Paranın iktidarı, toplum hiyerarşisi, modernliğin tasnifi, insanlık boyutuna yeni cepheler açarken insanın kültürle olan ilişkisini de sorgulatır. Bilinçsiz tüketime hizmet eden zihin, kendi konforu için entrikacıların kuklası olur. Ayakta kalma, güç elde etme uğruna güzel olan her şeyi harcamaktan çekinmeyen sistemi beslemek, aşağılanmayı kabul etmektir. Özüne yüz çeviren insanın savruluşu, manevi iflastır. “Maddi hayata tapanlar, deniz suyu içenlere benzerler, içtikçe susuzlukları artar.” diyen İbn-i Arabi maddeye sıkışanların halini özetlemiştir. İnceliği, zarafeti kaybettirir madde bekçiliği. Kaba, asi bir nesil! Özünü yitiren, taklitçi, Batı uşaklığını savunan özgüvensiz kitle. Yani edep takısından mahrum. İnsanlığını kaybedenin edebi, onuru olur mu sanıyorsunuz?.. Dilenci, sığıntı bir son kapak olur haysiyetsiz yaşamı seçenlere. ”Edep ya hu!”
Dijital Çağda Edep…

