DOLAR 0,0000
EURO 0,0000
STERLIN 0,0000
ALTIN 000,00
BİST 00.000
Muhammet ÜSTÜNER
Muhammet ÜSTÜNER
Giriş Tarihi : 13-05-2020 12:41

Yeni Türkiye Düzeni

Doğudan batıya, kuzeyden güneye, bütün dünya daha önce yaşamadığı bir süreci yaşamaktadır. 2019 sonu itibariyle ortaya çıkan/çıkarılan bir virüs,  bugün itibariyle neredeyse bütün insanlığı tehdit edecek bir hızla yayılımını sürdürmektedir. İnsanoğlu daha önce de pek çok salgına maruz kalmıştır. Ancak iletişim ve ulaşım bu kadar gelişip yaygınlaşmadığından yaşanan salgınlar bu düzeyde tehditkar olmamış, bir anlamda daha lokal bazda süreç kontrol altına alınabilmiştir. Oysa bugün biliyoruz ki, virüsün yayılmasında ki en büyük etken küreselleşen dünyanın adeta bir köye dönüşmüş olmasıdır.

Bir zamanlar bir mahalleden diğer mahalleye gidilen süre içinde, bugün bir ülkeden diğer ülkeye gidilebilmektedir. Ulaşımın bu denli geliştiği bir dünyada, sizin virüsün yayılım hızını kontrol etmeniz pek mümkün değildir. Olayın bir başka boyutu da iletişimin akıl almaz boyutta gelişmiş olmasıdır. Virüsün yayılımında gelişen teknolojinin etkileri noktasında ortaya atılan iddialar henüz ispatlanmamış olsa da, malum güçlerin ellerinde olan teknolojinin buna müsait olduğunu biliyoruz. Elektromanyetik ve radyo aktif dalgalarla bunu yapmaları çokta imkânsız değildir.   

Yaşadığımız bu sürece dair dünya genelindeki ortak kanaat, hayatımızdaki hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağıdır. Sosyal hayattan, siyasete, ekonomiden, kültüre her şey yeniden yapılandırılacaktır. Henüz daha başlangıç aşamasında olan bu salgının, yayılımının ne zaman duracağı ve nasıl kontrol altına alınacağı şimdilik bir muammadır. Daha başlangıç düzeyinde oluşturulan bu korku iklimi ile sosyal ve kültürel hayat yeniden programlanacak, ekonomik işleyiş yeniden kurgulanacak, yönetim ve siyaset anlayışı ise yeniden dizayn edilecektir. Bu öylesine başlayan ve yayılan bir bulaşıcı hastalık süreci değildir. Bu yaşanan süreç, kendini seçilmiş ve üstün ırk gören güçlerin, tek dünya devleti hâkimiyetine ulaşma hedefleri için kullandıkları bir biyolojik savaştır.

                         

NÜFUS VE İSTİHDAM BAKANLIĞI

Anadolu toprakları jeopolitik konum olarak, adeta dünyanın merkezi durumundadır. Doğu ile Batı arasında bir köprü görevi gören ülkemiz, hem enerji nakil hatları hem de ticaret yolları itibariyle her geçen gün cazibesini koruyarak artırmaktadır. Bir yandan tarihi İpekyolu hattının yeniden canlanması, diğer taraftan petrol ve doğalgaz sevkiyatının ülkemiz üzerinden yapılması,  değerimize değer katmaktadır.

Jeopolitik konumu kadar ülkemizi değerli kılan bir başka unsur ise, Anadolu topraklarının bolluk ve bereket ambarı olmasıdır. Üç tarafının denizlerle çevrili olmasının yanında, yeraltı ve yerüstü kaynaklarıyla adeta bir dünya cenneti olan bu topraklar, iklimi, toprak verimliliği, akarsuları ve ormanlarıyla tarih boyunca olduğu gibi bugün de cazibesini korumaktadır. Baklagillerden turunçgillere, küçükbaştan büyükbaş hayvancılığa, madenlerden ormanlara kadar pek çok nimet Halikımız tarafından cömertçe sunulmuştur insanımıza.

Ancak bu sunuşun değerlendirilmesi noktasında üzerimize düşeni acaba tam olarak yapabiliyor muyuz?

Adeta dünyanın yeniden formatlandığı bu süreçte, ülkemiz de ona göre üzerine düşeni yapmalıdır. Bu formatlama süreci göstermiştir ki, insanoğlunun geleceği aslına yani toprağa dönüşüne bağlıdır. Modern hayat insanı fıtratından uzaklaştırmış, onu doğup büyüdüğü toprağından kopararak beton bloklar arasına hapsetmiştir. Bir nevi akıllı evlerle altın kafeslere hapsolan insan, ekini bozanların eliyle fabrikasyon beslenmeye maruz bırakılmış ve bu bırakılışla adım adım imha süreci de başlatılmıştır. 

