Narsist sapkının maskesinden ,tuzaklarından , entrikalarından, istismarlarından ve bitmeyen oyunlarından bahsettik geçtiğimiz iki hafta boyunca..
Öyle bir portre ile karşılaştık ki adeta kan emen bir vampirden bahsettiğimizi düşünmüş olabilirsiniz.
Peki, böylesi zor bir kişilik ile nasıl ayakta kalabiliriz, silahlarımız neler olabilir, nasıl koruyabiliriz kendimizi bu ustaca hazırlanmış oyunlardan, bitmeyen istismarlardan?
Yoksa tamamen çaresiz miyiz?
Neden kimi insanlar narsist kişiliği anlar anlamaz kaçarken bir diğeri bu sapkının ağına düşüp o tuzakta debelenip durur? Hangi kişilik örüntüleri bu tuzağa düşmemize olanak tanır?
Neden narsistin tuzağına düşen birçoğu, o görünmez karmaşık örümcek ağından kendini kurtaramaz?
Kurban neden kendi sonunu hazırlar iken, narsist sapkınla bu işbirliğini yapar?
Hangi zaafları tetiklenir?
Nasıl bir karmaşık etkileşim yaşanır bu ikili arasında?
Çuvaldızı kurbana batırdık şimdi de… Fakat bu diğer haftanın konusu.
Şimdi, narsist sapkının tuzaklarından nasıl korunuruz, nasıl tavır alırsak zemini kaydırmadan ilişki sürdürülebilir ya da sürdürülmeli midir bunu konuşalım..
Narsist bir sapkının yakınında iseniz eğer, imkânınız var ise uzaklaşmanız sizin için en sağlıklı ve doğru seçenek olacaktır. Onu iyileştirmek gibi ütopik bir hayale kaptırmayın kendinizi…
Zarar görecek olan yine siz olursunuz.
Fakat öyle yakın ve zorunlu kaldığınız ilişkiler vardır ki uzaklaşmanız olası değildir. Vazgeçebileceğiniz bir durum söz konusu olamaz. Bu noktada kendinizi bu tuzaklardan koruyabilmenin, kurban olmadan ilişkiyi sürdürmenin birkaç yolu var.
İşte tam da burada kişinin kendisini ve sınırlarını tanımasının önemi açığa çıkıyor. Hiçbir narsist kendisini tam olarak tanıyan, sınırlarını net bilip çizen bir kişiyi kullanamaz. Kişi kendini tanır ve kişisel zaaflarını bilir, narsistin hangi taraflarını tetiklediğini keşfederek bu zaaflar üzerinde denetim kurarak sorumluluk alırsa kendini koruma yolunda önemli bir adım atmış olacaktır.
Hayatınızda bir narsist var ise eğer, kendinizi akışa bırakmanız olası değildir. Dolayısıyla ne istediğiniz konusunda net ve kararlı olmalı, haklarınızın gasbedilmesine müsaade etmemelisiniz…
Narsist, zora gelmekten hoşlanmaz elbette, bu durumda yeni tuzaklar kurmak ister fakat unutmayın ki kararlı ve tutarlı olmadığınız takdirde farketmeden onun oyunlarına yeniden alet olmuş vaziyette bulabilirsiniz kendinizi.
Sınırlarınızı onu suçlamadan, hedef almadan, öfkesini tetiklemeden, tamamen kendiniz üzerinden, onunla savaşa girmeden belirleyin ve ona net ve basit bir şekilde anlatın..
Onun sizi kullanma girişimlerine karşı hazırlıklı olun ve buna müsaade etmeyin. Onun dayattığı taleplere ve onun ritmine uymak zorunda değilsiniz.
İstemeden ve tekrarı olmasını istemediğiniz iyilikleri hiçbir şekilde yapmayın. O zaten bunu hakettiğini düşünecek ve devamını sizden isteyecektir.
Narsist sapkın empatik değildir ve buna da ihtiyaç hissetmez. Sizin duygularınızı anlamaz ve anlamak da istemez.
Bu noktada “empatik bir yüzleştirme” yapmanız gerekecektir. Önce, narsisti tanıyın, onun gerçekte kim olduğunu anlamaya çalışın. Onun yaşam öyküsünü, iç dünyasını keşfedin. Bunu onun yararı için değil kendi yararınız için yapıyorsunuz.
Ve onu bir yetişkin olarak değil, küçük bir çocuk olarak hayal edin. Ki zaten maskesinin ardında yetersizlik hissiyle dopdolu bir küçük adam- kadın vardır. Narsisti bu şekilde hayal etmek işinizi daha kolay bir hale getirecektir.
Zorlayıcı ve suçlayıcı, saldırgan bir uslupla size yaklaştığında ne hissettiğinizi net olarak ona ifade edip suçlayıcı olmadan ona sorumluluğunu hatırlatın. Örneğin ” Biliyorum bana yardım etmek istiyorsun fakat duygularını beni kırmadan nasıl ifade edeceğini bilmek senin sorumluluğunda, benimle bu şekilde konuştuğunda, bana bu şekilde davrandığında inciniyorum. Bu davranış benim için kabul edilemez.” diyerek onu durumla yüzleştirebilirsiniz.
Fakat tüm bu süreçte narsist ile kavga etmek hatasına düşmeyin. Gereksiz tartışmalardan mutlaka kaçının...
Bunu size ağır ödetecektir. Sürekli olarak ona karşı çıkıp, gururunuzu kurtarmak niyetiyle düşmanca bir tutum sergilerseniz sizi yenilmesi gereken bir düşman olarak görmeye başlayacaktır.
Ustaca bir manevrasıyla birden o mazlum iken, siz zorbalık yapan olacaksınızdır.
Onu zorunlu olarak eleştirmeniz gerektiğinde, ona bunu bildirerek, yargılayıcı olmadan, sözlerinizin doğruluğundan tam emin olduğunuzda, kişiliğini hedef almadan davranışları üzerinden ve sakin bir üslup ile sıkıştırmadan eleştirin. Köşeye sıkıştığını hissettiğinde saldırganlaşabilir ve çıkan ateşte dumanı tüten siz olacaksınızdır. Öfkesiyle baş etmek sizin için güç olacaktır.
Narsist sapkını yalnızca samimi olduğu anlarda takdir edin. Pohpohlama olmadan gerçek zamanında yapılmış bir takdir size karşı onu eleştirdiğinizde sizi daha ciddiye almasını sağlayabilir.
Narsist sapkına başarılarınızı ve ayrıcalıklarınızı göstermeyin. Size haset edecek ve içinde acı veren duygularla başbaşa kalacaktır. Elbette bunun size geri dönüşü pahalıya mal olacaktır. O kendisinin ayrıcalıklı ve üstün olduğuna inanırken rekabetçi duygularıyla okları üzerinize çekmek istemezsiniz.
Tüm bunları okuduktan sonra bir narsistle ilişki sürdürmenin ip cambazlığı yapmak kadar ihtimam gerektirdiğini düşünebilirsiniz.
Ve evet öyledir. Fakat siz kendinizi korumak ve yara almadan bu ilişkiyi olabilecek en sağlıklı zeminde tutmak için çaba sarfediyorsunuz. Unutmamanız gereken budur.
Hanife Okutan