Peki, bu bakış açısı vatandaşın gündeminde mi? Ya da bunu gerçekleştirmek vatandaşın problemlerini çözer mi? Veya bunu hayata geçirmek Türkiye’ye çağ atlatır mı? Bu soruların hepsine birden gönül rahatlığı ile evet demek mümkün değildi.
O halde ortaya somut ve gerçekçi bir proje koyamayan bu muhalefetin mevcut konjonktüre rağmen başarılı olması söz konusu mudur? Tabi ki değildir. 1950 yılından beri çok partili sistem ve parlamento var olduğuna göre Türkiye’nin hangi yapısal sorununu çözmüş ki diye bakmak lazım. Artı onu güçlendirmek ne demek o da belli değildir. Muhalefeti anlamak mümkün değil, bunca sıkıntılara rağmen ortaya bir proje ve umut koyamamaları üniversitelerde tez konusu olacak bir vakadır. Bunca tecrübe, yaşanmışlıklar, kadro, teşkilat, danışman ve dış desteğe rağmen elde var sıfır. 20 yıldır ülkeyi yöneten iktidar yine birinci parti ise sözün bittiği yerdeyiz, gerisi fasarya.