Diyanet İşleri Ve Ucuz Kahramanlık

Fatih ORUÇ

07-05-2020 15:48

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş'ın ramazan ayının ilk Cuma hutbesinde zinayı ve eşcinselliği lanetleyen ve bunların nesilleri çürüttüğünü ifade eden sözleri tartışma yaratmıştı.

 

Tartışma konusu, Diyanet İşleri Başkanlığını iki açıdan irdelememiz daha sağlıklı olacaktır.

 

Birinci açı demokratik lâik inanca göre;

Önce Diyanet İşleri Başkanlığının anayasada ki tanımına bir bakalım;

Anayasa Mad.136- Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir.

 

Anayasa Mad.2-Türkiye Cumhuriyeti, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devletidir.

 

Anayasa Mad.24-Kimse Devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini kısmen de olsa din kurallarına dayandıramaz.

 

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Erbaş, bu konuşmasıyla İslâm’ın hükümlerinden bahsetmiş. İslâm inancı açısından yerden göğe kadar haklı. Ama sen lâik demokratik bir devletin kurumusun ve onun adına konuşuyorsun.

 

Anayasa Mad.12-Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir.

 

Demokratik lâik devletlerde, içki, kumar, pornografi, zina ve eşcinsellik bireysel ve demokratik haklardandır. Temel insan hakları ve özgürlüklerin bir parçası olarak görülmekte, sistemin kutsalı olarak kabul edilmekte. Demokrasilerde, kanunlar yapılırken, referans alınan tek kaynak, halkın dünyevî/nefsî istek ve arzularıdır. Kur’an’da bu durum insanın kendi nefsini, hevâ ve hevesini ilâh edinmesi olarak açıklanıyor. (Casiye, 45/23, Furkan, 25/43)

 

Günümüz demokratik, lâik ve modern insanın anlayışında ve inancında, nefsine tabi olmak, özgürlük olarak algılanmaktadır. Özgürlük anlayışı, tüm kısıtlamalardan kurtulma, ruhî, ahlakî ve tüm insanî erdemlere başkaldırma olarak inanılmaktadır.

 

Bunun için de, her türlü ahlaksızlıklar ve rezillikler yasal düzenlemelerle koruma altına alınmaktadır.

 

Diyanet İşleri Başkanının konuşması Avrupa’yı da rahatsız etti.

AP Türkiye Raportörü Nacho Sanchez Amor Erbaş'ı hedef aldı. Amor, "Dini değerler, LGBT'lere nefreti haklı çıkarmak için kullanılmamalı." dedi.

 

Av. Muharrem Balcı, “İstanbul Sözleşmesi tam olarak uygulanırsa Diyanet İşleri Başkanı da yargılanır.” dedi.

 

Her ikisi de yerden göğe kadar haklılar.

 

Kardeşim, T.C. Hükümetleri olarak, Avrupa Birliğine girmek için atılmadık takla kalmadı. Onların kanunlarını baştan kabulleniyorsun, ahlaksız yasalarını da alıp aynen yasallaştırıyorsun, sonrada o yasalara aykırı söylemlerde bulunuyorsun.

Yani devletin bir kurumu bu ahlaksızlıkları yasallaştırıyor, diğer bir kurumu lanetliyor. Bu çifte standart, aynı zamanda milletle dalga geçmektir.

 

İkinci açı İslâm inancına göre;

İslâmı temsil eden bir kurum, lâiklik ilkesine göre hareket etmez, edemez.

İslâm’da, laik ve demokratik bir devlete bağlı, onun kontrolünde bir din anlayışı yoktur.

 

İslâm’da alimlerin, fakihlerin, Kur’ân ve Sünnet ışığında hükümetleri denetleme, gözetleme görevi ve sorumluluğu vardır. Din ve siyaset birbirinden ayrılmadığı için fakihler ve alimler, Müslümanların haklarını korumak için siyasî ve sosyal sorumlulukları gereği her zaman siyasi iktidarlara şer’i fetvalar sunabilir ve görüş bildirebilirler. İslami sapmalar karşısında engel olmaya çalışırlar.

 

Bilindiği gibi kanunları siyasetçiler Millet Meclisinde yapar. Eşcinselliğin resmen hukuki koruma altına alınması da, Avrupa Konseyi tarafından dayatılan ve 2012 yılında Millet Meclisinde onaylanan İstanbul Sözleşmesiyle oldu.

Ne hazin bir tecellidir ki, bu sözleşme ve benzerleri Müslümanım diyen siyasetçilerin, Müslümanlara bir hediyesidir.

 

İstanbul Sözleşmesi, kadına şiddeti önleme adı altında toplumu cinsiyetsizleştirmeyi hedefleyen, ahlaksızlığı yaymaya çalışan ve koruma altına alan, aynı zamanda ailesiz toplumu hedefleyen emperyalist batılıların bir oyundur.

