Kocaman bir ilin kenar mahallelerinin birinde yaşlı bir ihtiyar marangoz vardı. Marangozluk mesleğine fazla rağbet kalmadığı için yanında, çırağı-kalfası yoktu. Tek başına çalışmaya, elinden geldiğince, ahşap ev eşyaları üretmeye çalışıyordu. Bu şekilde geçimini sağlıyor, evine ekmek götürüyordu.
Evde, yarım asırdan biraz fazla, evliliğe adım attığı hanımı ile birlikte yaşıyorlardı. Çocuklarının hepsi evlenmiş, kendilerine yeni bir hayat tarzı çizmiş, başka yerlerde yaşıyorlardı.
Yaşlı adam marangozhanesinde, elinden geldiğince, yılların verdiği tecrübeyle, değişik modeller ortaya çıkarıyor, hoşuna gidenlere bu ürünleri satıyordu.