MİT tırlarının görüntülerinin yayınlanması davasında suçlu bulunan CHP milletvekili Enis Berberoğlu, 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı. CHP lideri Kemal Kılıçtaroğlu Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından “ADALET” diyerek yürümeye başladı.
Şimdiye kadar hep “laiklik ve demokrasi” söylemlerinin dışına çıkamayan CHP’nin, birden bire “ADALET” kavramına sarılması ve bunu gündeme taşıması kamuoyuna samimi gelmedi.
Yürüyüş, 15 Haziran’da Ankara Güvenpark’tan başladı. Enis Berberoğlu’nun yattığı İstanbul Maltepe Cezaevine kadar devam edeceği planlandı.
Kemal Kılıçdaroğlu’na ve yürüyüşüne Gandi benzetmesi yapıldı. Fakat benzetme çok yanlıştı. Çünkü hedefleri tamamen zıttı.
Gandi milleti arkasına alarak, emperyalizme ve sömürüye karşı yürümüştü.
CHP ve lideri Kılıçtaroğlu da emperyalizmin ve tüm şer odaklarının yanında, millete karşı yürüyordu. Kılavuzu da FETÖ terör örgütü oldu.
Laiklik ve demokrasi söylemlerinin yanına adalet kavramını da ilave ederek muhalefet yapacağım deyip bütün şer odaklarının oyununa geldi.
2011 yılında MİT ile PKK arasındaki Oslo görüşmeleri olsun, 17-25 Aralık darbe girişimleri olsun, MİT Tırları olayı olsun hep yerel ve küresel çetelerin safında yer aldı.
Türkmen Dağındaki vatandaşlarımıza yardım götüren MİT tırlarının yolunu kesen FETÖ uzantılarıydı. Dünyaya, teröre destek veren ülke algısı oluşturmak için her türlü şeytanlığı yapan FETÖ terör örgütüne ve küresel çetelerin bu iddialarına destek vermekten çekinmedi.
PYD/PKK’ya yüzlerce tır silah gönderen ABD ise hiç gündemlerine girmiyor.
15 Temmuz darbe girişimini sürekli “kontrollü darbe” diyerek hedef saptırmaya çalıştı.
Türk siyasi tarihine baktığımızda, adaletten en son bahsetmesi gereken CHP ve lideri Kemal Kılıçtaroğlu’dur.
1997 yılında Sosyal Sigortada yapılacak değişikliklerden etkilenmesin diye oğlunu ve kızını çalışmadan sigorta eden Kemal Kılıçtaroğlu’dur. Torunununu 10 aylıkken erken emeklilikten yararlansın diye sigorta ettiren yine Kemal Kılıçtaroğlu’dur.
Beşiktaş Belediyesindeki yolsuzlukların üstünü örten Kemal Kılıçtaroğlu değil mi? Ataşehir Belediye Başkanın eşi, rezistans kraliçesinin çevirdiği dolaplara sessiz kalan ve tekrar onu milletvekili yapan Kemal Kılıçtaroğlu değil mi?
2016 yılında yaklaşık 1 milyon 200 bin TL'lik haberleşme faturasını devlete ödeten, TBMM Başkanlık Divanı Üyesi ve CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’e sessiz kalan Kemal Kılıçtaroğlu değil mi?
S.S.K Genel müdürü iken hastanelerin ve hastaların içler acısı durumu bilinen gerçekler. 25 $’ lık stentleri 2450 $ aldıran K.Kılıçtaroğlu değil mi?
İşte CHP adalet kavramının içerisini bunlarla doldurduğu sürece inandırıcı olamaz ve halka güven veremez.
Adaleti yollarda aramadan önce CHP’nin adaletten ne anladığına bakmamız gerekir.
Muhalefet yapacağım diye bir takım güçlerin ve çetelerin oyuncağı oldu. Zaten kurulduğu tarihten itibaren milletin değerlerine mesafeli bir politika yürütüyor. FETÖ kumpasıyla lider değiştiren bir parti oldu.
Küresel çeteler, korumadaki FETÖ kaçkınları ve tüm şer odakları birleşti, yeni bir kaos girişimi için yeni taktikler ve yeni kurgular kurgulanıyor, icraata konuluyor.
Bu yürüyüş neden HDP, PKK ve FETÖ ve Batılı güçler tarafından destekleniyor? 15 Temmuz’un finansörü BAE bu olayın neresinde?
Adalet kılıfı ile nelerin üstü örtülüyor, neler kamufle ediliyor ve neler hedefleniyor? İktidar olmayı bir türlü gerçekleştiremeyen CHP, sürekli kaos ve sorun çıkararak gündemde durmaya çalışıyor. Yeni bir gezi olayı hayaliyle yaşıyor. Bunu daha da ileriye götürüp bir halk isyanı yapabilir miyizin hesabını yapıyor.
İşte CHP ve liderinin adalet anlayışı budur. Bu adalet anlayışını ülkeye hakim kılmak istiyor. Bundan dolayıdır ki, bu yürüyüş, vatandaşı heyecanlandırmadı ve samimi gelmedi.
Fatih ORUÇ