgili beklentilerini de arsızca ifade ediyorlar artık. “Erdoğan’ın tercih ettiği rakip, CHP’yi 12 yıldır yöneten biraz renksiz bir isim olan Kılıçdaroğlu ama birçok Türk siyasi analist, daha genç ve daha karizmatik İmamoğlu’nun daha güçlü bir rakip olacağını söylüyor.” diyerek müdahil oluyorlar. Belki de İP Lideri AKŞENER de bunların etkisinde kalıyor. Yazı, “Türkler oylarını kullanana kadar Batılı Liderler gergin durumda kalacak.” cümlesiyle bitiyor.
Bloomberg’de de: “2023'te dünyanın en önemli seçimi Türkiye'de yapılacak.” Başlıklı bir yazı yayınlandı. “Rusya ve ABD başta olmak üzere birçok devlet seçimin sonucundan etkileneceği, Türkler oylarını kullanana kadar Batılı liderler diken üstünde olacak.” denildi. Ayrıca; “Türkiye’de olanlar sadece Türkiye’de kalmaz.” yorumu çok ağır mesajlar içeriyor.
Sonuç Türkiye Seçimleri, Washington ve Moskova'nın yanı sıra Avrupa, Orta Doğu, Orta Asya ve Afrika'daki başkentlerde jeopolitik ve ekonomik hesapları şekillendirecek. Kraliyet Birleşik Hizmetler Savunma ve Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden (Royal United Services Institute) bir araştırmacı “Türkiye'de olanlar sadece Türkiye'de kalmaz. Türkiye bir orta güç olabilir ama büyük güçler Türkiye'deki seçimlerden etkilenir.” dedi.
Yabancıların çok önemli bir tespiti de “Gitmesini isteyenler de bir sonraki adımı bilmiyor.”
Ortak kanaat ve istek; “Batılı liderler gitmesini görmekten memnun olacaklar.” Batılı liderler Erdoğan'ın gitmesini görmekten memnun olacaklar çünkü Erdoğan, Rusya'dan füze savunma sistemleri alarak NATO'nun güvenliğini baltaladı, İsveç ve Finlandiya'nın üyeliğini engelleyerek ittifakı hayal kırıklığına uğrattı, defalarca Avrupa'yı mültecilerle doldurmakla tehdit etti ve son aylarda Yunanistan'a karşı daha kavgacı bir söylem takındı. Ankara'nın Washington ile ilişkileri, üst düzey Türk yetkililerin ABD'yi Erdoğan'a karşı bir darbeyi desteklemekle ve terörist gruplarla suç ortaklığı yapmakla suçladığı noktaya kadar gerildi. En son biliyorsunuz ABD öncülüğünde konsolosluklarını kapattılar.
Batı İmamoğlu’nu daha güçlü bir rakip olarak görüyor. İmamoğlu yurt gezilerine çıkıyor. Umre’de pozlar vererek halka mesajlarını iletmeye devam ediyor.
ABD’li STK’lar seçimlere müdahale için harekete geçti. ABD'li neoconların en tanınmışlarından 2005-2006'daki BM Temsilcisi, Trump yönetiminin 2018-19'daki Ulusal Güvenlik Danışmanı olan John Bolton, The Wall Street Journal (WSJ) gazetesinde yayımlanan makalesinde “Batı, Erdoğan'ı durduracaksa, seçime çökmesini önlemek için NATO'dan atmakla tehdit etmeli.” diyor. Yani şimdiden seçim sonuçlarına müdahale edeceklerinin mesajını veriyor.
Alman, Der Spiegel dergisi sürekli olarak R. T. ERDOĞAN’ı Neo-Osmanlıcılık ile itham edip hakaret etmeye devam ediyor.
Bir yanda “DÜŞMANIN OKU DOSTU GÖSTERİR.” Düsturunca Milletçe desteklenmesinin şart olduğuna inandığımız R. T. ERDOĞAN, diğer yanda FETÖ, PKK ve düşmanımız olan Batı Ülkeleri’ne mesajlar veren 6’lı masa..
En büyük sıkıntı ekonominin cidden kötü olması. Ancak muhalefetin borç bulmaktan başka bir önerileri de yok.
Seçimlere dönük olarak seçmene ne söyleniyor peki? İktidar çevreleri 6’lı masanın cumhurbaşkanı adayı dahi çıkartamadığı, beceriksiz ve çözüm önerilerinin olmadığından dem vuruyorlar. Muhalefet de HDP ve FETÖ’ye boncuk dağıtıyor, eskiye dönüşten bahsediyor.
Maalesef Cumhurbaşkanımızın çevre coğrafyada verdiği emeği, Büyük Türkiye Vizyonu’nu, 2053, 2071 hedeflerinden ne kast edildiğini, Petrol ve Gaz Üretebilen bir ülke olmaya doğru gidildiğini, enerji ve lojistik bağlantılarımızı, Karabağ Zaferi’ni, Türk Devletler Topluluğu ile gelinen noktayı, Buğday Koridoru ile nelerin amaçlandığını, yerli arabayı, Millî ve yerli savunma sanayinin önem ve değerini, sınır dışına atılan terör faaliyetlerini anlatan yok.