Yerinden yurdundan koparılan, bununla da kalmayıp emeği ve alın teri sömürülen insanoğlu, sıkıştırılmış şehirlerde adeta sürgün hayatı yaşamaktadır. Virüs bahanesiyle yaşanan bu kriz, bir yeniden yapılanmaya da zemin hazırlamıştır. Bu tarihi fırsat iyi değerlendirilmeli, teşvik ve tavsiyelerin ötesinde radikal kararlar alınmalıdır.

 

BRANŞLAŞMIŞ ŞEHİRLER

Bu yeniden yapılanma sürecinde, ilk iş olarak Nüfus ve İstihdam Bakanlığı kurulmalı ve bu bakanlık, Yeni Türkiye Düzeninin oluşturulmasında başrolü oynamalıdır.    Yeni kurulan bu bakanlığın en önemli görevi, Marmara’ya sıkışan nüfusu yeniden Anadolu’ya taşımak ve yerinde istihdama zemin hazırlamak olmalıdır. Doğal nüfusu 2.5 milyon olan İstanbul, beş milyona sabitlenmelidir. Fazlası İstanbul’a hamallık, Anadolu’ya haksızlıktır.

Bunun için ilk iş olarak, Anadolu topraklarında hiç zaman kaybetmeden tarım ve hayvancılık harekete geçirilmelidir. 1980 yılında nüfusumuz 60 milyon iken 45 milyon olan büyükbaş hayvan sayımız,  bugün 15 milyondur. Ekilmeyen topraklarımız ise Belçika büyüklüğündedir. Tarım ve hayvancılığın harekete geçirilmesinin yanında, sanayi de süratli ve yaygın kalkınma parolasıyla Anadolu’ya kaydırılmalıdır. Bu üç sektör, insanımızı yeniden toprağıyla/memleketiyle buluşturacaktır. Bu buluşma iç göçü azaltacak ve önleyecektir.

Bugün Kocaeli, İstanbul, Tekirdağ eksenine sıkıştırılan yaklaşık yirmi beş milyon yeniden aslına dönecek, hem bu üç şehir hem de insanımız nefes alacaktır.  Bugün maalesef topraklarımızın büyük bir kısmı ekilip dikilememekte, bunun sonucunda ise hem insanımız işsiz kalmakta hem de dışardan ürün ithali yoluna gidilmektedir. İnsanımızın işsiz kalması iç göçü tetiklerken, ürün ithali ise döviz kaybına sebep olmaktadır. 

Bugün ekonomiden kültüre, spordan sanata kadar pek çok sektörün idari merkezi İstanbul’dur.  Anadolu’da branşlaşmış şehirleşme modeline geçilerek, İstanbul’un yükü hafifletilmelidir.

Gerek yaşanan bu salgın, gerekse diğer hastalıkların önlenmesi ve sağlıklı nesillerin yetişmesi için doğal ve organik beslenmenin önemi bir kez daha gündemimize girmiştir.

Bu dönüşle beraber, GDO’lu tarıma da savaş açılmalı ve geleneksel tohumlarla organik ve doğal ürünlerin yetiştirilmesi, gelecek nesiller adına bir milli güvenlik meselesi kabul edilmelidir.

Nüfusun, dolayısıyla akabinde sanayinin Marmara’dan Anadolu’ya branşlara ayrılarak taşınması, muhtemel bir savaşta hem can kaybını azaltacak hem de ekonominin çökmesini önleyecektir.

Anadolu’ya dönüş, özellikle kırsalda nüfusun gençleşmesine sebep olacağından, taşrada okullar yeniden açılarak köylerimiz ilim ve irfan yuvalarıyla şenlenecek, ay yıldızlı bayrağımız en ücra köşelerde yeniden dalgalanacaktır.

Covit-19’la yapılan mücadeledeki bilim kurulu örneği çeşitlendirilerek bu ülkenin farklı renklerine söz hakkı verilmeli, adeta Nuh Tufanı sonrası bir yapılanmaya gidilerek, ortak konsensüsle kararlı bir şekilde Yeni Türkiye Düzeninin altyapısını oluşturup, formatlanan yenidünyadaki yerimizi almalıyız.  Vakit geç olmadan…

NELER SÖYLENDİ?
@
Muhammet ÜSTÜNER

Muhammet ÜSTÜNER

DİĞER YAZILARI
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
NAMAZ VAKİTLERİ
Gazete Manşetleri
Yol Durumu
BURÇ YORUMLARI
  • KOÇ
    Koç Burcu
  • BOĞA
    Boğa Burcu
  • İKİZLER
    İkizler Burcu
  • YENGEÇ
    Yengeç Burcu
  • ASLAN
    Aslan Burcu
  • BAŞAK
    Başak Burcu
  • TERAZİ
    Terazi Burcu
  • AKREP
    Akrep Burcu
  • YAY
    Yay Burcu
  • OĞLAK
    Oğlak Burcu
  • KOVA
    Kova Burcu
  • BALIK
    Balık Burcu
ANKET OYLAMA TÜMÜ
E-Bülten Kayıt
ARŞİV ARAMA