DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Dursun Ali Tökel
Dursun Ali Tökel
Giriş Tarihi : 14-01-2012 09:54

Edepte fukarâ isek hakikate bigâne oluruz

Cuma namazındayız, minberde okunan hutbeyi dinliyoruz. Bilenler bilir, hutbe okunurken konuşulmaz, hatta konuşulan bile uyarılmaz. Yani pür-dikkat hatip dinlenilmelidir.

Yanımda bir adam, hutbeye filan aldırdığı yok, elindeki cep telefonuyla oynuyor! Acaba diyorum, hutbe mi çok sıkıcı, adam lalettayin mi burada, telefonda çok ciddi bir işi mi var, böylesi bir eylemi sakıncalı mı bulmuyor? Hatipte mi problem var? Bütün bunlar değilse bu adam burada ne arıyor?

Tamam; hutbeler klişe, sözler beylik, mevzuular basmakalıp, hitaplar baştan savma, metinler kalubeladan kalma, söylem kanonik, diksiyon veya fonetik hak getire, vurgular tonlamalar Allah’a emanet, metin kulakta, sözler dudakta, mesajlar ocakta… Ama hutbede cep telefonu ile oynamak ve bu vakti oyuna harcamak kutsal dairesinde hangi anlam katmanına giriyor?

Bulunduğu adada bütün hayatı boyunca hakikati ve Yaratıcıyı arayan Hayy, bir vesile ile ilk defa şehre gelir ve orada çalışan, didinen, sahip olmaya uğraşan; toprak, iş, kazanç, mevki para kavgaları yapan insanları görür; Allah’ı aramak ve bulmak varken, ölüm de kapıda bekliyorken ona göre bu yapılanlar ne kadar anlamsızdır, bu ne basitlik ve yavanlıktır şaşırır kalır. Hemen şehirden adasına kaçar ve insanları malayaniliğiyle baş başa bırakır.

Kimseye Hayy olmayı tavsiye etmeye çalışmıyoruz. Cuma namazına gelip de beş-on dakikalık zaman diliminde zaten yirmi dört saat yaptığı şeylerden uzakta kalmayı başaramayan insan neyin peşindedir ve neler o insanın peşindedir?

Hayatı o kadar hızlı yaşıyoruz ki, Kızılderili reisin deyişiyle ruhlarımız geride kalacak.

Bugünü Belirleyen Yarınlar Vardı

 

Hutbenin bitmesine yakın akın akın camilere gelen insanlar görüyoruz, çoğu zaman ben de onlardan biriyim. Bu özensizliğimizi görünce aklıma babam ve onun zaman mühendisleri ahbâbı geliyor:

Perşembe günü akşamı eve erken gelinir çünkü yarın cumadır. Eve eller boş gelinmez hane halkı sevindirilmelidir çünkü yarın cumadır. Akşam ailecek yemek yenmeye, kimsenin kalbi kırılmamaya çalışılır çünkü yarın cumadır. Akşam ve yatsı namazları camide cemaatle kılınır, eve gelinir; Yasinler, Tebarekeler okunur çünkü yarın cumadır. Gece erkenden yatılır, sabah erkenden kalkılır, mümkünse banyo yapılır, sabah namazına camiye gidilir, namazdan sonra uyunmaz, evde huzurlu bir kahvaltı yapılmak istenir çünkü bugün cumadır. Hane halkıyla hoş geçinilir, en güzel kıyafet giyilir, erken saatlerde işe gidilir; iş yerinde kalpler kırılmaz, müşteriye, esnafa, kalfaya-çırağa, işçiye yolcuya iyi davranılır çünkü bugün cumadır; vakti gelince aheste aheste camiye varılır çünkü bugün cumadır; camiye erken gidilirse sevabı dağlar kadardır, mümkünse ilk safta yer bulmaya çalışılır, çünkü bugün cumadır…

Yarınki Cuma namazına ruhen ve bedenen tam yirmi saat önceden hazırlanan ruh efendilerini düşünüyorum, bir de bizim gibi ezan bitmek üzereyken “ulan bugün Cuma değil miydi?” deyip de bırakın ilk safı-son safı caminin avlusunda bile yer bulamayan; alt katlarda, duvar diplerinde, karton üzerlerinde, ceket kıyılarında, hasır parçalarında bir adımı dışarıda bir adımı bez yamalarında namaz eda ettiğini zanneden ruh fukaralarını düşünüyorum da, bu elinde cep telefonuyla hutbe seanslarını bulandıran adamı bir yere yerleştirmeye çalışıyorum.

Hz. Ayşe bir gün birisini çağırır ve “şu dinarı al da bir fakire ver!” der. Fakat vermeden önce parayı güzelce bir yıkar, güzel kokular sürer sonra teslim eder. Bu yapılanlara bir anlam veremeyen elçi “anacığım neden parayı yıkıyor ve güzel kokular sürüyorsun?” diye hayretle sorar. O zaman validemiz der ki “bu para fakirin eline geçmeden Allah’ın huzuruna varır, güzel ve hoş ulaşsın!”

Anlaşılıyor ki sadakalarımız, ihsanlarımız, iyiliklerimiz her ne yapıyorsak eylemlerimiz daha eylenmeden o yüce makamlara ulaşıyorlar.