 

“Kadınlara eşitlik” sloganının altına gizlenip, insanın yaratılıştan gelen biyolojik kadınlık ve erkeklik cinsiyetlerini kabul etmeyen; kurgulanmış lezbiyenlik, gaylik, biseksüellik ve translık gibi eğilimleri “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” adı altında meşrulaştıran, bu eğilimleri yeni nesillere olumlu bir şeymiş gibi dayatan projedir.

Mevcut durumların kaynakları olan, inanç, gelenek ve göreneklerin kökünü kazıyor.

Sözde namus diyerek, namus kavramını hakir görerek onu değersizleştiriyor ve aşağılıyor yani namussuzluğu empoze ediyor.

Toplumsal cinsiyet rollerini ve cinsiyet eşitliğini tüm eğitim müfredatına alıyor, yani cinsel sapıklığı çocukların nazarında normalleştiriyor.

 

İstanbul sözleşmesine benzer Cedaw sözleşmesi, Etcep (Eğitimde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğinin Geliştirilmesi) projesi ve aileyi ifsat eden 6284 sayılı kanun var.

Hükümetin kumarı özelleştirip, teknolojiyi de kullanarak ve Tekeli de yine aynen özelleştirilerek yaygınlaştırılma faaliyetleri oldu. Tv programlarının rezaletliği. Vs.vs. hangi birini sayalım.

İslam’ın yasakladığı bütün bu kanunları yapanlar, maalesef Müslümanın diyen parlamenterler.

Diğer yanda sessiz kalan hipnozlanmış kurumlar ve sözde sivil toplum örgütleri. Yazık.

 

Şimdi adama sormazlar mı?

Ey Diyanet!

Bu konulara bu kadar hassasiyetiniz var idiyse bunlar, kanunlaşırken sizler neredeydiniz? Elleriniz armut mu topluyordu?

Sizin esas muhatabınız siyasi iktidardır. Esas adrese niye yönelmediniz? Öncelikli göreviniz bu tür olumsuzlukları engellemeye çalışmak, ondan sonra halka seslenmektir.

Böyle yapmanız, ucuz kahramanlıktır. Tribünlere oynamaktır.

 

İnsanlar neden haksızlıklar karşısında suskun kalmayı tercih ederler. Kötülüklerin oluşmasına mani olmazlar, doğruyu göstermeye cesaret edemezler. Muhalif olmaktan çekinirler. Tabiîki bunun değişik sebepleri vardır.

Önce, dünya nimetlerinden elde etmiş oldukları kazanımları kaybetmekten korkarlar. Kötülükleri işleyenlerden, ileride birtakım dünyevî beklentileri olabilir düşüncesiyle onlara aykırı davranmak istemezler. Aralarındaki dostlukların bozulup, itibarlarının azalmasını riske edemezler.

 

Önceki Diyanet İşleri Başkanı Prf. Dr. Mehmet Görmez’in bu konuyla ilgili çok önemli ve isabetli bir cümlesini hatırlatmak istiyorum.

“Siyasetin günahları cinsel bütün günahlardan daha büyüktür.” dedi.

 

Hangi açıdan bakarsanız bakın! Neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor.                

 

Çarpıklıkların zirve yaptığı bir durum.

 

Çarpıklıkları sorgulamak ve hesap vermek, bir kültür ve bir zihniyet meselesidir. Bu kültürü oluşturabilen toplumlar, kutsal devlet, kutsal kurum, kutsal grup ve yanlış yapmaz, keramet sahibi, ermiş lider düşüncesinde ve arayışında olmazlar.

