Memlekette gibiyim.
Allaha çok şükür karnım tok;
Elimi uzatsam kahve fincanı dudaklarımdadır.
Kuşlar kaçmıyor benden;
Bir güvercin kanadında okşuyorum
Göklerin maviliğini.
Serçelerin cıvıltısıyla siniyor içime
Ağaçların yeşilliği.
Bulutların ipek gölgesi
Çocukların yüzünde hışırdıyor.
Çember çeviriyorum çocuklarla beraber
Elime çember almadan.
Düşüncelerimi nura garkeden güneşe sor,
Bu Nisan rüzgarı da şahadet eder,
Bütün insanları kardeş biliyorum,
Cümlenin sağlığına duacıyım.
Şayet ölürsem,
Helallaşmaya vakit kalmadan,
Hatırdan çıkarmayın beni;
Dünyaya benden selam olsun,
Her nefes alıp verişiniz.
Cahit Sıtkı TARANCI
Yıl 1979 Eskişehir Cumhuriyet Lisesi İlk dersim!..
Cahit Sıtkı TARANCI’yı dolayısıyla insanı öğretmeye çalışacağım.
Ömür boyu yapacağınız mesleğe ilk adım! Duygu tavan yapmış, duygu öğretmeye çalışacağım.
İlk dersim, nasıl olacak! Duygu olmadan öğrenmenin olmayacağını motivasyonun ne kadar önemli olduğunu biraz anlamıştım.
Beni de heyecanlandıran bu idi sanırım.
Eczanenin kapısından sakinleştirici ilacı almadan döndüğümü dün gibi hatırlıyorum.
Sanki birisi yaşarsan öğrenirsin, öğretirsin diye fısıldamıştı…
Evet, o günden sonra hep öğrencilerimle ve öğretmenlerimizle yaşadım.
Öğretirken çok şeyleri onlardan öğrendim. Bugün benim doğum günüm; meslekte 41 yılımı, dünyaya gelişimin de 65 yılını doldurdum.
65 yaşımı doldurduğumdan çok sevdiğim mesleğimden an itibariyle resen emekli oldum. Şükürler olsun. Binlerce şükürler olsun.
Çok biriktirdim, bundan sonra onlarla da çok mutlu olacağım inşallah!..
Etrafımda başta meslektaşım çok sevgili eşim, çocuklarım, torunlarım, öğrencilerim, birlikte çalıştığım çok dostlarım, meslektaşlarım var, hepsine buradan kucak dolusu sevgilerimi, selamlarımı sunuyorum.
Allahım ömür verdiğince sizlerle yaşacağım!..
Bu yüzden bu yazdıklarımla sizlere veda etmiyorum tersine serde öğretmenlik var ya hatırlatıyorum!
İyi ki varsınız, iyi ki hayatımdasınız… Görüşmek üzere sağlıcakla kalınız!..