“150 Saatte Öğrenilecek Kadar Kolay Bir Dil” başlıklı bir önceki yazımı, “Peki, ana dili Türkçe olan yetişkin bir birey için İngilizce dil eğitiminde doğru yöntem hangi özelliklere sahip olmalı?” sorusu ile bitirmiştim.
• sıkıcı dilbilgisi kurallarından arındırılmış özgün, doğal ve pratik bir yöntem eşliğinde,
• her biri 40 dakika süren,
• günlük 15 ders saatinden oluşan,
• toplamda 150 ders saatine karşılık gelen,
• yoğunlaştırılmış ve kesintisiz bir KAMP programı sonunda İngilizceyi;
√ Güzel, akıcı ve anlaşılabilir bir aksanla, içerik olarak düzeyli, tınısı ve telaffuzu kulağa hoş gelecek bir şekilde konuşabileceğinizi,
√ genel anlamda seviyesi yüksek bir İngilizce metni hiç zorlanmadan sözlü veya yazılı olarak Türkçeye aktarabileceğinizi,
√ düşüncelerinizi İngilizce olarak zorlanmaksızın yazılı ve sözlü bir biçimde ifade edebileceğinizi söylesem acaba ne düşünürsünüz?
Şu ana kadar dile getirilenleri çok iddialı, hatta inanılmaz bulmanıza rağmen eğer hala okuma sabrı göstermişseniz, size çok teşekkür ediyorum. Bununla birlikte,
“Müsaadenizle. Ama artık gerçekten bu kadar da abartılmaz ki! Mümkün değil bu iddia ettikleriniz.” diye kendi kendinize hem de yüksek bir sesle söylendiğinizi duyar gibiyim.
Peki, böylesine farklı bir dil öğrenim sürecinin tecrübe edilebilmesi hangi şartların gerçekleşmesine bağlıdır?
Söz konusu özgün ve pratik yöntemin uygulanabilirliği dil öğrenim süreci içinde olmazsa olmaz üç tane şartın birlikte var olmasına bağlıdır.
Bu üç şartın bir arada olması ve bir bütünlük oluşturması gerekiyor. Aksi takdirde her bir şart kendi başına hiç bir anlam ifade etmez. Şimdi liste halinde verelim bu gerekli şartları.
• Soyut düşünme sürecini tamamlamış, normal bir zeka düzeyine sahip ve Türkçe’ye genel olarak vakıf her bir birey için İngilizce dil öğretimi sürecinde en uygun ve en doğru yaş grubu olan ilkokul sonrası,
• öğretim sürecinde öğrencinin dil öğrenimine karşı ilgisini sürekli olarak zinde tutmayı amaçlayan, tamamıyla görsel ve işitsel etkinlikler içeren, her biri 40 dakika süren, günlük olarak 15 ders saatinden oluşan ve toplam olarak 150 ders saatine karşılık gelen 10 günlük yoğunlaştırılmış kesintisiz bir kamp programı
• Kolaylaştıran zorlaştırmayan, sevdiren nefret ettirmeyen parçadan bütüne, kolaydan zora doğru ilerleyen Türkçe-İngilizce karşılaştırmalı özgün ve pratik bir yabancı dil öğretim yöntemi
Sözün özü bir kez daha yinelemek gerekerise, dil öğretim sürecinde dil öğrenimine karşı ilginin zinde tutulabilmesi için tamamıyla görsel ve işitsel etkinlikler içeren, her biri 40 dakika süren, günlük olarak 15 ders saatinden oluşan ve toplam olarak 150 ders saatine karşılık gelen 10 günlük yoğunlaştırılmış kesintisiz bir kamp programın sonunda, normal bir zeka düzeyine sahip, soyut düşünme yeteneğini tamamlamış, ilkokulu bitiren her bir birey istediği takdirde;
√ okuma, yazma, dinleme ve konuşma gibi çeşitli temel beceriler eşliğinde kullandığı ana dili Türkçe,
√ ve öğreneceği yabancı dil olan İngilizce’ye ait okuma, yazma, dinleme ve konuşma becerileri arasında var olan yapı, mantık ve sistem benzerliklerinden en üst düzeyde istifade ederek,
√ her iki dil arasında var olan yapısal, mantıksal ve sistematik benzerliklerin sağlamış olduğu kolaylıkları karşılaştırmalı olarak parçadan bütüne (tümevarım) inceleyen ve kullanan,
√ böylece her iki dil arasında var olan yapısal, mantıksal ve sistematik farklılıkların daha kolay anlaşılmasını ve öğrenilmesini sağlayan,
√ baştan sona en ince ayrıntısına kadar düşünülerek tasarlanmış kolaydan zora doğru giden bir konu sıralamasına sahip,
√ konular arasında oldukça güçlü bir mantık örgüsünün bulunduğu,
√ ve bu yönüyle de bir önceki konunun bir sonraki konunun altyapısını oluşturduğu, bir sonraki konunun da bir önceki konunun uygulama açısından tekrarı ve pekiştireci olduğu,
√ bir dil eğitim programı çerçevesinde yetkinleşen,
√ bu yönüyle de tam öğrenmeyi sağlayan,
bütün bunların sonucunda öğrenilmiş davranışa dönüşen bir dil becerisini kazandırmayı amaçlayan akla, mantığa, insanın ruhuna ve doğasına hitap eden özgün ve pratik bir yabancı dil öğretim yöntemi eşliğinde ileri düzeyde İngilizce bir metni çok rahat bir biçimde anlayabilir, gerektiği takdirde Türkçe’ye sözlü veya yazılı olarak aktarabilir. Ayrıca İngilizce yazabilir ve konuşabilir.
Biliyorum buraya kadar dile getirilenlere inanması çok zor. Ama bu yapıldı. Yalnız denenmiş dil öğretim yöntemlerini kullanarak değil. Asıl denenmesi gereken kullanılarak yapıldı.
İnşallah önümüzdeki haftaki yazımda burada anlatılanları somut hale getirecek bir etkinliği birlikte gerçekleştireceğiz.
Saygı ve sevgilerimle.