DİĞER YAZILARI Büyüme Rakamlarını Nasıl Okumalıyız 01-01-1970 03:00 Gelir Dağılımında Adaletsizlik Zirve Yaptı 01-01-1970 03:00 Sivil toplum örgütleri nedir nasıl olmalıdır! 01-01-1970 03:00 İsraili’in Katliamlar Tarihi 2/2 01-01-1970 03:00 İsraili’in Katliamlar Tarihi 1/2 01-01-1970 03:00 Soykırım ve Filistin Sorunu 01-01-1970 03:00 Yahudiler Lanetli Bir Kavim Mi? 01-01-1970 03:00 Gelir Dağılımı Adaletsizliği 01-01-1970 03:00 Tabular Hükmedince 01-01-1970 03:00 Münafık 01-01-1970 03:00 TABU 01-01-1970 03:00 Medya ve Emperyalizm-2/2 01-01-1970 03:00 Medya ve Emperyalizm-1 01-01-1970 03:00 Demokrasi, Terör ve Emperyalizm 01-01-1970 03:00 Sivilleşemeyen Sivil Toplum Örgütleri 01-01-1970 03:00 KİBİR 01-01-1970 03:00 Hüseynî Direniş 01-01-1970 03:00 Boşnak Halkının Kanayan Yarası 01-01-1970 03:00 Ekonomi ve İş Ahlakı 01-01-1970 03:00 Rusya-Ukrayna Savaşı 01-01-1970 03:00 Uluslararası Şeffaflık Örgütü 01-01-1970 03:00 Güven Nasıl Kazanılır, Nasıl Kaybedilir? 01-01-1970 03:00 A d a l e t 01-01-1970 03:00 Yobazlıklar 01-01-1970 03:00 İdealler ve Hüsranlar 01-01-1970 03:00 Yozlaşma! 01-01-1970 03:00 Uluslararası Şeffaflık Örgütü 01-01-1970 03:00 Ekonomi Reform Paketi 01-01-1970 03:00 Yüksek Faiz Düşük Kur 01-01-1970 03:00 Ölüm Ve Diriliş – 2 01-01-1970 03:00 Ölüm ve Diriliş - 1 01-01-1970 03:00 Ekonomi Nasıl Düzelir ? 01-01-1970 03:00 Zulümler Ve Koronavirüs 01-01-1970 03:00 Ekonomi Nereye Koşuyor 01-01-1970 03:00 Sivil Toplum Kuruluşları Nereye Koşuyor! 01-01-1970 03:00 Mankurtlar 01-01-1970 03:00 Korona 01-01-1970 03:00 Virüs Avrupa Birliği’ni Dağıtıyor Mu? 01-01-1970 03:00 Nedir Bu İstanbul Sözleşmesi Denilen Bela 01-01-1970 03:00 Demokrasi Ve Düşünürler-2 01-01-1970 03:00 Demokrasi Ve Düşünürler-1 01-01-1970 03:00 Korkunç tablo: 8 milyon bağımlı 01-01-1970 03:00 Le Point-L’eradicateur-Erdoğan 01-01-1970 03:00 İyiliği Emredip Kötülükten Alıkoymak 01-01-1970 03:00 Annelerin Destansı Direnişi 01-01-1970 03:00 İbrahim’in Baltası Ve Demokrasi 01-01-1970 03:00 Hükümetin haramlarla imtihanı! 01-01-1970 03:00 Haçlıların Boşnak Soykırımı 01-01-1970 03:00 Büyük Şeytan’ın Kuşatması 01-01-1970 03:00 Hükümetin Kumar İle İmtihanı 01-01-1970 03:00 e-muhtıranın ardından İTO’da neler oldu-2 01-01-1970 03:00 e-muhtıranın ardından İTO’da neler oldu?- 1 01-01-1970 03:00 Batı ahlakı (!) -3 01-01-1970 03:00 Batı ahlakı (!) -2 01-01-1970 03:00 Batı Ahlakı Ve 8 Mart 01-01-1970 03:00 Sömürge Aydınları 01-01-1970 03:00 Olgun Demokrasi Ve Cinsiyet Devrimi 01-01-1970 03:00 Demokrasilerde Siyaset 01-01-1970 03:00 Batı Ahlakı (!) 01-01-1970 03:00 Avrupa’da 96.465 Mülteci Çocuk Kayıp 01-01-1970 03:00 Demokrasi Ve Emperyalizm 01-01-1970 03:00 Genelev İşletmecisi Trump 01-01-1970 03:00 Demokrasi Ve Antik Yunan Medeniyeti 01-01-1970 03:00 Demokrasi Ve Yunan Mitolojisi 01-01-1970 03:00 Küresel Çetelerin Ticaret Savaşı 01-01-1970 03:00 Küresel Çetelerde Hüsran 01-01-1970 03:00 Le Dictateur 01-01-1970 03:00 Küresel Çeteler Dünyayı Silah Deposuna Çevirdi 01-01-1970 03:00 Mülteciler 01-01-1970 03:00 Suriye Ve Nizâr Kabbâni 2/2 01-01-1970 03:00 Suriye Ve Nizâr Kabbâni I/2 01-01-1970 03:00 ABD Ortadoğu’dan Defolmadıkça… 01-01-1970 03:00 Soykırım Ve Batı 