Öylesine hikmetli sözler var ki, iki üç kelime veya kısa bir cümleyle karmakarışık sorunları gündüz gökte parlayan güneş gibi çözüme apaçık ediyor.
İnsan eğer hikmetin, hikmetli olanın peşinde olmazsa bulunduğu yer sadece bunalımların kucağı olur.
Hikmet bize daima engin bir bakış açısı, olgun bir davranış modeli, dingin ve kendiyle barışık bir ruh hali sunar.
Hikmet, varlığın gizli almış hakikatinin bizce malum olacak kıvama gelmiş olması demek.
Hikmet, hayatta karşılaştığımız pek sorunun çözümünü vaadeden anahtar demek.
Hikmet, kendisine sahip olmaya başladıkça, dahasını isteyeceğimiz sonsuz bir hazine vadedici.
Ahiret inancı
Hakikatli ve özlü sözlerden birisi diyor ki "dinleri ayakta tutan öte dünya düşüncesidir. Eğer ahiret inancını zayıflatırsanız din duygusu da yavaş yavaş yok olur. İslamiyetin en önemli özelliklerinden birisi çok kuvvetli bir ahiret fikrine sahip olmasıdır. Hırisiyanlık bu düşünceyi zayıflattığı için din olma vasfını tamamen kaybetmek üzere. Şu an sadece törenlerde yaşıyor."
Ne kadar doğru bir tespit.
Öte dünya fikri ortadan kalktığında bizi eylemlerimizde hakkaniyeti koruma titizliğine hangi düşünce sevkedecek?
Sahip olduklarının hesabını vereceğini düşünmeyen, inanmayan, kazanırken hiç bir değeri gözetmeyen insanın sahip olma hırsını hangi düşünce firenleyecek?
"Boynuzsuz koyunun boynuzlu koyundan hakkını alacağı gün"ün kaygısı çekmeyen bir insanı hangi inanç ötekine karşı dürüst ve hakkaniyetli olmaya mücbir kılacak?
Dünyalık kazancını her şeyin üzerinde tutanlara, sanki hiç ölmeyecek ve hesaba çekilmeyecekmiş gibi ölümüne yığanlara, başkalarının da hakkı olduğunu kabule yanaşmayıp hakkı sadece kendi tekelinde sayanlara bu hakikati nasıl anlatacaksınız?
Sadece onlara değil, ahirete inandığından hiç şüphemiz olmadığı halde bu inancın gereğinden fersah fersah uzakta yaşayanlara bile bu inancı ve bilinci anlatmak o kadar zor ki!
İnanç bilinç haline gelmeyince insan üzerinde sadece kuru bir yük olmaktan öte gitmiyor!
Başka din mensuplarının İslamın öte dünya inancına övgüler düzmesi boşuna değil! Zira bu inanç imanın da şartlarından biri.
Hıristiyanlığın bu inancı zayıflatarak, adeta yok olmaya yüz tuttuğunun söylenmesi de çok önemli bir tespit!
Öte dünya inancı, insanı bütün insanların haklarına karşı teyakkuzda olmaya çağırır, sadece sizin inancınızda olanlara karşı değil!
Bilhassa Protestanlıkla, ölümüne çalışmanın, kazanmanın, tasarrufun bütün inançların üzerinde tutulması ve bunun dışında gerçek bir ibadetin olmadığının söylenmesi Batı dünyasıyla beraber dünyanın geri kalanını da çığırdan çıkartmış durumda.
Bizde bile bugün çalışmakla ilgili referansların büyük bir kısmı Protestan inancına çıkıyor!
Öte dünya inancı neredeyse bütünüyle rafa kaldırılmış Protestan inanca!
Efendi ölüm var!
Çok güzel bir hikaye var. Meramımızı o kadar iyi anlatıyor ki!
Öte dünya inancı bizi şöyle bir insan olmaya sevkederse ne güzel!
