Ekonomi
Giriş Tarihi : 15-06-2020 12:58   Güncelleme : 15-06-2020 12:58

Bisiklet Teşviki Yerel Ekonomiye Can Verebilir!

Normalleşirken toplu taşımadan korkuyoruz, belli ki mümkün olduğunca bireysel araçlara yöneliyoruz.

Bisiklet Teşviki Yerel Ekonomiye Can Verebilir!

Toplam motorlu kara taşıtı sayısının bir önceki yıla göre yüzde 2,9 oranında arttığı Türkiye’de, arkadan bir başka güzellik daha kafasını uzatıyor: Bisiklet satışları da yükseliyor.

Son TÜİK verilerine göre aşırı kiloluların oranı her yıl artarken, biraz hareket etmek fena olmayabilir. Üstelik Covid-19 aşısının bulunma ihtimali varken, büyük iklim krizinin yok. Dünyanın işleyişinde radikal değişikliklere ihtiyaç duyan iklim krizinin aşısı, olsa olsa ona sebep veren insanların eylemlerinin değişmesi olur. Her bisikletliyi bir antikor gibi düşünmekte yarar var. Eşitlikçi ve sürmeyi bir kez öğrendiğinizde asla unutmayacaksınız.

OSMANLI’DA BİSİKLETLİ POLİSLER

Gözünüzü korkutmayın. Her birimizin lisanslı ve atletik birer bisikletçiye dönüşmemiz gerekmiyor. Sakin ve sessizce kendi yolumuzdan, kendi tempomuzla gidebiliriz. Biraz da gerçekler: 606 bisikletçiyle yapılan bir tez çalışmasına göre, Türkiye’de kullanıcılar gerekçelerini gezmek, bisiklet sporunu sevmek ve sağlığı korumak olarak açıklamış. Elde ettikleri faydaları ise sağlıklı, güçlü, mutlu hissetmek ve günün stresini atmak olarak sıralıyorlar. Fakat nedendir bilinmez, gelir ve eğitim düzeyinin artması bisiklet kullanımına yönelik olumlu görüşleri azaltıyor.

 

2015 tarihli bir bisiklet algısı araştırmasına göre ise, Türkiye’de kullanılabilir bisiklet sayısı 30 milyon olmasına karşın, kullanımı yüzde 5’i geçmiyor. Ülkede bisiklet çocuk ve genç işi olarak algılanıyor, yetişkinler “yaşına uygun” bulmuyor. En yaygın kullanmama gerekçesi ise “zaman kısıtı”. Belli ki bize zaman yetmiyor. İlginç, bisiklet erkeklere; doğa, hız, yarış, pratik, ulaşım aracı, tutku gibi duyguları çağrıştırırken; kadınlar için keyif, yaz, yorgunluk atma, denge, aşk, çift kişilik bisiklet olarak algılanıyor.

 

İyi şeyler de oluyor; her iki kişiden biri bisiklet yolunun artışıyla birlikte bisiklet sürmek isteyebileceğini belirtiyor.

 

HOLLANDA İPİ GÖĞÜSLÜYOR

Peki kentlerimiz oluşabilecek talebi karşılamaya hazır mı? 90 ülkenin verisiyle hazırlanan şehirlerin bisiklete uygunluk indeksine göre, İstanbul bisiklete uygunluk açısından 74. sırada. Listenin başında ise Hollanda’nın Utrecht şehri var. Utrecht bisiklet dostu şehirler arasında da ilk sırada. Listede Avrupa dışından tek örnek ise Çin’in Hangzhou şehri.

Japonya’da insanların yüzde 15’i işe bisikletle gidip geliyor, yılda 10 milyon bisiklet satılıyor. 10,83 milyon nüfuslu Belçika’da 5,2 milyon bisiklet var. Hollanda halkının yüzde 5’i yürüyerek, yüzde 24’ü ise bisikletle işe gidip geliyor ve halkınyüzde 84’ünün bir veya birden fazla bisikleti var. Toplam 16,5 milyon kişilik nüfusa 18 milyon bisiklet düşüyor.

 

VİRÜS ÜLKE YÖNETİMLERİNİ BİSİKLETİ TEŞVİKE İKNA ETTİ

Çevre ve Şehircilik Bakanı, Türkiye’nin toplam bin 150 km olan bisiklet yolunu, 2023 yılına kadar şehir içi ulaşıma entegre ederek 4 bin 775 km’ye çıkaracaklarını açıkladı. Hatta İstanbul Valiliği bisiklet yolları konusunda şehir sakinlerinin görüşlerini dahi aldı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Covid-19 süreciyle birlikte bir nevi acil bisiklet yolu anlamına gelen ilk pop-up yol projesini hayata geçirdi. Bu güzergahların seçiminde mevcut bisiklet kiralama üniteleri ve önemli bağlantı yolları gözetilmiş. Ankara’nın ilk bisiklet yolu yakında faaliyete girecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi ise yeni yolların yapımına başladıklarını duyurdu. Konya 515 kilometre bölünmüş bisiklet yoluyla Türkiye’nin bisiklet şehri olma niteliğini koruyor. Yani sahip olduğumuz bisiklet yolunun yarısı Konya’da gibi gözüküyor.