01-01-1970 03:00 Emperyalizm Ve Zamanı Zorlamak 01-01-1970 03:00 Batı ve Demokrasi 01-01-1970 03:00 ABD ve CIA 01-01-1970 03:00 Küresel Fitne 01-01-1970 03:00 Demokratik Batının Bozuk Genleri 01-01-1970 03:00 Ortadoğu Fokur Fokur 01-01-1970 03:00 Ilımlı İslâm 01-01-1970 03:00 Hükümetin AB İle İmtihanı 01-01-1970 03:00 Hak İle Batılı Karıştırmak 01-01-1970 03:00 Barış Maskeli Kan İçiciler 01-01-1970 03:00 Dostum, güneşe bak, toprağa bak, suya bak, buluta bak. Fakat arkana bakma… 01-01-1970 03:00 Hukuk Mu, Kanun Mu? 01-01-1970 03:00 Yobaz Ve Yobazlıklar 01-01-1970 03:00 Hz.ibrahim, hz. İsmail ve teslimiyet 01-01-1970 03:00 AB, tarihin bize bir şakası mı? 01-01-1970 03:00 Hâkimiyet ve Demokrasi 01-01-1970 03:00 Dişi Hitler Angela Merkel 01-01-1970 03:00 Tabu Ve Ekonomi 01-01-1970 03:00 Cumhurbaşkanı Ve Araba Sevdası 01-01-1970 03:00 Feto, Haçlılar Ve Srebrenitsa Katliamı 01-01-1970 03:00 Madımak Ve Başbağlar Katliamları 01-01-1970 03:00 Chp Adaleti 01-01-1970 03:00 Eleştiri Kültürü 01-01-1970 03:00 Batıda Küresel Çeteler, Ortadoğu’da Diktatör Çeteleri 01-01-1970 03:00 Müttefike bak müttefike! 01-01-1970 03:00 Sapık Başbakan- Sapık First Lady 01-01-1970 03:00 İhh İle Afganistan’da Yetim Dayanışma Günleri (3/3) 01-01-1970 03:00 İhh İle Afganistan’da Yetim Dayanışma Günleri (2/3) 01-01-1970 03:00 İhh İle Afganistan’da Yetim Dayanışma Günleri (1/3) 01-01-1970 03:00 Vahşi Batı 01-01-1970 03:00 Demokrasilerde Par-la-men-to 01-01-1970 03:00 İstişâre - Şûrâ 01-01-1970 03:00 Ab 60 Yaşında Yatağa Düştü 01-01-1970 03:00 İslâm’da Ve Demokraside Adalet– 2 01-01-1970 03:00 İslâm’da Ve Demokraside Adalet-1 01-01-1970 03:00 Demokrat Eşkiyalar Yol Kesti 01-01-1970 03:00 İslâm’da Ve Demokraside Siyaset-2 01-01-1970 03:00 İslâm’da Ve Demokraside Siyaset -1 01-01-1970 03:00 Demokrasilerde Hukukun Üstünlüğü 01-01-1970 03:00 İslâm’da Hukukun Üstünlüğü 01-01-1970 03:00 Batının Köle Ticareti 01-01-1970 03:00 Geçmişten Günümüze Şirk İnancı 01-01-1970 03:00 Amerikanın Kızılderili Katliamı 01-01-1970 03:00 Batının Utanç (İnsanat) Bahçeleri 01-01-1970 03:00 Küresel Güç Güç Kaybediyor 01-01-1970 03:00 Şeytanla müttefik olunur mu? 01-01-1970 03:00 Küresel Oyunlar Ve Yeni Oluşumlar 01-01-1970 03:00 Milli (!) Piyango Yılbaşı çekilişinde 60 milyon veriyor 01-01-1970 03:00 Dünya İnsan Hakları Günü (!) 01-01-1970 03:00 Avrupa Birliği Sürecinde Gerginlikler 01-01-1970 03:00 Devam et ab devam et heyecanlı oluyor! 01-01-1970 03:00 Avrupa Birliği Restleşmesi 01-01-1970 03:00 Hdp Operasyonu Ve Batı 01-01-1970 03:00 Cumhuriyet Gazetesine Operasyon 01-01-1970 03:00 Vallâhi de billâhi de bunların hesabı bir gün mutlaka sorulacak 01-01-1970 03:00 İslâm Coğrafyası Oldu Kerbelâ 01-01-1970 03:00 Hüseynî İhlas-Hüseynî Takva-Hüseynî Direniş 01-01-1970 03:00 Askeri Darbe Olmadı Ekonomik Darbe Yapalım 01-01-1970 03:00 1dolar-Yenidünya Düzeni Ve Fetö 01-01-1970 03:00 Küreselleşme 01-01-1970 03:00 Şehidlik Ve Kahramanlık 01-01-1970 03:00 Yeni Dünya Düzeni Ve Türkiye 01-01-1970 03:00 Demokrasi şehidi olur mu? 01-01-1970 03:00 Darbe kalkışması mı, işgal girişimi mi? 01-01-1970 03:00 Cemaatler Ve Tarikatlar 01-01-1970 03:00 Srebrenitsa Demokratik Katliamı 01-01-1970 03:00