Eğitilmiş İnsan Kimdir?

Dursun Ali Tökel

13-03-2013 10:03

 Bir yarışma programında bir çobanın pek çok üniversite mezununun, hatta profesörlerin bile gelemediği seviyeye gelmesi ve yüklü miktarda para kazanması pek çok insanı şaşırtmış.

Bu ilginç olayın ardından hemen pek çok kişinin aklına "bir çobanla benim oyum nasıl bir olur?" diyen Aysun Kayacı gelmiş, sosyal medyadan hatırlı sayıda göndermeler yapılarak…

            Aydınlandığını düşünenlerin aşağıdakileri karanlıkta görmesi ve onları aşağılayan bir tavra girmesi bizim eğitim görmüşlerimizin en büyük cahilliklerindedir.

            Bunlar eğitim görmekle her şeyin hallolduğunu zannediyorlar.

Hâlbuki gördüklerimiz göremediklerimize bir pencere açmıyorsa ve bizi göremediklerimizin neler olduğuna dair düşündürmüyorsa, o gördüklerimiz bırakın bizi aydınlatmayı körlüğümüzü artırmaktan başka hiçbir işe yaramaz.

 

            Eğitilmiş Kimdir?

 

            Şöyle bir soru sorulmalıdır: ,

Eğitilmiş insan birilerinin eksikliğini fark eden insan mıdır, yoksa kendi eksikliğini fark eden mi?

Aydınlanmacı, modernist, çağdaş olduğunu iddia edenlere göre birinci şık doğrudur:

Eğitilmiş insan, diğerlerinin zavallılılığının farkına varır ve hemen onlara eğitim transfer etmeye başlar.

Bu anlayışta, onlar tepelerde Olimpus’ta oturmaktadırlar ve aşağıdakilerin onların ışığına ihtiyacı vardır.

Yani onlar karanlıktadırlar ve aydınlatılmaya muhtaçtırlar.

Peki, gerçekten böyle mi?

            Sadi "ayıp arayan göz hüner göremez" diyor?

İnsan niçin ayıp arar? Kendi ayıbını görmediği için. Kendisinin yüceldiği ve olgunluğa eriştiğini zannettiği için.

            Eğer kendi ayıbımızı görme fırsatımız olsaydı başkalarının hatalarını görebilir miydik?
            Mevlana diyor ki: " Elinde yara olan bir kişi yemek yerken eli yemeğe değse bundan hiç iğrenmez. Yemek yemeye devam eder. Ama aynı sofrada bir başkası olsa ve onun yaralı parmağı yemeğe değse hemen midesi bulanır. Sende olanı başkasında gördüğünde neden miden bulanır?"

            Sonra Mevlana sözü şuraya getiriyor: "İşte bunun gibi, kendinde olan kusurlar da böyledir. Onları görmezsin de başkalarını bir bir görürsün. Gözünü kendine çevir!"

Sokrates’e birisinin bilgisini çok övdüler. O da gidip onunla tanıştı. Döndüğünde "nasıldı?" diye sordular. " Ben ondan daha bilgiliyim" diye cevap verdi. Bunu nasıl anladığını sorduklarında şu hizmetli sözleri sarf etti: "Aslında ikimiz de bir şey bilmiyoruz. Yalnız ben bilmediğimi biliyorum. O ise bilmediğini bilmiyor. Dolayısıyla ben daha bilgiliyim.”

 İmam-ı Yusuf İmam-ı Azam'ın en değerli öğrencisiydi. Danışman olarak atandığında devlet başkanı ona bir kaç soru sormuştu. O da artarda bu sorulara “bilmiyorum!” diye cevap verince devlet reisi kızmış ve "ben sana bunları bilmen için para veriyorum" demişti.

İmam- ı Yusuf’un bu tekebbürâne sözlere cevabı şu olmuştu: " Siz bana bildiklerim için para veriyorsunuz. Eğer bilmediklerim için verseydiniz hazineleriniz yetmezdi."

 

Ne Kadar Biliyoruz

 

Hz. Musa kendisine büyük kitap inmiş dört peygamberden biriydi. Bir gün bilgisinin derecesinin ne kadar olduğunu merak etti.

Ona "falanca yere git!" Dediler. Oraya gitti. Bir deniz kıyısıydı. Sahilde bir ağaç, ağaçta bir kuş, kuşun ağzında da bir çöp vardı.

Musa'ya dediler ki: " Ey Musa, şu gördüğün deniz bilgi, şu gördüğün ağaç dünya, o araçtaki kuş sen ve kuşun ağzındaki çöp de senin bilgindir."

Kıyası görüyor musunuz? Deniz'in yanında çöpün ne hükmü vardır?

Allah’la konuştuğu için Kelimullah sıfatı verilen Musa Peygamberin bilgisi eğer buysa vay bizimkinin haline!

İnsan bütün bunları bilir de nasıl hâlâ " biliyorum!" diyebilir?

20. yüzyılın en büyük filozoflarından biri olan Karl Popper’in şu sözleri bu anlamda kulaklara küpe olmalıdır:

“Bilgimizin eninde sonunda bir sonu vardır, ama cahilliğimizin asla sonu yoktur.” Sevgili Yunus Emre’mizin söylediği sözün üzerine söz mü olur!

“Biliyorum!” diyenleri ne güzel eleştirmişti:

İlim ilim bilmek değil, kendini bilmektir.

