Dağda taşda yankılanan rüzgar; Tanrı’nın ıslığını üflüyordu sanki….
Ve yağmur…
Ve rahmet…
Gökyüzünün ve de toprağın ağlayan zikriydi adeta.
YAMAN ÇELİŞKİ :
Para mı , teknolojiyi üretir….
Teknoloji mi parayı.?
Aklımı kurcalasa da,
bilirim ki;
Felsefe yok…
Aşk var.
Ne filozof un sakalı…
Ne bilginin gözlüğü….
Ne de profesör ün ulaşılmazlığı…..
Dervişin sarığının içinde taşıdığı; yegane şey, kalp var.
Ve o kalbin içinde,
Düşüncesiz ve yorumsuz iman bilgisi olan AŞK var.
Hece hece özetini çıkardım dünyanın…..
Kalbimde.
Oysa ki benim yüreğim
Sadece , namazdan namaza atıyordu.
Ve benim için ; dünyanın özeti, tek bir cümleden ibaretti: “Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden Abduhu ve Resuluhu…..”
Vecd hali cezbe ile yaşamaktır.
Yani aşk;bir tür cinnet hali,kontrollü anarşi’dir.
Aşk; bir tür nutuk atma işidir.Sevgiline söyleyecek yalanın biterse,aşk da biter…
YİNE AŞK…YİNE AŞK
Aşk; bir çeşmeden,kana kana su içmekse,ayrılık,bir damla suyun hayalinde,sevgiliyi melankolik şekilde aramaktır.
Aşk…
KALBİN MÜHÜRÜDÜR.
Taklidi mümkün olmayan.
ÂŞIKLARIN CEZASI:
Yaz kızım !...
Gereği düşünüldü…
Birbirinizi ömür boyu seveceksiniz…
Doğanın ve sosyal yaşamın temel yasaları hükmünce.
İnfazınızı ise; kalplerinizin içindeki, tek kişilik hücrelerinizde çekeceksiniz.
Kalbin ve vicdanınla,
İslam’ın emrettiği hafifliği yaşıyorsan…
Ölmek; birkaç dakikalık sıkıntı… Buna karşılık ; ölüm ise,sonsuz huzurdur.
Ölmek, saniyelik bilinç değişimi….
Ölüm, kalbin, kıyamete kadar dinlenmeye çekilmesi.