Özgürlük Neyimizdir

Dursun Ali Tökel

26-03-2016 12:49

Twitter’i, Facebook’u, diğer sosyal paylaşım sitelerini yasaklasakda mı saklasak, yasaklamasak da mı saklasak!

Artık haberleşme, muhabbetleşme, bilgi alışverişi sağlama aracı olmaktan çoktan çıkan ve milletleri birbirine düşürüp, devletleri paramparça eden bir güce kavuşan bu tür “ağlar” hangi muamele ile hayatımızın bir parçası haline gelmelidir?

Neden okuma ve yazma oranları bakımında Avrupa ülkelerinde sonuncu durumdayken; neden telefonla konuşma, çetleşme oranlarına bakıldığında Avrupa birincisiyiz?

Neden bütün dünyada twiter’ı kullanmada birinciyiz?

Neden bu kadar konuşuyoruz, neden konuştuğumuzun yüzde biri nispetinde okumuyoruz?

Neden hatıra, gezi, anı, günlük yazmada bu kadar cimriyken, sosyal paylaşım sitelerde en mahrem bilgilerimizi bile yazmaktan twitlemekten, facebooklamaktan, youtublamaktan zerre kadar çekinmiyoruz?

Nedir bizi bu kadar “sosyal ağlar”a esir eden?

Bastırılmış duygularımız mı? İçe dönük hayatımızı sosyal paylaşımlar sayesinde dışa dönük hale getirme imkânımız mı?

Birilerinin yüzüne karşı diyemediğimizi, arkasından söylemenin rahatlığı mı?

Dedikodu hevesi, gizli hayatları merak içgüdüsü, alınmamış, alınamamış intikamların alınma ihtimali, büyüklerin yanında konuşamama yasağını delme imkânı, bir türlü yaşanamayan bireysel özgürlüğü sosyal paylaşım sitelerinde avlama şansı mı?

Nedir bizi bu ağlarda çileden çıkaran ve kırmızı görmüş boğaya döndüren hal, haller?

Özgürlük merakı mı?

Öyleyse neyin özgürlüğü, kimin özgürlüğü?

 

Ekmek zehir olursa…

 

Hiç bir şey mutlak olarak kendisi kalamaz!

Zaruretler yasakları mubah kılar! Hiç bir şey ilânihaye kendisi o olduğu için hep o olarak değerlendirilemez.

Sosyal paylaşım sitelerini yasaklamak veya kısa süreliğine kapatmak özgürlük karşıtlığı mıdır?

İyi ama hangi özgürlüğün!

Nimet olan mı, kangren olan mı, zehir saçan mı?

 

Yıllar önce, bademcikleri hayli kötüleşmiş, bu yüzden adeta nefes alması imkânsız hale gelmiş bir arkadaşımızda doktora girmiştik.

Doktorların “bademciklerinin muhakkak alınması lazım”  dediği arkadaşımızın bazı tereddütleri vardı:

 Kimi diyordu ki “bademcikler süs olsun diye orada değildir. Vücuda giren mikroplar için bir süzgeç vazifesi görür. Eğer onları aldırırsan bedenini korumasız bırakmış olur, dolaysıyla sık sık hastalığa yakalanırsın!”

Kimi diyordu ki, “bademcikler, ses sistemimizin en temel unsurudur. Onları aldırırsan iki de bir sesin kısılır ve konuşamazsın.”

Kimi diyordu ki “bademcikleri aldıranlar sürekli balgam atarlar, olur olmaz yerde balgamın gelirse ne yapacaksın?”

Malum ya, bu durumda her vatandaş hekim oluverir, doğru-yanlış her kes ahkâm kesmeye bayılır.

Doktor, arkadaşımızı sabırla dinledi ve sözü şöyle bağladı:

“Herkes az çok doğru diyor. Hiç bir hekim çıkıp da ‘bademcikler gereksizdir, alınsa hiç bir mahsuru yoktur!’ demez, diyemez. Ama şu da bir gerçek ki bazı şeyler artık işiniz yapamaz hale gelmişse, artık nimet değil tamamen zehir saçmaya başlar. Mesela şu parmağınız kangren olsa, siz ‘parmak faydasız değildir, tabii ki onu kestirmem’ diyebilir misiniz? Dersiniz ama o zaman parmağı koruyayım derken bir müddet sonra kolunuzdan olursunuz. Bademciğiniz de böyle artık işini yapamaz hale gelmiş, şu an vücudunuz için bir zehir durumunda!”