 

BİSİKLET TEŞVİKİ YEREL EKONOMİYE CAN VEREBİLİR

Türkiye’de bisiklet yolu ve park yerlerine dair standartlar öncesinde varsa da bisikletin ulaşım aracı olarak kullanıldığı alanlara ilişkin mevzuat düzenlemesinin ilki 2015 yılında yapıldı, bisiklet yolları yönetmeliği 2019’da yayınlandı. Yani bisikleti ulaşım için kullanmaya teşvik etmek açısından henüz emekleyen bir ülkeyiz.

 

Bir diğer ilkimiz ise bu dönem karşılaştığımız bisiklet kredisi oldu. Covid-19 salgınıyla birlikte kamu bankalarının normalleşme adımları için konut, taşıt, sosyal hayatı destek ve tatil destek kredileri olmak üzere dört ayrı paket açıkladı. Sosyal hayatı destek paketinin içinde ise ayrıca bir bisiklet desteği de yer alıyor. “Taşıt” kredileri günümüzde ayrı bir başlıkta ele alınırken, ilk kez bir pakete dahil edilmiş bisiklet kredisi ile karşılaşıyoruz. Bu hem iyi hem de kötü bir haber. Keşke hayatlarımızda kredilere yer olmasa.

 

İklim krizinin benzini olan sera gazı salımı Türkiye’de de yükselip dururken, 2018 yılında trafiğe kayıtlı toplam motorlu kara taşıtlarının sayısı da bir önceki yıla göre yüzde 2,9 arttı. Bu araçların yüzde 54,1’i de otomobil. Yani motorlu araçlardan vazgeçmiyoruz. Türkiye’de ulaşımda enerji verimliliğinin artırılması için toplu taşımanın teşvik edilmesi gerektiği de vurgulanıyor. Salgınla birlikte bu konu dünyada da öne çıkan tartışmalardan biri haline geldi ve aslında tartışmaların odağında yine bisiklet ve yaya dostu şehirler planlamaya başlamanın önemi yer alıyor. Hatta bisiklet dostu şehirleri geliştirmenin ekonomik altyapının gelişmesi ve toparlanmasına katkı sağlayacağı da belirtiliyor. Çalışmalar, bisikletlilerin sürücülere göre lokal merkezlerde üç kat daha fazla zaman geçirdiğini ortaya koyuyor. Bu da restoran, bar, kafe gibi mekanların daha çok iş yapar hale gelebileceği anlamına geliyor. Bir araştırma, bisiklet yolu için yapılan yatırımların istihdam sağlayabileceğini de ortaya koyuyor.

 

KRİZLERİ BİSİKLETLE GÖĞÜSLEYEN ŞEHİRLER VE İNSANLAR

Hollanda’nın dünyanın en iyi bisiklet şehirlerinden biri olması tesadüf değil. Ülke, 1970’teki büyük petrol krizinden sonra örneğin pazar günlerini “arabasız” gün olarak ilan etti ve bisiklet ülkede ulaşım aracı haline gelmeye başladı. 2017 yılında Meksika’da yaşanan 7,1’lik depremden sonra binaların yıkılması ve araçların sokaklara giremez hale gelmesinden sonra, gönüllü ve ilkyardımcıların bisiklet paylaşımını yapması ve bisiklet kullanması çok işe yaradı; bisiklet kültürü böyle yaygınlaştı. Bisiklet Kolombiya’da sağlık çalışanlarının hastaneye güvenle ulaşması sırasında da yanımızdaydı. Covid-19 bu nedenle yüzyüze olduğumuz krizde, dönüşmeyi düşünmek için önemli bir fırsat.

 

Bisikletin şehrin ortak kültürüne katkısı yanında, örneğin Covid-19 karantinasında insanları hayata bağlayan bir araç olduğu da söylenebilir. Harekete teşvik eden bir çevrenin geliştirilmesinin insan sağlığına etkisi ise uzmanlarca ortaya konmuş durumda. Bu yıl aynı zamanda ABD’deki Black Lives Matter eylemlerinde de ön sıralarda olan bisikletin en güzel yanı, faydasının da zararının da kullanıcısına olması. Gürültüsüz, karbonsuz, şehirle yeni bir ilişki kurabileceğiniz bir bisiklet, dostunuz bile olabilir.

Teyid.org /Seçil TÜRKKAN

Recep YAZGANRecep YAZGAN