Düşmanın duruşunu anlatmak yeter mi? Hayır!.. Çünkü yeni nesilde maalesef Millî şuur konusunda ciddi sıkıntılar var. Gençlik maddi menfaat, fuḥşiyyāt vb. tuzaklarla kuşatılmış durumda. Aileler de seyirci.
Cumhur İttifakı halkın içinde konuşulan sıkıntıları tespit edip bunların üzerine gitmelidir. Ekonomi, çivisi çıkan adaletsizlik, Liyákâtsiz atamalar, hala sinsi FETÖ faaliyetlerine müsamaha gösteren üst kadroların varlığı, kaba tarafgirlik ve partizanlık, Cumhurbaşkanımıza ulaşamamak, yatırım ve teşviklerde adaletsizlik, bürokraside ihanete varan engellemeler ve çözümsüzlükler ile rüşvet taleplerinin alenileşmesi, atamalarda adamcılık ve haksızlıklara çözüm bulunmalıdır. Haklı ve doğru tarafta olmak seçim kazanmak için bu defa yetmeyebilir.
Seçim ülkemiz, Türk Dünyası, İslâm Âlemi, çevre coğrafya ve mazlum insanlık için çok önemlidir. Oy kullanmak borç ve sorumluluktur. Doğru bulmadığımız konular için teşkilatlarda görev alıp katkı sağlayıp karar vericilere bilgi, katkı ve moral desteği vermek gerekir. Elbette VATAN, MİLLET ve DEVLET’e hizmet, Güçlü ve Büyük Türkiye’nin ihyâsı için yapılması gerekenler de raporlarla arz edilmelidir.
İçimizdeki kötü de kötüdür. Tasfiye edilmeleri gerekir.
Dışarıdan eleştirmek, yıkmaktan çok farklı değildir. Katkı vermekten, daha iyi için mücadele etmekten başka çaremiz yoktur.
Düşmanlarımız “Türkiye kendi başına bırakılamayacak kadar önemlidir.” deyip geleceğimizi kendi menfaatleri için yerli satılmış ve işbirlikçilerle yeniden tasarlamaya çalışırken bizim de var gücümüzle daha iyi ve daha güçlü olmak için el ele olmamız gerekmez mi?
Büyük Türk Milleti…
Sen Türk’ü, Kürt’ü, Çerkez’i, Kazak’ı, Arnavut’u, Boşnak’ı, Abaza’sı, Gürcü’sü, Laz’ı, Arap’ı, Acem’i, Sünni’şi, Şii’si, Alevi’si, hatta Ortodoks’u, Musevi’si ile bu coğrafyanın en eski, en köklü, en medeni milletisin. İçindeki en büyük düşmanlar etnik kimlikler, mezhep-tarikat vb. ayrışmalardır. Sen kökü de, inancı da, töresi de bir olan en eski milletlerden birisin. Aldanma… ABD’de 250 yılda Avrupa’dan getirdikleri zalim, katil, hırsızlardan, Afrika’dan zorla getirdikleri kölelerden bir toplum yarattılar. Biz 5000 yıllık tarihi birliği bölüyoruz. Aklımızı başımıza alalım.
Birinci Dünya savaşı devam ediyor. Hasta Adam’ı öldüremediler. İyileşmesi onları korkutuyor. Çünkü Hasta Adam dedikleri Osmanlı Türk Devleti’nin malları, toprakları ve evlâdlarını yağmaladılar. Birlik olmamız en büyük korkuları…
“Türk Oğuz Beyleri, işitin! Üstte gök çökmedikçe, altta yer delinmedikçe, ilini töreni kim bozabilir? Ey Türk Ulusu! Kendine dön.”
Bir olalım, iri olalım, hep birlikte Büyük Türkiye olalım.
Dedem Korkut Ata’nın Duası ile yeni çağlara “BİSMİLLAH” diyelim her gün…
“Yerli kara dağların yıkılmasın.
Gölgelice kaba ağacın kesilmesin.
Kanatlarının ucu kırılmasın.
Çalışında kara polat öz kılıcın kertilmesin.
Oğul ile karındaşın ayırmasın.
Kaadir Tanrı seni namerde muhtaç etmesin,
Amin diyenler Allah’ın yüzünü görsün.
Ak alnında beş kelime dua kıldık, kabul olsun.
Allah'ın verdiği umudun kırılmasın.
Günahımızı adı görklü Muhammed Mustafa yüzü suyuna bağışlasın.
Yiğitlerin Aslanı Hz. Ali'nin elinden Cennette kevser içmeyi nasip etsin.”
Rabb’im yàr ve yardımcımız olsun.