O zehirle yaşamaya devam etmek, hayat değil ancak ölüm veya felaket sevgisi anlamına gelir.

Bademcik zehir değil, bademciğin o hali zehir!

Eski bir söz vardır: “Ölmek kötü değildir, kötü ölmek kötüdür” diye tıpkı bunun gibi.

Bademcik kötü değildir, kötü bademcik kötüdür.

Twiter, facebook kötü değildir; bıçak, kılıç, tabanca kötü değildir. Ama bunları bizim kullanmamız onu iyileştirir/kötüleştirir.

Bugün ülkemizde sosyal paylaşım sitelerinin yasaklanması, durdurulması üzerine kopan kıyamet aynen kadınlar hamamını izleyen erkekler kahvesindeki duruma benziyor:

 

Eğer izlediğimiz benim...

 

Şehirlerimizden birinde bir kahvede çıkan olaylar sonucu pek çok insan tutuklanarak karakola getirilmiş. Herkes tutuklarından birinden şikâyetçi.

Komiser ne olduğunu soruyor, anlatıyorlar:

Bir kadınlar hamamına gizli kamera konuyor ve kayıtlar kahvenin birince gizlice seyrediliyor. Seyirciler, kahvenin müdavimi erkekler.

Seyir sorunsuz bir şekilde devam ederken aniden arkalardan bir adam bağırıp çağırmaya, kahveciye tehditler savurmaya başlıyor.

Kimse ne olduğunu anlamıyor. Adamın sakinleştirmeye çalışıyorlar, fakat beyhude çaba. Adam daha da öfkeleniyor. Ve sağa sola saldırmaya, önüne kim gelirse yumruklamaya başlıyor.

Biraz sonra mesele anlaşılıyor. Meğer hamamdaki kadınlar biri de bağıran adamın karısıymış. 

 

Köpekler serbest, taşlar bağlı olursa…

 

Hazzını bütün erdemlerin ötesinde gören insan, kendi çıkarlarına dokunulduğunda nasıl da hayvanlaşır!

Bugün sosyal paylaşım sitelerini kendi mahremlerine tecavüz, haklarına ihlal, onur ve haysiyetlerine saldırı olduğu için kapatma, o kayıtları silme ihtarı verenleri özgürlük düşmanı olarak görenler, kendi özgürlüklerini başkalarının özgürlerinden üstün görürken hangi argümanlara sığınıyorlar?

Bana twiter’da akıl almaz iftiralar atan, hakaret eden, küfreden insanlardan benim şikâyetim “özgürlük karşıtlığı” oluyor da, onun küfür etme özgürlüğünü savunmak neye göre özgürlük savaşçılığı sayılıyor!

Nasrettin Hoca merhumun dediği gibi “bütün taşları bağlamışlar, köpekleri salmışlar” köpeğin özgülüğünü savunan benim kendimi savunmam içi ne yapmamı tavsiye ediyor, parçalanmamı mı?

Karısının bikinili fotoğraflarını yayınladığından twiter’ın kapanması için daha geçenlerde mahkemeye koşan adam, şimdi eline pankart almış sokak sokak gezerek “”twiter kapatılmaz!” diyor!

Kendi işlerine geldiği, kendi ihtiraslarına yaradığı, kendi dipsiz karınlarını doyurduğu müddetçe ekranlar açık kalsın, özgürlük budur!

Kendi çıkarlarına halel geldiği, kendi itibarları zedelendiği, zaten olmayan üç kuruşluk haysiyetlerine halel gelme ihtimalinin bile olduğu anlar da ekranlar tümüyle kapansın, özgürlük budur!

Bunların özgürlüğü, beyaz adamın özgürlüğüdür! Özgürlük beyaz bir kelimedir ve sadece onlara yakışır; karalara yakışmaz!

Özgürlük, modern insanın tabusudur!

Özgürlük, modern insanın tabutudur!