O zaman “biliyorum!” diyenler, ilim bilen ama maalesef kendilerini bilmeyenlerdir.

Bilen eksikliğini bilendir

Bilen bilmediğini bilendir.

Öyleyse eğitim almış insan, başkalarının değil fakat kendi eksiklerinin, kusurlarının farkına varan insandır.

Eğer bir eğitim sistemi insanına bu erdemi kazandırmıyorsa…

O eğitimin de o eğitimi verenlerin de başka eğitimlere ihtiyacı var demektir.


 
 

 

DİĞER YAZILARI Cinnet Buğdayları 01-01-1970 03:00 Âlim Kime Derlermiş 01-01-1970 03:00 Cedel Ve Bedel 01-01-1970 03:00 Bana Geleneğini Söyle... 01-01-1970 03:00 Alâmet Kıyâmeti: Şeysiz Şeyler Üzerine 01-01-1970 03:00 Özgürlük Neyimizdir 01-01-1970 03:00 Kimi Seçelim 01-01-1970 03:00 Samsun Büyüyor, Ya Kütüphanesi? 01-01-1970 03:00 Bu Kadar Aktörü Olan Eğitimden Ne Çıkar? 01-01-1970 03:00 Din Ne Kadar Umûrumuzda? 01-01-1970 03:00 Bu Hastalar Niçin Gülüyor 01-01-1970 03:00 Edilgenliğe Sığınma Yahut Sezai Karakoç Ne Diyor Ki 01-01-1970 03:00 Vefa Bayrağı 01-01-1970 03:00 Gri Alan Münafıkları 01-01-1970 03:00 Bir Süper İnsan Tasarımı 01-01-1970 03:00 Câmilerimiz Ve Kaybolan Rûhâniyetimiz 01-01-1970 03:00 Devletimiz “Akıl”Lanıyor 01-01-1970 03:00 Ben Kendimin Neyi Olurum 01-01-1970 03:00 Balık yemiyormuşuz, peki ama niçin? 01-01-1970 03:00 Tarikat, Cemaat Yoldur Varana da… 01-01-1970 03:00 Aldatanlar kimlerdendir 01-01-1970 03:00 İstemek 01-01-1970 03:00 Türkün Alfabe İle İmtihanı 01-01-1970 03:00 Âkıl Adam Kimdir? 01-01-1970 03:00 Açlıkla Doymak 01-01-1970 03:00 Bir sapma: Ölüm güzellemesi 01-01-1970 03:00 Mandelalar, Harunlar Hayatını Kaybetti De... 01-01-1970 03:00 Sizi Silkeleyenler Var Mı? 01-01-1970 03:00 Ezan deyip geçmeyelim! 01-01-1970 03:00 Bırak (ma) bu hayalleri, bana bir hayal kur! 01-01-1970 03:00 Öğrenci evleri de... 01-01-1970 03:00 TV'lerde Ne Konuşursak Doğru Olur 01-01-1970 03:00 Edepte fukarâ isek hakikate bigâne oluruz 01-01-1970 03:00 BİR UTOPYA: Birlik ve Beraberlik! 01-01-1970 03:00 Ramazan biraz da annedir 01-01-1970 03:00 Ayaklarımız Bize Neyi Hatırlatıyor 01-01-1970 03:00 İbadetin Nihayeti Ne İçindir? 01-01-1970 03:00 İlahi-Yat 01-01-1970 03:00 Gökten Kitaplar Kar Gibi Yağınca… 01-01-1970 03:00 444 01-01-1970 03:00 Bu anneler hangi yarışı kaybediyor? 01-01-1970 03:00 Görenedir Görene, Köre Nedir Köre Ne! 01-01-1970 03:00 DersHâne-TestHâne-TesellîHâne 01-01-1970 03:00 Anne-babalık çok mu kolay ki… 01-01-1970 03:00 Öte Dünya Fikri 01-01-1970 03:00 Gerekimizi anlayanlar var! 01-01-1970 03:00 Salâlar kimin için okunuyor/ Çanlar kimin için çalıyor 01-01-1970 03:00 Ruhlardaki Cömertlik 01-01-1970 03:00 Çocuklara sadece isim mi veriyoruz(3) 01-01-1970 03:00 Ahlâka İhtiyacı Olmayan Kim 01-01-1970 03:00 Gençleri Anlamak 01-01-1970 03:00 Meyve Adlarını Da Kaybetmişiz 01-01-1970 03:00 Körsel Vaazdan Görsel Vaaza 01-01-1970 03:00 Dördüncü kişi olmaktan nasıl kurtuluruz? 01-01-1970 03:00 Allah’ın Evleri İçin Layık Gördüğümüz Yerler… 01-01-1970 03:00 Kur’an da tercüme ediliyor da... 01-01-1970 03:00 Bana arşivini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim 01-01-1970 03:00 Güç" Kurdu "Öteki" Ağılına Girerse... 01-01-1970 03:00 Körsel Vaazdan Görsel Vaaza 01-01-1970 03:00 BU ANNELER HANGİ YARIŞI KAYBEDİYOR? 01-01-1970 03:00 ORDULU CANLI BOMBA (LAR) 01-01-1970 03:00 BİR İLACIMIZ BİLE YOKMUŞ! 01-01-1970 03:00 AÇLIK TOKLARDAN, YAZMAK BİLİNÇTEN 01-01-1970 03:00 İSTEMEK 01-01-1970 03:00