Bu kadar uzun periyot ve süreye rağmen mektubun ayrı bir heyecanı vardı. Mektup; namedir, vuslattır, özlemdir, sıladır, hasrettir, kavuşmadır, haberdir, beklemektir, sabırdır, meraktır, endişedir, şükür ve de selamettir. Bazen ucu yakılır, içine yaprak konur, çiçek konur, gönül konur, sevgi konur, aşk konur, tüm duygular sembollerle ifadesini bulurdu. Ev halkına ayrı, yavukluya ayrı ve iç içe tek zarfla iki mektup bir arada sunulur. Halden anlayan büyükler gereğini en zarif bir biçimde yerine getirmeyi görev bilirlerdi. Bu dönem bir daha açılması mümkün olmayan şekilde kapanmıştır. Artık kimse ne mektup ne de postacı yolu gözlemiyor.
YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