Ariflerden biri, gözüne kestirdiği esnaftan birinin kapısına her sabah gelir ve adam daha dükkanı açar açmaz "efendi, ölüm var!" Der ve kaybolur gidermiş.
Her sabah bu sözü dinlemekten bıkan adam, bir gün "ihtiyara bu soruyu o sormadan ben soracağım" demiş!
Ve bu kararını verdiği ertesi günün sabahında ihtiyar adam kapıya gelir gelmez hemen "efendi, ölüm var!" diye haykırmış!
Adam da gayet sakin bir eda ile "ya, öyle mi?" Demiş ve cüppesini yere sererek üzerine kıvrılıvermiş ve ölmüş oracıkta!
Manzara karşısında derin bir hayrete düşen ve ne olup bittiğini anlamayan adama durumu şöyle izah etmişler:
Sana demek istiyormuş ki, ölüm geldiğinde gözünü kırpmadan, arkana bakmadan gitmeye hazır mısın?
Demek adam hazırmış, sen o kadar rahat gitmeye evet diyebilir miydin?
Hangimiz diyebiliriz?
Hazır olmayışımız, ölümden böylesine ürkmemiz ahiret sermayemizin azlığından değil mi?
Kimde öte dünya düşüncesi yok
Şeytani planlarını bütün insanlığın kanlarına rağmen uygulamaya koymaktan zerre kadar çekincesi olmayan zalimlerin öte dünya düşüncesi yoktur, varsa da kendi yarattıkları ütopyayla süslenmiştir!
Bütün dünyayı yeseler yine de doymayacak muhterislerin öte dünya inancı yoktur, varsa da kendi kurgularıyla bezenmiştir.
Yönetmek, iktidara gelmek, gelince de bir daha gitmeyi düşünmemek üzere koltuklarına yapışan despotarın öte dünya düşüncesi yoktur, varsa bile orayı da garantiye aldıkları zehabındadırlar!
Komşusunun toprağında, arkadaşının malında, müşterisinin cebinde, seçmeninin (sadece) oyunda olanların öte dünya düşüncesi yoktur, varsa bile bu inanç artık meyve vermeyen kurumuş bir ağaca dönmüştür!
Kendisini insan zannedip hayvanı sadece hayvan zannederek kibirleri kendilerini hayvandan daha aşağılara iten sıfatı karışmışların öte dünya düşüncesi yoktur, olsa bile bunlar şu sözleri hiç duymamışlardır:
Köpeklere karşı son derece nazik davranan ve onların aşağılanmasına, kötü muamele görmesine asla rıza göstermeyen bir arife biraz da şaka yollu sormuşlar: "Köpekler mi üstün yoksa siz mi?"
Arifin cevabı tam arifçe olmuş: "Onların arkadaşı Kıtmir cennet girecek, bilemem ki acaba ben girecek miyim"
Sonra şöyle devam etmiş sözlerine: "Sizler peygamberin şu sözünü duymadınız mı hiç: “Nice binilen hayvan vardır ki sırtına binenden daha hayırlıdır”
İşte bu hadise rağmen kendisini herşey zannedenlerin öte dünya fikri yoktur! Varsa da hiç bir işlerine yaramayacaktır!
Öte dünyaya inanarak, ameliyle o dünyayı garantiye aldığını ve cenneti hak ettiğini zannedenlerin öte dünya düşüncesi yoktur, vardır da bu inanç çürüyüp gitmiştir, onların haberi yoktur. Allah'ın lütfuna değil, kendi basit matematiklerine güvenmektedirler.
Öte dünya düşüncesi, birilerinin zannettiği gibi öteki yaşamları garantiye almak isteyen fırsatçıların
uydurması değil!
Bu inanç, öte alem korkusundan ziyade bu alemde insanca yaşamaya yarıyor.
Bu inancı çekip aldığınızda şeytan yanımızla melek yanımız arasındaki incecik perde aradan sıyrılıveriyor!