Oruç, bireysel bir ibadet gibi gözükse de aynı zamanda toplumsal etki ve sonuçları göz ardı edilemez. Fakat günümüzde sokağa çıktığınızda Ramazan’a ait bir emareye rastlamanız olası değildir. Sadece kendinizin oruçlu olduğu hissine kapılmanız büyük bir ümitsizliğe yol açmaktadır. İnsanlar hayâ duygusu ile birlikte insanlıklarını da kaybetmiş olmaları İslâm’ın geleceği açısından kaygı vericidir. Yaşanan süreçte kuru Müslümanlık diyebileceğimiz bir durum ortaya çıkmaktadır. Sadece sembolik, içi boş ve göstermelik bir inançla alacağımız yolun sonu çıkmaz sokaktır. İnançlarda yaşanan bu aşınma sadece bizim değil, küreselleşme ile birlikte bütün dünyanın sorunudur. Dijital çağ birçok artısının yanında sınırları ortadan kaldırarak da popüler kültürün değirmenine su taşıması ile de süreci hızlandırmıştır. Artık varsa yoksa; zevk, sefa, eğlence, özgürlük ve de tüketim. Kapitalist dünya düzeni, sistemi bu şeklide kurduğu için de bütün dünyaya ayar vermesi zor olmuyor. Çünkü karşısında sadece nefsi için yaşayan bir nesil teşne olarak hazır ve nazırdır.
Bayram gelmiş neyime...
Bir Ramazan Bayramı’na daha kavuşmanın hazzını iliklerimize kadar yaşamak maalesef mümkün olmuyor. İçeriye bakıyorsun ayrı, dışarıya bakıyorsun ayrı sorunlar insanın neşe ve coşkusuna ket vurmaktadır.