 

DİĞER YAZILARI Cinnet Buğdayları 01-01-1970 03:00 Âlim Kime Derlermiş 01-01-1970 03:00 Cedel Ve Bedel 01-01-1970 03:00 Bana Geleneğini Söyle... 01-01-1970 03:00 Alâmet Kıyâmeti: Şeysiz Şeyler Üzerine 01-01-1970 03:00 Kimi Seçelim 01-01-1970 03:00 Samsun Büyüyor, Ya Kütüphanesi? 01-01-1970 03:00 Bu Kadar Aktörü Olan Eğitimden Ne Çıkar? 01-01-1970 03:00 Din Ne Kadar Umûrumuzda? 01-01-1970 03:00 Bu Hastalar Niçin Gülüyor 01-01-1970 03:00 Edilgenliğe Sığınma Yahut Sezai Karakoç Ne Diyor Ki 01-01-1970 03:00 Vefa Bayrağı 01-01-1970 03:00 Gri Alan Münafıkları 01-01-1970 03:00 Bir Süper İnsan Tasarımı 01-01-1970 03:00 Câmilerimiz Ve Kaybolan Rûhâniyetimiz 01-01-1970 03:00 Devletimiz “Akıl”Lanıyor 01-01-1970 03:00 Ben Kendimin Neyi Olurum 01-01-1970 03:00 Balık yemiyormuşuz, peki ama niçin? 01-01-1970 03:00 Tarikat, Cemaat Yoldur Varana da… 01-01-1970 03:00 Aldatanlar kimlerdendir 01-01-1970 03:00 İstemek 01-01-1970 03:00 Türkün Alfabe İle İmtihanı 01-01-1970 03:00 Âkıl Adam Kimdir? 01-01-1970 03:00 Açlıkla Doymak 01-01-1970 03:00 Bir sapma: Ölüm güzellemesi 01-01-1970 03:00 Mandelalar, Harunlar Hayatını Kaybetti De... 01-01-1970 03:00 Sizi Silkeleyenler Var Mı? 01-01-1970 03:00 Ezan deyip geçmeyelim! 01-01-1970 03:00 Bırak (ma) bu hayalleri, bana bir hayal kur! 01-01-1970 03:00 Eğitilmiş İnsan Kimdir? 01-01-1970 03:00 Öğrenci evleri de... 01-01-1970 03:00 TV'lerde Ne Konuşursak Doğru Olur 01-01-1970 03:00 Edepte fukarâ isek hakikate bigâne oluruz 01-01-1970 03:00 BİR UTOPYA: Birlik ve Beraberlik! 01-01-1970 03:00 Ramazan biraz da annedir 01-01-1970 03:00 Ayaklarımız Bize Neyi Hatırlatıyor 01-01-1970 03:00 İbadetin Nihayeti Ne İçindir? 01-01-1970 03:00 İlahi-Yat 01-01-1970 03:00 Gökten Kitaplar Kar Gibi Yağınca… 01-01-1970 03:00 444 01-01-1970 03:00 Bu anneler hangi yarışı kaybediyor? 01-01-1970 03:00 Görenedir Görene, Köre Nedir Köre Ne! 01-01-1970 03:00 DersHâne-TestHâne-TesellîHâne 01-01-1970 03:00 Anne-babalık çok mu kolay ki… 01-01-1970 03:00 Öte Dünya Fikri 01-01-1970 03:00 Gerekimizi anlayanlar var! 01-01-1970 03:00 Salâlar kimin için okunuyor/ Çanlar kimin için çalıyor 01-01-1970 03:00 Ruhlardaki Cömertlik 01-01-1970 03:00 Çocuklara sadece isim mi veriyoruz(3) 01-01-1970 03:00 Ahlâka İhtiyacı Olmayan Kim 01-01-1970 03:00 Gençleri Anlamak 01-01-1970 03:00 Meyve Adlarını Da Kaybetmişiz 01-01-1970 03:00 Körsel Vaazdan Görsel Vaaza 01-01-1970 03:00 Dördüncü kişi olmaktan nasıl kurtuluruz? 01-01-1970 03:00 Allah’ın Evleri İçin Layık Gördüğümüz Yerler… 01-01-1970 03:00 Kur’an da tercüme ediliyor da... 01-01-1970 03:00 Bana arşivini söyle sana kim olduğunu söyleyeyim 01-01-1970 03:00 Güç" Kurdu "Öteki" Ağılına Girerse... 01-01-1970 03:00 Körsel Vaazdan Görsel Vaaza 01-01-1970 03:00 BU ANNELER HANGİ YARIŞI KAYBEDİYOR? 01-01-1970 03:00 ORDULU CANLI BOMBA (LAR) 01-01-1970 03:00 BİR İLACIMIZ BİLE YOKMUŞ! 01-01-1970 03:00 AÇLIK TOKLARDAN, YAZMAK BİLİNÇTEN 01-01-1970 03:00 İSTEMEK 01-01-1970 03:00