Hutbeyi cep telefonu eşliğinde şenlendiren adam, sırtını duvara dayamış, ayaklarını uzatmış, avuçlarını dizi hizasında bile kaldırmamış, yarım yamalak bir şekilde el açmış dua ediyor, gözleri de etrafı kolaçan ederek…

Merak ediyorum bu laubali haliyle dua ettiği kim ola ki? O yüce dergâha iki dizini kırmış, başını önüne eğmiş, gözleri dolu dolu, tevazudan iki büklüm olmuş halini dört büklüme çevirmiş, cumaya yirmi saat evvelden hazırlananların da duası varken…

Hâşâ bizler, kabul mercii değiliz, kimin namazı, kimin duası kabul olur bilemeyiz. Lakin hiç yoksa Allah’a ibadet anlarımızda bari olsun ciddiyetimizle, âdâb ve erkânımızla yönelemez miyiz?

Evliya büyüklerinden Bişr-i Hafi’nin ilginç bir öyküsü vardır: Önceleri sabah akşam içen bir ayyaş olan Bişr, yine içkili olduğu bir akşam evine dönerken yerde üzerinden besmele yazılı bir kâğıt görür. Bu yüce kelamın yerlerde çamur içinde kalmasından fevkalade rahatsız olan Bişr saygıyla eğilir, kâğıdı yerden alır, temizler ve öperek başına koyar. O an bir ses duyulur “sen ismimize saygıda kusur etmedin, biz de senin adını kıyamete kadar zinde kılacağız!”

Hayy veya Bişr olur olamayacağımızı bilemeyiz. İşimizi bir ibadet aşkıyla yapmanın lütfünün bize ihsan edilip edilmeyeceğini de bilemeyiz. Edebi işimize rehber edinip edinmeyeceğimizi de bilemeyiz.

Ama hiç yoksa Mevlânâ’nın dediğini yapmaya gayret edelim: Mevlânâ diyor ki “Edep, Allah’ın insana bir ihsanıdır ve bu lütuf da herkese nasip olmaz. Akıllı adam Allah’tan edep istesin!”

İsteyeceğiz de hangi pozisyonla?!

 

 

 

NELER SÖYLENDİ?
@
Dursun Ali Tökel

Dursun Ali Tökel

DİĞER YAZILARI Cinnet Buğdayları Âlim Kime Derlermiş Cedel Ve Bedel Bana Geleneğini Söyle... Alâmet Kıyâmeti: Şeysiz Şeyler Üzerine Özgürlük Neyimizdir Kimi Seçelim Samsun Büyüyor, Ya Kütüphanesi? Bu Kadar Aktörü Olan Eğitimden Ne Çıkar? Din Ne Kadar Umûrumuzda? Bu Hastalar Niçin Gülüyor Edilgenliğe Sığınma Yahut Sezai Karakoç Ne Diyor Ki Vefa Bayrağı Gri Alan Münafıkları Bir Süper İnsan Tasarımı Câmilerimiz Ve Kaybolan Rûhâniyetimiz Devletimiz “Akıl”Lanıyor Ben Kendimin Neyi Olurum Balık yemiyormuşuz, peki ama niçin? Tarikat, Cemaat Yoldur Varana da… Aldatanlar kimlerdendir İstemek Türkün Alfabe İle İmtihanı Âkıl Adam Kimdir? Açlıkla Doymak Bir sapma: Ölüm güzellemesi Mandelalar, Harunlar Hayatını Kaybetti De... Sizi Silkeleyenler Var Mı? Ezan deyip geçmeyelim! Bırak (ma) bu hayalleri, bana bir hayal kur! Eğitilmiş İnsan Kimdir? Öğrenci evleri de... TV'lerde Ne Konuşursak Doğru Olur BİR UTOPYA: Birlik ve Beraberlik! Ramazan biraz da annedir Ayaklarımız Bize Neyi Hatırlatıyor İbadetin Nihayeti Ne İçindir? İlahi-Yat Gökten Kitaplar Kar Gibi Yağınca… 444 Bu anneler hangi yarışı kaybediyor? Görenedir Görene, Köre Nedir Köre Ne! DersHâne-TestHâne-TesellîHâne Anne-babalık çok mu kolay ki… Öte Dünya Fikri Gerekimizi anlayanlar var! Salâlar kimin için okunuyor/ Çanlar kimin için çalıyor Ruhlardaki Cömertlik Çocuklara sadece isim mi veriyoruz(3) Ahlâka İhtiyacı Olmayan Kim Gençleri Anlamak Meyve Adlarını Da Kaybetmişiz Körsel Vaazdan Görsel Vaaza Dördüncü kişi olmaktan nasıl kurtuluruz? Allah’ın Evleri İçin Layık Gördüğümüz Yerler… Kur’an da tercüme ediliyor da... Bana arşivini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim Güç" Kurdu "Öteki" Ağılına Girerse... Körsel Vaazdan Görsel Vaaza BU ANNELER HANGİ YARIŞI KAYBEDİYOR? ORDULU CANLI BOMBA (LAR) BİR İLACIMIZ BİLE YOKMUŞ! AÇLIK TOKLARDAN, YAZMAK BİLİNÇTEN İSTEMEK
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA